Eylem yapan ailelerin sayısı gün geçtikçe artıyor
Dağa kaçırılan çocuklarının geri getirilmesi için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde eylem başlatan ailelerin sayısı artıyor.
Ailelerin oturma eylemine Ordu’dan katılan anne Latife Ödümlü, Diyarbakır Dicle Üniversitesinde kimya bölümünde okuyan 3’üncü sınıf öğrencisi olan oğlu Özgür Ödümlü’nün (22) yaklaşık 10 ay önce dağa kaçırıldığını belirtti.
"Çocuğumu Kuzey Irak’a götürdüler"
Aslen Siirtli olan Ödümlü, ailelerin eylemini televizyondan görüp geldiğini söyleyerek, "Çocuğum Dicle Üniversitesinde okuyordu. Kaçırılmadan önce gündüz oğlumla konuştum ama akşam aradığımda bir türlü cevap vermedi. İki defa çocuğum için HDP İl Başkanlığına geldim. Burada çocuğumun kendilerinin götürdüğünü söyledim inkar ettiler. Ama onlar götürdü. Çocuğumu götüren şoförü de gördüm. Çocuğumu Kuzey Irak’a götürdüler. Ailemle birlikte 3 defa Kuzey Irak’a gittik. Orada kapı kapı dolaştık ama çocuğumuzu bulamadık. 10 aydır her yeri dolaştım ama bulamadım. Çocuğumun bir arkadaşı da kayıptır. Ailelerin eylemini televizyondan görüp buraya geldim." diye konuştu.
Oğlu Mehmet Aylu'nun dağa kaçırıldığı gerekçesiyle eyleme katılan Diyarbakır'da ikamet eden baba Salih Aylu ise kaçırılan çocuğunun geri getirilmesi için defalarca HDP Diyarbakır İl Başkanlığına gittiğini ancak herhangi bir sonuç alamadığını söyledi.
Çocuğunun getirilmesi için kendisinin de HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde eylem başlatan ailelere destek verip oturma eylemine katıldığını ifade eden baba Aylu, tek isteğinin çocuğuna kavuşmak olduğunu dile getirdi.
"Oğlumun terörist olmasını istemiyorum"
Çocuğunun 6 ay önce dağa götürüldüğü sırada 20 yaşında olduğunu aktaran Aylu, "Nevruz gününde, önce benim büyük oğlumu arıyorlar. Büyük oğlum cevap vermeyince küçük oğlumu arıyorlar. Küçük oğlum abisine arkadaşının aradığını söyleyip telefonu veriyor. Herhalde oğlumu tehdit ediyor o kişi. Oğlum evden çıkıp Nevruz etkinliğine gidiyor. Mart'ın 22'sinden sonra bir daha oğluma ulaşamadım. 23'ünde benim oğlumu arayan numarayı aradım. Aradığım kişi çocuğumun dağda olduğunu söyledi. Ben o kişi ile görüştüm. 'Beni neden polise şikâyet ettin.' dedi. Sonra bana, 'Devletten korkmuyorum, niye beni şikâyet ediyorsun.' dedi. Ben de, 'Davamdan vazgeçerim, yeter ki çözüm bul, benim oğlumu getir.' dedim. Nerede olduğunu, kod ismini hepsini biliyor. Kod ismi de Tekoşer'miş. HDP'ye başvurdum, bana bir siyasi parti olduklarını, bu tür şeylerle uğraşmadıklarını söylediler. Ben oğlumun terörist olmasını istemiyorum. Ne olursa olsun geri verilmesini istiyorum." diye konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.