Fazlıoğlu: "İbn-i Haldun geleceğe ışık tutmuştur"

Fazlıoğlu: "İbn-i Haldun geleceğe ışık tutmuştur"
Adıyaman Üniversitesi (ADYÜ) İletişim Topluluğu'nun düzenlediği konferansa katılan Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, İbn-i Haldun'un geleceğe ışık tuttuğunu söyledi.

Adıyaman'da düzenlenen bir konferansa katılan Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, İbn-i Haldun'un geleceğe ışık tuttuğunu söyledi.

Adıyaman Üniversitesi (ADYÜ) İletişim Topluluğu tarafından, Medeniyet Üniversitesinden Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu'nun konuşmacı olarak katıldığı "Historia ile Theria Arasında: İbn-i Haldun Niçin Bir Tarih Filozofu Değildir?" adlı konferans düzenlendi.

Konferans öncesi ADYÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü tarafından rektörlük makamında kabul edilen Fazlıoğlu'na kentin tarihi değerlerinden biri olan Cendere Köprüsü'nün maketi takdim edildi.

M. Vehbi Koç Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen konferansta Fazlıoğlu, ünlü İslam bilgini İbn-i Haldun hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Fazlıoğlu, "İbn-i Haldun 1332 yılında Tunus'ta doğmuştur. Birçok önemli devlet ve bilim adamı yetiştirmiş bir aileye mensuptur. 1406 yılında ölen İbn-i Haldun'un temel gayesi; İslam medeniyetinin tarihi ve sosyolojik problemlerine ışık tutmak ve İslam kültürüne yeni bir canlılık kazandırmaktı." dedi.

İbn-i Haldun'un Mukaddime adlı eserinden bahseden Fazlıoğlu, şunları söyledi: "İbn-i Haldun, Mısır'da kaldığı dönem içerisinde ünlü eseri Mukaddime'yi kaleme aldı. O güne kadar edindiği fikri, siyasi ve ilmi tecrübesiyle adeta muhteşem denilebilecek bir eser vücuda getirdi. Bu eserinin birinci cildinde önce tarihi olayları yani geçmişi gözler önüne serdi. İkinci cildinde sosyal olayları tahlil etti ve İslam toplumunun güncel problemlerini ortaya koydu. Üçüncü cildinde ise geleceğe ışık tutacak önemli tespitlerde bulundu ve metotlar belirledi. Eserinde daima objektif, realist ve tecrübeci bir hareket tarzını benimsedi. Coğrafi şartlarla sosyal hayatın ilişkisini, cemiyet şekillerini, din ve devlet hayatının sınırlarını, şehir ve köy ilişkisini, iktisadi hayatı, bilgi nazariyesini, ilimlerin tasnifini ve edebiyat meselelerini ele aldı."

"İslam bilimlerinin bütün dallarından tabii ve sosyal bilimlere kadar çağına ulaşan her konuda önemli tahlillerde bulunmuştu." diyen Fazlıoğlu, "Bu nedenle tarih felsefesinin ve iktisat biliminin kurucusu olarak kabul edildi. Ayrıca, insanlık tarihinin ilk toplum bilimcisi ve sosyoloğu olma özelliğini kazandı. Sosyoloji ilminin birçok temel prensiplerini Batılı bilim adamlarından yüzlerce yıl önce ortaya koydu. Tarih, siyaset teorisi ve sosyal psikoloji alanlarında İtalyan Makyavelli'ye; sosyal düzenin genel esaslarında Montesquieu'ya; tarih felsefesi sahasında Rousseau ve Auguste Comte'a; devletlerin çöküşü ilkesinde İngiliz tarihçisi Gibbon'a; pedagoji dalında ise William James ve Spencer'e ışık tutan metotlar belirledi." şeklinde konuştu.

Konferansın ardından Gönüllü tarafından Fazlıoğlu'na, üniversitenin merkez külliyesinde kendi adına dikilmiş fidanın sertifikası takdim edildi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.