Gaziantep’te "Şehir ve Mülteci" paneli düzenlendi

Gaziantep’te "Şehir ve Mülteci" paneli düzenlendi
"Şehir ve Mülteci" konulu panelde konuşan Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Gaziantep'teki Suriyeli sayısının resmi kayıtlara göre 343 bin kişi olduğunu ve kayıt altına alınamayanlarla birlikte 500 bin kişinin kentte yaşadığını söyledi.

İstanbul Kültür Elçileri Derneği ile Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) tarafından “Şehir ve Mülteci” konulu panel düzenlendi. Panelde ülkelerindeki iç savaştan dolayı Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan Suriyeli göçmenlerin yaşadığı sorunlar ele alındı.

Mavera Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen panelde, Suriyeli mültecilerin Avrupa ülkelerinde kamplarda yaşatıldığı, Türkiye’de ise tam tersi şehirlerde yaşam olanakları sunulduğu belirtildi.

Türkiye genelinde 3 milyon 285 bin Suriyeli mültecinin olduğunu ifade eden Vali Yerlikaya, 13 şehirde 2 milyon 840 bin Suriyeli mültecinin yaşadığını, bunların için sadece Kilis’in şehir olduğunu diğer illerin büyükşehir olduğunu dile getirdi.

Türkiye’de yaşayan Suriyeli mültecilerin yüzde 45’nin Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay’da yaşadığını belirten Yerlikaya, bu şehirlerin görevlerinin ağır olduğuna vurgu yaparak, “Ensar-muhacir inancımız, örfümüzün bize öğrettiği bir biz davranışı sergiledik. Biz bu işin sevabına talip olduğumuzu söyledik, doğrusu da budur. Geçici koruma kapsamında bulunan Suriyeli misafirlerimizin ülkeye kabul edildiği andan itibaren istediği vilayette yaşamalarını biz kendilerine bıraktık. Suriyeli muhacirlerimiz Allah'ın bir emanet olarak bize sığındılar.” dedi.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de, Türkiye’ye sığınan mültecilerin sadece kendi canlarını kurtarmak için sığınmak zorunda kaldıklarını belirtti.

Şahin, “Bu coğrafyaya baktığınız zaman savaşların göçlerin merkezi olmuşuz bütün tarih boyunca bu göçü yönetmek durumunda kalmışız. Hukuki, sosyolojik boyutuyla baktığınız zaman da ben bunların hepsini bir sonuç olduğunu düşünüyorum. Bugün yaşadığımız bütün toplumsal hastalıkların hepsi bir sonuç. Genelde de biz sonuçtan sonra çözümlemeye çalışıyoruz. Artık dünyada yeni bir şey var, daha az maliyet var. Hani hastalık olmasın, bu sonuç olmasın, şiddet olmasın diye uyuşturucuyla mücadele olmasın diye bu sonuca gitmemek için ne yapmak gerekiyor artık yükselen değer koruyucu önleyici tedbir almak gerekiyor. Koruyucu önleyici ve tedbirleri dünya yeterince hızlı bir şekilde alamazsa bu meseleyi iyi bir şekilde yönetecek orta, uzun vadeli bir planlama yapamazsa bu sefer göçü yönetmek zorunda kalıyor.” ifadelerini kullandı.

Suriye’deki iç savaştan dolayı 7 yıl önce ülkelerinden göç ederek Türkiye’ye ve dolaysıyla Gaziantep’e sığınan milyonlarca mültecinin, canını ve ailesini kurtarmak için buralara sığınmak zorunda kaldığını ifade eden Şahin, şunları söyledi:

“Bu göçte bu şekilde başladı. Bizim de iki seçeneğimiz vardı. ya sınırları kapatacaktık, bugün yaşayan binlerce çocuk ölecekti. İnsani ve vicdani olarak bizim medeniyetimiz yaşam, barış üzerine kurulduğu için biz bunu yapamazdık. Dolayısıyla ya sınırları kapatıp bugün yaşanan birçok sorunu görmeyecektik. Batı medeniyetinin yaptığını yapacaktık, üç maymunu oynayacaktık ya da bununla ilgili süreci insani ve vicdani olarak yönetmek durumunda kalacaktık. İkinci seçeneği tercih ettik. Çünkü bunu yapmak durumundaydık. Çünkü empati denen bir şey var.”  (İLKHA) 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.