Evlat nöbetindeki baba: Oğlumun kimliği HDP il binasında bulundu

Evlat nöbetindeki baba: Oğlumun kimliği HDP il binasında bulundu
Yaklaşık 16 ay önce PKK tarafından kandırılarak dağa kaçırılan oğlu Yusuf Bektaş için HDP Diyarbakır il binası önüne gelerek evlat nöbetine katılan ailelerden baba Celil Bektaş, çocuğunun montunu ve kimliğini HDP il binasında gördüğünü söyledi.

Çocukları PKK tarafından dağa kaçırılan ailelerin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki evlat nöbeti, 348 gündür devam ediyor.

Yaklaşık 16 ay önce PKK tarafından kandırılarak dağa kaçırılan oğlu Yusuf Bektaş için HDP Diyarbakır il binası önüne gelerek evlat nöbetine katılan ailelerden baba Celil Bektaş, çocuğunun montunu ve kimliğini HDP il binasında gördüğünü söyledi.

Oğlunun, Amed Direniş Kulübü aracılığıyla bir şekilde HDP il binasına getirilerek buradan dağa kaçırıldığını belirten baba Bektaş, kendisinin HDP’nin basın-yayın organı çalışanları tarafından tehdit edildiğini dile getirdi.

Evladının 16 ay önce HDP binasından dağa götürüldüğünü söyleyen Bektaş, “Oğlumun HDP tarafından götürüldüğünün kanıtı da montunun ve kimliğinin burada bulunmasıdır. HDP'ye bağlı Amed Direniş Kulübü oğluma din dersi vereceği bahanesiyle alıp din harici farklı şeyler öğretmişler. HDP milletvekillerinin burada sözde açlık grevine girdiği o süreçte oğlumu buraya getirip kandırmışlar. Buraya geldiğimde oğlumun montunu gördüm, içinde de kimliği çıktı.” dedi.

“Onlar tarafından öldürülmekle tehdit edildim”

PKK'ye yakınlığıyla bilinen bir haber ajansının muhabiri V.D. tarafından tehdit edildiğini iddia eden Bektaş, “Benim belediyede çalıştığımı iddia etti. Halbuki ben kalıpçıyım. Buraya geldiğimde 'Erkeksen akşam buluşalım, sen daha ölmemişsin, ölmen lazım, gençlerimiz seni öldürecek' diyerek beni tehdit etti. Bunun üzerine savcılık dava açtı. Şu anda da mahkememiz devam ediyor. Kaç gündür buralara gelmiyor.” ifadelerini kullandı.

Yapılan tehditlere rağmen kendilerinden korkmadığını belirten Bektaş, “Bunlar hem canımı yaktılar hem evimi yıktılar hem de tehdit ediyorlar. Hani bunlar Kürtlerin haklarını savunuyordu? Peki ben kimim? Ben Kürdüm; ama bunlar gibi değilim, kimsenin canını yakmadım. Biz vaktinde oylarımızı onlara verdik, haram, zehir-zıkkım olsun. Barışın geleceği, polis-askerin artık ölmeyeceği ümidiyle oylarımızı vermiştik.” şeklinde konuştu.

“Gelin, çocuklarımızı bu zalimlerin ellerinden kurtaralım”

Bektaş, “Bunların Kürtlere yaptığı zulmü kimse yapmıyor. 41 senedir bu halk ağlıyor. Milyonlarca insan buraya gelmiyor, acısını içine atıyor ve taşların üzerinde ağlıyor. Kimseden korkmasınlar, buraya gelsinler. Neticede bu canı Allah vermişse yine O alacak.” diye belirtti.

Evlatları bir şekilde kandırılarak dağa kaçırılan ailelere çağrıda bulunan Bektaş, “Buradan Diyarbakır halkına sesleniyorum; gelin çocuklarınızı isteyin. Gelin, çocuklarımızı bu zalimlerin ellerinden kurtaralım. Ben hem bu hem de öteki dünyada onlardan davacıyım. Her şeyi Allah'a havale ettim. Her kim oğlumun gitmesine sebep olmuşsa Allah onu 10 kat yerin dibine koysun, haklarını bırakmasın.” dedi. (İLKHA)





HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.