Filistin Vakfı Başkanı Ararawi: Ramazan ayında zaferi hep birlikte göreceğiz

Filistin Vakfı Başkanı Ararawi: Ramazan ayında zaferi hep birlikte göreceğiz
Gazze'de yaşanan gelişmeler, direniş gruplarının durumu ile ilgili konuşan Filistin Vakfı Başkanı Zeki Abdullah İbrahim Ararawi, savaşın zaferle sonuçlanacağına inandıklarını ve buna Ramazan ayında hep birlikte şahit olunacağını söyledi.

 

Batılı ülkelerin desteğini arkasına alan işgal rejimi ile direniş grupları arasında devam eden savaş, Gazze halkının durumu, İslam ülkelerinin yaşananlara karşı cılız tepkisi hakkında İLKHA muhabirine konuşan Filistin Vakfı Başkanı Zeki Abdullah İbrahim Ararawi, savaşın yakın bir zamanda direnişin lehine sonuçlanmasını beklediklerini ifade etti.

Ararawi, "Batılı, Amerikalı, siyonist, Arap ve bazı İslam ülkelerinin ve birçok Arap ülkesinin suç ortaklığıyla bu cani düşmanla savaşan müminler topluluğu ile soykırım savaşının yaşandığı 130'uncu gününde. Arap ülkeleri, kendilerinden bekleneni gerektiği şekilde yerine getirmedi. Yaşanan savaş, sadece Gazze'deki bir grup ile siyonistler arasında değildir. Bu savaş; Yahudiler, Amerikalılar, Avrupalılar ve onların bölgedeki projeleri karşısında İslam ümmeti için bir varoluş savaşıdır. Bu onların şimdiye kadar on yıldır hazırlandıkları yüzyılın anlaşmasıdır. Bu savaş için hala bir çerçeve yoktur. Düşmanın yıkım, sivil kıyımı ve kuşatmadan başka bir planı yoktur. Bunun karşılığında Ürdün, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ülkeler, Kızıldeniz geçişinin sekteye uğramasının ardından gıda maddelerinin ve ihtiyaçların girişi için bir hat oluşturdular. Ayrıca havaalanlarının açılmasını ve israil uçaklarının Gazze'deki halkımızı bombalamak için Ürdün ve diğer ülkeler üzerinden geçişini sağladılar. Yurt dışından gelen her türlü operasyon, hava saldırısı bu ülkelerin füze savunma sistemleriyle engelleniyor." dedi.

"Direnişin, mücahitlerin durumu iyi ve elleri hala tetikte"

Gazze'de işgal rejimine karşı mücadele eden direniş gruplarının durumunun iyi olduğunu belirten Ararawi, "Yüce Allah'a ve Filistin'deki mücahitlere şükürler olsun. Komuta ve kontrol hala kardeşlerimizin elinde. Düşman Gazze'nin kuzeyi, Refah ve Han Yunus arasında bocalıyor, hayali bir zafer elde etmeye çalışıyor. Örneğin Gazze'de bir ailenin elinde bulunan ve direnişten olmayan 2 mahkûm meselesinde olduğu gibi bir anlaşma üzerinde anlaşıldı. Yani İngiltere'den bir aracı aracılığıyla bu mevcut mahkumları teslim etmek için 2 milyon dolar ödediler ancak sanki bir zafer elde etmiş gibi göründüler. Allah'a şükürler oldun ki direnişin, mücahitlerin durumu iyi ve elleri hala tetikte. Bu Peygamberimizin (Sallalahu Aleyhi Vesellem) hadisinin yerine getirilmesidir. Peygamber Efendimiz, 'ümmetimden bir grup, Allah'ın emri gelinceye kadar hak üzerinde kalıp düşmana karşı savaşmaya devam edecekler. Sahabeler, Ya Resulullah! Onlar nerede olacaklar? Diye sordular. Peygamber Efendimiz, onlar Kudüs ve çevresinde olacaklar diye buyurmuştur. Yüce Allah, zaferin kazanıldığını ve Allah'ın izniyle zaferin devam ettiğini, Mescid-i Aksa'nın zaferini ve kurtuluşunu bildiğimizi şu ayetle bize bildiriyor. Allah'u Teâlâ, 'Ey iman edenler! sizi elim azaptan kurtaracak bir ticarete, Allah'a ve Resulüne inanmaya, Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihat etmeye, eğer bilirseniz sizin için hayırlı olan, günahlarınızı bağışlayan, sizi altından ırmaklar akan cennetlere ve adn cennetlerindeki güzel meskenlere sokan, Allah'tan bir zafere ve yakın bir fethe sevk etmemi ister misiniz?' diye buyuruyor. Dolayısıyla zafer vardır ve zaferin şartları yerine getirilmiştir. Bu zafer, yüce Allah'ın tarif ettiği büyük zaferdir. Allah'tan gelen bir zafer ve bir fetih yakındır." diye konuştu.

