Filistin Alimler Birliği Başkanı Tekruri: Duruşunuzla hükümetleri ayağa kaldırın, baskı yapın

Filistin Alimler Birliği Başkanı Tekruri: Duruşunuzla hükümetleri ayağa kaldırın, baskı yapın
Filistin Alimler Birliği Başkanı Nevvaf Tekruri, Batman'daki Aksa Tufanı'na destek mitinginde yaptığı konuşmada, "Bu topluluğunuz takdire şayandır. Bu duruşlarınıza devam edin; öyle ki hükümetleri ayağa kaldırın, onlara baskı yapın." dedi.

 

HÜDA PAR Batman İl Başkanlığı, "Aksa Tufanına Destek" temasıyla miting düzenledi.

Batman Belediyesi yanında Turgut Özal Bulvarı Yıldız Camii önünde düzenlenen mitinge çevre il ve ilçelerden de yoğun bir katılım gerçekleşti.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve kentteki siyasi parti temsilcilerin de katıldığı miting, Ömer Akgül hocanın Kur'an tilavetiyle başladı.

Mitingde bir konuşma yapan Filistin Alimler Birliği Başkanı Nevvaf Tekruri, Gazze'deki direnişin Kudüs fatihi Selahaddin Eyyubi'nin yolundan gittiğine işaret etti. Tekruri, mitingde toplanan kalabalığın da Selahattin Eyyubi'nin, Abdülhamit Han'ın ve Filistin direnişinin izinden gittiğini belirtti.

"Aksa Tufanı bizlere umut oldu"

Batman halkına ve Türkiye halklarına Filistin'e verdikleri destek için teşekkür eden Tekruri, "Sizler cihadın yükünü sırtlanan, bu yolda mücadele edenlersiniz. Ey kardeşlerim ve bacılarım! Aksa Tufanı, Kudüs için bir direniştir, Aksa Tufan'ın başlangıcı Mescid-i Aksa içindir. Mescid-i Aksa'da engellenen bacılarımız, namaz kılanların engellenmesine karşı çıkan bir direniştir. Mescid-i Aksa bütün Kudüs için Batı yaka için ve Gazze orada bulunan Müslümanların direnişine destek veren bir Aksa Tufanıdır. Aksa Tufanı öyle bir cihattır ki, İslam düşmanlarının ve siyonistlerin burunlarını yere serdi. Ve bizlere de öyle bir ders verdi ki Mescid-i Aksa tekrardan hürriyetine kavuşturulabilir, yeter ki bizler Müslümanlar olarak kalplerimiz birleşsin, bizler birleşelim, tüm kafirleri dünya üzerinden yok edebiliriz. Bu umudu bizlere Aksa Tufanı vermiştir." dedi.

Gazze'de ölen çocuk ve insanlar için herkesin üzüldüğünü belirten Tekruri, "Karşımızdaki düşman çok korkak bir düşmandır; çocukları öldüren, çocuklara merhamet etmeyen, yaşlılara merhamet etmeyen, savaşmayanlara merhamet etmeyen bir düşmanla karşı karşıyayız. Kassam Tugayları mücahitleri ise onların burunlarını yere sürttü. O çektikleri ıstırabın karşılığında çocuklarımızı katlediyorlar. Allah-u Teala'nın va'di haktır. Rabbimiz onların kötü yüzlerini gösterecek ve bugün Gazze'deki olaylar onların kötü yüzlerini gösteriyor. Onların yaptığı cürüm, çocukları katletmesi, akıttıkları kanlar Allah-u Teala'nın bizlere vadettiği gibi onların siyah olan, kötü olan yüzlerini göstermektedir. Kardeşlerim şunu bilin ki düşmanlar yahudiler kendi muradına erişemediler. Hiçbir şekilde mücahitlere de ulaşamadılar. Nasıl ki dün televizyon kanallarında gördünüz, Ebu Ubeyde'nin açıklamasında 160 tane tankı imha etmiştiler. İnşallah bugün de 200'e ulaşacaktır." şeklinde konuştu.

Tekruri, "Ey kardeşlerim şunu iyi biliniz; ne zaman televizyon ekranlarında yahudilerin bir hastaneyi bombaladığını bir okulu bombaladığını gördüğünüz zaman şunu bilin ki mücahitler onları tuzağa düşürmüş, onları askerlerini gebertmiş, o yüzden onlar hastanelerimize saldırıyorlar." diye ekledi.

