Fuat Oktay: Mescid-i Aksa'da yaşanılanlar yüreklerimizi dağlamaktadır
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, Saray Engelsiz Yaşam ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi'nde düzenlediği "Engelsiz İftar Buluşması"na katıldı.
Konuşmasında engellilerin hayatın her alanında var olabilmelerini sağlamak için çok önemli çalışmalar yürütüldüğünü belirten Oktay, öncelikle ön yargıları ve bunlardan kaynaklanan yanlış kabulleri, davranışları, uygulamaları, hatta kavramları değiştirmekle işe başladıklarını ifade etti.
Sosyal politikaların merkezinde yer verdikleri hak temelli yaklaşımı engellileri de kapsayacak şekilde genişlettiklerini anlatan Oktay, yapılan hiçbir işi, sağlanan hiçbir imkânı "lütuf" değil, her alanda olduğu gibi bir "hak teslimi" olarak kabul ettiklerini belirtti.
Fuat Oktay, Anayasa ve yasalarda yapılan değişikliklerle, taraf olunan uluslararası sözleşmelerle, engellilere pozitif ayrımcılık uygulanabilmesini sağladıklarını söyledi.
Sokakta, iş hayatında, kamuda, sporda, siyasette ve her yerde, engellilerin eşit hak ve imkanlara sahip olma mücadelelerini desteklediklerini belirten Oktay, "Kamu hizmetlerinden şehir planlamasına, toplu taşımadan özel sektöre her alanda sizlerin erişilebilirliğini asli şart haline getirdik. Engellilerimizin çalışma hayatında katettikleri mesafenin en önemli göstergesi, kamudaki istihdamdır. Kamuda 5 bin 777 olan engelli istihdamını 12 kat artırarak bugün 65 bin 662'ye yükselttik. Yeterli mi, değil, devam ettireceğiz.
Umutevleriyle, engelsiz gündüz bakımevleriyle, kurumsal bakım merkezleriyle, engellilerimize ve ailelerine destek olduk. Bugün iftarda bir araya geldiğimiz Saray Mahallemizdeki merkezimiz de bunlardan biridir. Evde bakım yardımından yararlanan 564 bine yakın engelli vatandaşımız, ailesinin yanında huzurla, güvenle, şefkatle yaşamayı sürdürüyor. Teker teker saymaya kalksak saatlerce sürecek pek çok sosyal devlet uygulamasıyla, engellilerimizin bu ülkenin ve milletimizin ayrılmaz birer parçası olduğunu hep birlikte yine tüm Türkiye'ye göstermiş olduk." dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaptıkları ilk işlerden birinin de bölgedeki engelli kişilerle ilgilenmek olduğunu aktaran Fuat Oktay, "Yatılı kurumlarımızda kalan engellilerimizi, hemen diğer illere taşıyarak güvende kalmalarını sağladık." dedi.
Yurtlarda, otellerde, geçici barınma alanlarında kalan depremzedeleri ziyaret ederek, bakıma ihtiyacı olan engellileri belirleyip yatılı kurumlara yerleştirdiklerini ifade eden Oktay, engelli ve yaşlıların gıda, giyim, ilaç, cihaz gibi ihtiyaçlarını karşılayacak bir sistem kurulduğunu ve ağır engelli bakımı ve evde bakım yardımlarının aksatmadan ödendiğini anlattı.
Felaketlerin aynı zamanda toplumların dayanışma gücü ölçüsünde millet olma vasıflarını da ortaya çıkaran dönemler olduğunu işaret eden Oktay, 6 Şubat'taki depremlerde Türk milletinin büyük bir dayanışma gösterdiğini söyledi.
Oktay, depremde uzvunu kaybettiği için engelli durumuna düşen bine yakın kişinin bulunduğunu ifade ederek bu bireylerin protezleri dahil, her türlü ihtiyaçlarını karşılayacaklarını bildirdi.
Evleri yıkılan veya hasar görenler için bir yılda 319 bin, toplam 650 bin yeni konut yapmayı hedeflediklerini belirten Oktay, "Bu şekilde inşa edeceğimiz, her biri ilçe büyüklüğündeki onlarca yeni yerleşim yerini engelsiz şehir yaklaşımıyla planlıyoruz. Mevcut şehir merkezlerimizi ihya ederken de bu anlayışla hareket edeceğiz." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, siyonist işgalcilerin Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskına değinerek yaşananların yürekleri dağladığını belirtti.
Teravih namazının ardından Mescid-i Aksa'ya düzenlenen baskında, aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu yüzlerce Filistinli'nin yaralandığını hatırlatan Oktay, Kıble Mescidi binasının da hasar gördüğünü kaydederek, "İsrail güvenlik güçlerinin Kıble Mescidi'nde orantısız bir güçle müdahale ettiğini gördüğümüz, insan onurunu rencide eden görüntüler vicdanlarımızı bir kez daha yaralamıştır. Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine ve ibadet edenlere yapılan bu saldırılar hiçbir şekilde kabul edilemez. İsrail yönetiminin, Harem-i Şerif'teki tarihi statükoya ve tüm ibadet yerlerinin kutsiyetine saygı göstermesini bekliyoruz. İsrail güvenlik güçlerinin işgal altındaki Filistin topraklarında operasyonlarını artırdığı ve tüm bölgede gerilimin tırmandığı bir dönemde, aşırılık yanlısı Yahudi grupların tahriklerinin önüne geçilmesi için gerekli önlemlerin alınması elzemdir. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da mazlum Filistin halkının yanında yer almaya devam edecektir. Filistinli kardeşlerimizin ibadet özgürlüğünün ve kutsal mekanlarımızın korunması için her tür çabayı göstermeyi sürdüreceğiz." diye kaydetti. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.