"Refah sınır kapısının açılması için bir eylem gerekli"

Ararawi, "Şimdi direnişin şartlarını kabul etmek dışında hiç kimse bu savaşın ne zaman biteceğini belirleyemez. İlk şart savaşın durdurulması, geri çekilme ve yeniden inşadır. Direnişin ilk aşama olarak bahsettiği şartlar, düşman tarafından savaşın durdurulması, onun için bu teslim olmak anlamına gelir. Bu nedenle direniş; Türkiye, Rusya, Katar, Mısır, Amerika ve Birleşmiş Milletler'den uluslararası garantilerle aşamalı olarak anlaştı. İlk önce ümmetin durmaması, aksine çabalarını iki katına çıkarması gerekiyor. Özellikle de ümmetin Ramazan ayında hiç yenilmediğini ve Ramazan ayının zaferlerle dolu olduğunu bilen düşman düşman başına geleceklerden korkuyor, savaşın Ramazan ayına ulaşmasını istemiyor. Bu savaş, Gazze için; halk, medya, yargı, ekonomi ve siyasi düzeyde bir zafer olacak. Refah sınır kapısına giderek kardeşlerimiz üzerindeki kuşatmayı kırma girişimi olarak bir eylem gereklidir. Alimlerin daha büyük bir rol üstlenerek, konuşmakla ya da ülkelerin bize izin vermesini beklemekle yetinmemeli, izin alınsa da alınmasa da Mavi Marmara'da olduğu gibi yeni gemilerin yola çıkmasına vesile olarak kuşatma kırılmalı. Alimlerimiz, Refah Sınır Kapısını açmak için Mısır'a doğru hareket etmeli ve oradaki kardeşlerimizi desteklemelidir. Dünyanın özgür insanlarının da iyi bir çabaları var. Ancak Müslümanların da bu insanları desteklemede bir rolü olmalı. Hiç şüphe yok ki Batı sokağını hareket ettirmek isteyen bazı Müslümanlar var ve bu savaşta herkesin bir rolü var." şeklinde konuştu.

Gazze'nin her türlü yardıma, bizim de Gazze'ye ihtiyacımız var

İslam ülkeleri başta olmak üzere Gazze'de yaşananlara karşı yeterince tepki gösterilmediğini aktaran Ararawi, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Filistin davasını destekleyen ülkelerin tepkilerini daha da arttırarak üst perdeden göstermelidir. Çünkü bu mesele sadece Gazze ile sınırlı kalmayacak, herkesi etkileyecek. Allah korusun bu cihatta herhangi bir şey olursa, bu projenin bozulmayacağına dair ümmete güvence veriyoruz. Gazze'deki kardeşlerimiz için dua ediyoruz. Onlar için askeri araçlar da dahil olmak üzere elimizden gelen her türlü araçla sahada harekete geçiyoruz. Gazze'nin şu anda yardım kuruluşlarının yapacağı faaliyetlere, medya kuruluşları ve siyasi yapıların yapacağı çalışmalara, desteklerine ihtiyacı var. Gazze halkının kendilerine destek olacak gıdaya, ilaca, yiyeceğe, evlere ve çadırlara ihtiyacı var. Bu da kardeşlerimiz için ne söylersek söyleyelim ne verirsek verelim az kalacağı anlamına geliyor. Bizim Gazze'ye ihtiyacımız var. Çünkü Gazze; metanet, gurur ve haysiyet bakımından zengindir."

"Allah'ın izniyle bu Ramazan'da zaferi gözlerimizle göreceğiz"

Yaşanan savaşta Müslümanların üzerine düşen sorumluluklarla ilgili de konuşan Ararawi, "Bu savaşta rolümüz; sınırları, ülkeleri, rejimleri ve Batılı ülkeleri aşarak Gazze'ye olan desteğimizi açıklamaktır. Neden bu konuyu utangaç bir şekilde sunuyoruz? Biz güçlü bir ümmetiz. Gazze, bu şiddetli düşmanla savaşa girdiğinde kendisini neyin beklediğini biliyordu. Bir mümine saygı duymadıklarını biliyordu. Bu nedenle ümmetin evlatları, umutlarını bu savaşa bağladı. Çünkü Allah'ın izniyle bu savaşın bir sonucu olacaktır. Bu savaşta kazanılacak güç ve zafer ümmet içindir. Zafer saati yaklaştı. Allah'ın izniyle bu Ramazan'da zaferi gözlerimizle göreceğiz." dedi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.