Mescid-i Aksa'nın özgürlük cihadını yaşadıklarını vurgulayan Tekruri, "Şu an şu savaş durursa bile 7 Ekim'den sonrası gibi olmayacaktır. Onlar yenileceklerdir." ifadesini kullandı.

"Hükümetleri ayağa kaldırın"

Tekruri, "Ey kardeşlerim! Sizin şu an burada toplanmanız, bu topluluğunuz takdire şayandır. Fakat üzerimize düşen bazı görevler var, vacipler var. Kardeşlerim bu duruşlarınıza devam etmeniz lazımdır. Öyle ki hükümetleri ayağa kaldırmamız lazımdır, onlara baskı yapmanız lazımdır, onların Sizlerden etkilenmesi lazımdır. Nasıl ki hükümetlerin şu an yaptığı bir şey yok, onlar sadece kınıyor, yardımlardan bahsediyorlar, asker göndermiyorlar. Sizlerin duruşunuz, sizlerin meydanlara çıkışınız Allah'ın izniyle hükümetler üzerinde tesir edecektir, onları harekete geçirecektir." diye konuştu.

Müslümanların üzerine düşen bazı görevler olduğunu belirten Tekruri, bunları şöyle sıraladı:

"Birinci olarak, meydanlara çıkışlarınıza devam edin. Sadece bu çıkışlarınız bir gün olmasın, haftanın her günü olsun. Meydanlarda, sokaklarda olun. Ta ki İslam düşmanları şunu bilsinler, Gazze tek başına değildir.

İkinci olarak; sadece şurada toplanmanız yeterli değildir. Bilakis sizlerin tümünüzün Kadın erkek hepinizin cihad niyeti getirmesi lazımdır. Bu meydanda Hepiniz Ebu Ubeydelerle Mücahitler ile beraber cihad etme niyetini kalbinizden geçiriniz. Çünkü kalbinizde cihad etmeyi geçirirseniz, onların sevabına Ecrine Sizler de ortak olursunuz.

Üçüncü olarak; boykot meselesi. israil mallarını boykot edin. Kim israile destek veren herhangi bir şirketten veya israil mallarından; ister bir araba veya en küçük olan bir mal dahi alırsa şu an, şu gördüğünüz çocuklara kurşun atmış olur, Gazze çocuklarına kurşun atmış olur. Boykot uygulamanız sizin üzerinizde şer'i bir vazifedir, farzdır.

Dördüncü olarak, Aksa Tufanı gençlerde bir uyanışa sebep oldu, uyuyan meşgul olan gençlerimizi tekrardan uyandırdı. Basın yayın organlarında veya telefon ekranlarında uğraşmayınız, bilakis mücahitlerin oradaki mesajlarını, kardeşlerinizin durumlarını her tarafa, herkese bildiriniz.

Beşinci görevimiz; Gazze'ye mal ile yardım etmek, malımız ile cihad etmektir. Malı hiçbir zaman küçümsemeyin. Kardeşlerim sizlerin malı kesinlikle Gazze'deki kardeşlerinize ulaşmaktadır. Asya ülkelerinden birinde bir yahudi asıllı kişi, Arap kardeşlerimizin giydiği elbiselerden giyerek oradaki insanlara şöyle diyor: 'Ey insanlar Gazze'ye para yardımı yapmayın, Gazze'ye sadece dua edin. Yaptığınız para yardımları, mal yardımları Gazze'ye ulaşmıyor.' Bu tür şeylere kesinlikle inanmayın. Yaptığınız mali yardımlar Gazze'ye ulaşmaktadır. Mali yardım da cihat kapılarından biridir.

Altıncı olarak, Gazze'deki kardeşlerinize yardımlarınız bir tanesi de günahlarımızdan Allah'a tövbe etmemizdir, Allah'a yönelmemiz, salih ameller işlememizdir. Çünkü askerler, ordular günahlarıyla yenilgiye uğrarlar.

Son olarak kardeşlerim Sizlere şunu diyeceğim. En başta gelmesi gereken şey kardeşlerinize, Gazze'deki mücahitlere bolca dua etmenizdir. Secdelerinizi uzattınız, secdelerinizde dua edin. Güneş batmadan önce, güneş doğmadan önce, ezanlar arasında, duaların kabul olduğu vakitlerde kardeşlerimize dua ediniz. Gazze'deki kardeşlerimizin zaferi, Kassam'ın eliyle değil, silahlarımızla değil bilakis Allah iledir. O yüzden Allah'ın inayetine başvurmamız lazım, Rabbimize dua etmemiz lazım duanın üstünde başka Hiçbir şey yoktur. Duayı elde eden kişi her şeyi elde etmiştir." (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.