Gazze Gazisi Gili: İsrail'i yargılama süreci başlatmalıdır
Siyonist işgal rejiminin uluslararası sularda Gazze Özgürlük Filosu’na düzenlediği saldırının üzerinden 11 yıl geçti.
10 insani yardım gönüllüsünün şehid edildiği, onlarcasının yaralandığı, alıkonulduğu, işkence gördüğü ve mağdur edildiği Mavi Marmara saldırısının 11’inci yıl dönümü.
2010 yılında abluka altındaki Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan ve Gazze’ye yakın uluslararası sularda işgal rejiminin gerçekleştirdiği katliamda gazi olan Muhittin Gili, Mavi Marmara olayının 11’inci yıl dönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı.
Siyonistler tarafından Gazze’ye insani yardım götüren gemilere yapılan saldırıda 10 kişinin vefat ettiği, 50’den fazla kişin de yaralandığını anımsatan Gili, aradan geçen zamana rağmen Mavi Marmara olayının dünya gündeminden hiç düşmediğini söyledi.
Bingöl İHH Başkanı ve Gazze Gazisi Muhittin Gili, “Mavi Marmara davasını unutmadık ve unutturmayacağız. İsrailin tüm dünyanın gözleri önünde yaptığı tüm insan hakkı ihlallerinin, işgallerinin ve katliamlarının hesabını vereceği bir dünya daha adil ve daha yaşanabilir bir dünya olacaktır.” dedi.
“Ambargo her geçen gün ağırlaşmaktadır”
Gili, 72 yıldır hakları, toprakları, vatanları, canları, malları ellerinden alınan Filistinlilerin, işgal rejiminin zulmü altında çok zor şartlarda yaşamlarını devam ettirmeye çalıştıklarını anımsatarak, “Yapılan bütün anlaşmalara rağmen, uluslararası alanda alınan bütün kararlara rağmen Filistin’e, Gazze’ye uygulanan abluka ve ambargo her geçen gün ağırlaşmaktadır. Filistin, mücadelesi sürecinde her geçen gün siyonistler saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor. Bölgede havadan ve karadan uygulanan ambargo artık denizden de dikenli tellerle uygulanıyor.” dedi.
“İsraili yargılama süreci başlatmalıdır”
Filistin, işgal rejiminin uyguladığı zalim baskı ve ablukayla adeta açık bir cezaevi durumuna getirildiğine dikkat çeken Gili, şöyle devam etti:
“Tüm dünya israil katliamlarına gözünü yummuş durumda. Uluslararası hukuku çiğneyerek insanlık onurunu ayaklar altına alan israile karşı verilen mücadelemiz Kudüs özgür oluncaya kadar devam edecektir. Hatırlatmak isteriz ki israilin işlemiş olduğu suçlar Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin 22 Eylül 2010 tarihli raporunda israilin Mavi Marmara saldırısı sırasında işlediği suçlar tasnif edilerek hukuki gerekçeleri ile yayınlanmış olup; bu rapor konseyin 17 Haziran 2011 tarihinde 36 devletin oyuyla kabul edilmiştir. Birleşmiş Milletler tarafından bu suçlarla ilgili israilin yargılanması ve yaptırım uygulanması için gereğinin yapılması kararlaştırılmıştır. Birleşmiş Milletler tarafından ortaya konulan bu durumda Uluslararası Ceza Mahkemesi bu olaydan dolayı re’sen soruşturma açmalı ve israili yargılama süreci başlatmalıdır.”
“İşgalciler sözden ve sözlü kınamadan anlamıyorlar”
Kudüs’ün Kılıcı Savaşında Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı Filistinli Müslümanların azimli ve izzetli bir duruş sergilediklerini vurgulayan Gili, “Filistinli kardeşlerimizin mücadeleleri, geri adım atmamaları bu zaferi getirdi. İşgalciler Mescid-i Aksa'da tekrar büyük bir oyun kurdular. Ara ara böyle Müslümanları yokluyorlar ama güçleri yetmedi. Filistinli mücahidlerin güç birliği ve teknolojik olarak füzeleriyle işgalcileri vurunca; israil askerlerinin canı tatlıdır, korktular ve ateşkes yapmak zorunda kaldılar. Maalesef işgalciler sözden ve sözlü kınamadan anlamıyorlar. Bunların anladığı tek dil kılıç ve silahtır. İnşallah İslam Birliği sağlanırsa Müslümanlar her zaman galip gelecektir. Görüyoruz ki işgalciler sürekli Kudüs’ü almak için Müslümanları ara ara böyle sıkıntıya sokuyorlar ve saldırı düzenliyorlar. Hatta bu son dönemde kara saldırısı da yapacaklardı ancak atılan füzelerden korkup geri adım attılar. Mavi Marmara’da israil askerlerinin ne kadar korkak olduğunu gördük. İnananlar olarak bizim imanımız onlardan çok çok güçlüdür.” ifadelerini kullandı.
“Kudüs İslam’ındır”
Tüm ağır şartlar ve bedellere rağmen Filistinlilerin davalarından vazgeçmediğini belirten Gili, “Bunun yanı sıra tüm ağır bedellere rağmen Filistinliler, davalarından asla vazgeçmiyorlar. Filistinliler haklarını savunmak için her cuma günü barışçıl ‘Büyük Dönüş Yürüyüşü’ düzenliyorlar. İşgalci israil ise bu eylemlerde ateş açıp masum insanları, çocukları ve yaşanan olayları dünyaya aktarmak isteyen basın mensuplarını herkesin gözü önünde şehit ediyor. Filistin davamız insanlık mücadelesi olduğu kadar Kudüs’te çalınan hakların iadesi davasıdır. Nitekim ilk kıblemizin bulunduğu Kudüs ve Filistin, 1948 yılından beri hukuksuz olarak kurulan siyonist israil işgali altındadır. Siyonist israil ve ABD, Kudüs’ü hukuksuz bir şekilde tüm uluslararası anlaşmalara aykırı olarak başkent yapmak istemektedir. Kim hangi kararı alırsa alsın Kudüs İslam’ındır ve Kudüs bizimdir.” dedi.
“Uluslararası mekanizmaları harekete geçmeye çağırıyoruz”
Kudüs’ün sahipsiz olmadığını dile getiren Gili, “Kudüs, Mekke ve Medine’den sonra, bütün Müslümanların kutsal bildiği Mescid-i Aksa’ya ev sahipliği yapmaktadır. Şimdi ilk kıblemize, Peygamber Efendimizin Miraç’a yükseldiği o mübarek beldeye sahip çıkma zamanıdır. Türkiye’yi, uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete geçmeye ve israilin attığı hukuksuz adımları ve işgali durdurmaya çağırıyoruz. Tüm dünyadaki Müslümanlar tepkisini açıkça göstermelidir. Bütün İslam ülkeleri ve Türkiye israil ile olan bütün anlaşmalarını iptal etmeli ve bütün ilişkilerini kesmelidir. İsrail, hukuksuz işgal hareketi ve katlettiği insanlar için uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Bundan 11 yıl önce yola çıkan Mavi Marmara, İslam dünyasına ve ezilen tüm halklara umut olmuştur. İnsanlığın ortak vicdanı haline gelmiş olan bu umudu canlı tutmak hepimizin görevidir.” şeklinde konuştu.(İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.