Erdoğan: Yine destan yazacağız

Erdoğan, çok önemli açıklamalar yaptı: ÇANAKKALE'nin anlamını öğretemediğimiz, bu mücadelenin geçmişimiz, bugünümüz ve geleceğimiz için ifade ettiği manayı zihnine ve gönlüne nakşedemediğimiz her evladımızın vebali, bu işin sorumlularının üzerindedir. Bilhassa son 3 yıldır yaşadığımız hadiseler, Çanakkale'deki mücadelenin mesajını çok daha önemli hale getiriyor.

BİZ şehitlerin nesliyiz, biz şehitlerin suladığı bu topraklarda yetişmişiz. Şehadet bizim için korkulacak bir makam değil, ulaşılması gereken bir makamdır. 'Onlar ölü değildir, onlar diridirler, ama siz bilemezsiniz', onların rızkının kefili Allah'tır ve bu müjdeyle onlar yürürler ve kabrinden sonra da oradaki hali görünce 10 kez tekrar bu dünyaya dönmek isterler ama birileri anlamaz zannederler ki onlar normal tabutta götürülen cenazedir, değil değil, bunu anlamamız lazım.

 BURASI önemli. Değerli kardeşlerim bundan 101 yıl önce tarihe gömülmek istenen, Balkan faciasının utancıyla şaşkınlık içinde olan bir millet, Çanakkale'de yeni bir dirilişin, yeni bir şahlanışın destanını yazmıştır.

 BURADA verilen mesaj sadece milletimize değil, tüm dünyaya hitap etmektedir. Dönemin tüm savaş yöntemlerinin, denizde, karada, havada en üst düzeyde kullanıldığı Çanakkale muharebeleri, asıl gücün teknoloji değil, inanç olduğunu dünyaya bir kez daha göstermiştir. Yahya Çavuş bunun ispatıdır, Seyit Onbaşı bunun ispatıdır ama gözü olup da bunu göremeyenler var. Bunlar bizi aldatmasın, biz aynı şekilde yürüyeceğiz.

YAHYA Kemal'in "Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yarabbi/Senin uğrunda ölen ordu budur Yarabbi/ Ta ki yükselsin minarelerden ezanlarla müeyyed namın/ Galip et çünkü bu son ordusudur İslam'ın" dedi. İşte onlar Çanakkale kurtuluş destanını yazdı. Çanakkale hem istiklal hem istikbal mücadelemiz oldu. Evet, vatanını ve hürriyetini canı pahasına korumaya kararlı bir millet karşısında durabilecek hiçbir kuvvet yoktur. Bu yönüyle

 ÇANAKKALE gözü ve gönlü Türkiye'ye kilitlenen mazlumlar için de umudun adı oldu.

İSTANBUL'u biz feda edebilir miydik, İstanbul'u verebilir miydik. Onun için de 'geçilmez' denilen yer Çanakkale'ydi. Bugün de içeride ve dışarıda milletimizi köşeye sıkıştırmak için her türlü oyunu oynayanları, hiç şüpheniz olmasın, aynı akıbet bekliyor.

ALLAH'ın izniyle ülke ve millet olarak yeni bir destan yazmamıza kimse engel olamaz. Yeter ki millet olarak birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamızı güçlü şekilde muhafaza edebilelim.

DÜN Çanakkale geçilmez diyerek üzerimizde oynanan oyunları boşmuş, ya istiklal ya ölüm diyerek karararlılığımızı ortaya koymuştuk, bugün de yeni Türkiye'yi işte bu sütunlar üzerine inşa edecek, yükseltecek 21. yüzyılın büyük ve güçlü ülkesi haline getireceğiz.

 BİZ millet olarak karşımıza mertçe çıkan kim olursa olsun, ne kadar güçlü olursa olsun, yılmayız, korkmayız, mücadeleden kaçmayız. Ama terör denen ve karşımıza en alçak, en sinsi, en ahlaksız, en insanlık dışı yöntemlerle çıkanlar var.

6-8 EKİM HATIRLATMASI

Kardeşlerim, bir varoluş mücadelesiydi. Bu destan, böyle bir destan ve 'ben Müslüman kardeşime nasıl silah çekerim' dediler ama bugün ne oldu? Şimdi acaba 6-7-8 Ekim tarihlerinde benim Kürt kardeşimi sokağa dökenler, Kürt kardeşimi öldüren, öldürtenler kimler, Mehmetçiğimin ve polisimin karşısına dikilenler kimler, bunları övenler kimler, Millet olmak kolay değil ama illet olmak kolay.