Evlat nöbetindeki aileler 285 gündür HDP'den çocuklarını istiyor

Oğlu PKK tarafından kaçırıldığı gerekçesiyle 22 Ağustos 2019'da HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlatan Hacire Akar'ın kararlı duruşu ve evladına kavuşması, çocukları kaçırılan diğer anne ve babalara umut kaynağı oldu.  Akar'ın mücadelesini örnek alan Fevziye Çetinkaya, Remziye Akkoyun ve Ayşegül Biçer'in 3 Eylül'de başlattığı evlat nöbetine katılanların sayısı günden güne artarak 139'a ulaştı.

Evlat nöbeti sürecinde şu ana kadar Hatice Ceylan oğlu Cafer'e, Hüsniye-Hüseyin Kaya çifti kızları Mekiye'ye, Halime Kadran torunu Halil İbrahim Kadran'a, Necla-Metin Açan çifti oğlu Harun'a, Nizamettin- Aslıhan Eşrefoğlu çifti oğlu Hüseyin'e, Gevriye Ayhan kızı Pelda'ya, Melik Aslan oğlu Volkan'a, Muhteber Birlik oğlu Veysi'ye, Cahide Alkan oğlu Mehmet Emin'e,  Şahize Altınkaynak kızı Halise Alptekin'e ve Naime Dalmış kızı Tekoşin Açar'a kavuşmuştu.

Çocuklarına kavuşan ailelerin kendisine ilham kaynağı olduğunu belirten Celil Begdaş da HDP'liler tarafından kandırılarak kaçırılan 16 yalındaki oğlu Yusuf için evlat nöbetini sürdürdüğünü belirtti.

Oğlu Yusuf için katıldığı oturma eylemini devam ettirdiğini belirten acılı baba Begdaş, çocuğunun dağda olmasını istemediğini söyledi.

"Biz aileler çocuklarımızın dağda olmasını istemiyoruz"

Evladına kavuşmadan eylemini sonlandırmayacağını vurgulayan Begdaş, "13 ay önce HDP/PKK tarafından kaçırılan Yusuf Bektaş'ın babasıyım. Biz çocuklarımıza kavuşmak için 285 gündür burada bekliyoruz. Bizim bir davamız var ve biz bu davanda haklıyız. Çocuklarımızı istiyoruz başka hiçbir şey istemiyoruz. Biz evlatlarımıza kavuşmadan buradan da kalmayacağımızı herkes bilsin. Biz aileler çocuklarımızın dağda olmasını istemiyoruz. HDP çocuğumu bana verirse ben il binasının önünden hiçbir zaman geçmeyeceğim." dedi.

Oğlu Yusuf'un teslim olması için çağrıda bulunan baba Begdaş şöyle konuştu: "Oğlum kaç gel, biz burada eylem yaptığımız için 13 kişi kaçıp geldi. Gelenler şu an evlerinde ailelerinin yanınadır. Oğlum Yusuf seni buradan ya ölü ya da diri alacağım. Seni bunların yanında bırakmaya hiç niyetim yok. Ne olursun kaç gel." (İLKHA)