Gazze'de gönüllü doktorluk yapan Taner Kamacı, siyonist vahşeti anlattı

Gazze'de gönüllü doktorluk yapan Taner Kamacı, siyonist vahşeti anlattı
Katil ve işgalci siyonist rejimi tarafından soykırımın uygulandığı Gazze'ye gönüllü olarak giderek sağlık hizmeti veren Çocuk Cerrahi Uzmanı Operatör Doktor Taner Kamacı, Gaziantep'te üniversite öğrencileriyle buluştu.

 

Gazze'nin işgali sonrasında Diyarbakır'dan gönüllü olarak Ürdün Rahma Derneği ve Avrupa Filistinli Hekimler Derneği'nin organizasyonuyla 25 kişilik bir ekiple Mısır'daki Refah Sınır Kapısı'ndan Gazze'ye giden Doktor Kamacı, Gazze'deki siyonist vahşeti anlattı.

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) öğrencileriyle bir araya gelen Kamacı, Gazze'de yaşanan siyonist vahşetle ilgili yaşadıklarını öğrencilere aktardı.

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen programda öğrencilerle bir araya gelen Kamacı, Gazze'deki acı tabloyu duygu dolu kelimelerle anlattı.

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşen program Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Afrin Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Çınar, Gazze'de katliam ve soykırımın devam ettiğini belirterek, "Bebekler, kadınlar, yaşlılar, masum insanlar hunharca öldürülüp, sindirilmeye çalışılıyor. Uygar olduğunu iddia eden bir dünyanın gözü önünde bütün bunlar gerçekleşirken sadece vicdan sahibi birtakım gençlerin ve bazı çevrelerin buna 'hayır' dediklerini ancak bir yere sesleri ulaşamadıkları için zalim israili özellikle de netanyahuyu durduramadıklarını görüyoruz. israilin yaptığı bu zulmün gündemde tutulması Gazzeli mazlumların hatırlanması adına bu tür programların önemli olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Gazze'de gönüllü doktorluk yapan Kamacı, savaşın başından bu yana Gazze'ye gidip yaralı sivillere yardım etmek için çabaladığını ve sonunda bu büyük arzusunu yerine getirdiğini söyledi.

Kamacı, Gazze'de tüyler ürperten anları, "Normalde ilk bir hafta gittiğimizde sahur ve iftar vakitlerinden 15 dakika önce sivil ve masum vatandaşların evleri bombalanıyordu. israil ordusu muhtemelen o vakitleri özellikle seçiyordu. Bahsettiğim vakitlerde bombardıman başlıyordu, iki saat boyunca devam ediyordu." dedi.

Gazze'de yaşanan vahşetin dışarıdan bakıldığından çok daha ağır olduğunu dile getiren Kamacı, acil tıbbi malzemeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Çok zor şartlar altında çalıştığını ifade eden Kamacı, "israil uçakları sürekli tepeden bombalar atıp gidiyorlar. Uçağa karşı kendilerini savunma şansları da yok. Şehit olanlar oluyor, enkazların altından canlı çıkarılanlar da ayakta kalan birkaç sağlık kuruluşlarından birisine gönderiliyor. Bizler de elimizden geldiğince yaralıların tedavilerini yapmaya çalıyorduk. Çok zor şartlar altında çalışıyorduk. Bazen bombalar çalıştığımız yerin çok yakınına düşüyordu. O kadar yakındı ki bombanın basınç etkilisiyle hastane bile bazen sallanıyordu. Ayakta kalan hastanelerin hepsi yaralılarla doluydu." ifadelerini kullandı.

İşgalci israilin ablukası altındaki Gazze'ye yardım etmek için 25 kişilik ekiple gittiklerini anlatan Kamacı, 3 hafta kaldığı Gazze'de katil ve işgalci siyonist rejimi tarafından gerçekleştirilen saldırı ve bombardımanlardan yaralanıp enkaz altında kalan ve aralarında çocukların da bulunduğu sivillerin ameliyatını gerçekleştirdiğini belirtti.

Gece gündüz demeden 3 haftalık bir süreçte ekibiyle yaklaşık 500 ameliyat yaptığını belirten Kamacı, "Savaşın başından beri Gazze için bir şeyler yapmaya çalışıyorduk. Boykotlar, yürüyüşler, sessiz yürüyüşler gibi faaliyetlerimiz oluyordu. Bu yapılan zulmü dünyaya duyurma, önleme adına elimizden ne gelirse yapmaya çalışıyorduk. Gazze'ye gitmenin yolunu da bir yandan arıyordum. Yaklaşık 3 ay önce de böyle bir fırsat elimize geçti. Uluslararası bir insani yardım derneği ve Avrupa Filistinli Hekimler Derneği aracılığıyla Gazze'ye gitmeye karar verdim. Mısır ve Birleşmiş Milletler tarafından onay çıktı. 18 Mart'ta Gazze'ye gittim. Avrupa ve Amerika'dan gelen hekim arkadaşlarla 25 kişilik bir ekiple Gazze'ye gittik. 3 hafta kadar Gazze'de sağlık hizmetimizi verdik." dedi.

"Gazze'de savaş değil, soykırım var"

Mısır'dan Gazze'ye gidene kadar Mısırlıların biraz mutsuz olduğunu ancak Gazze'ye gittiğinde ise onca savaşa, sıkıntıya ve acıya rağmen yüzleri gülen insanları gördüğünde gariplik hissettiğini dile getiren Kamacı, "Savaş, yokluk, açlık, susuzluk ve her şey var ama rahatı olanlardan daha mutlu insanlar gördük. Bu bana çok ilginç gelmişti. Gazze'de tabi büyük bir dram var. Gazze'de savaş değil, soykırım var. Çünkü savaş iki ordu arasında olur. israil bildiğin masum, sivil, çocukları hedef alıyor. israil direkt evleri bombalıyor. Acile getirilen hastaların çoğu çocuktu. israil orada çocuklarla savaşıyor." diye konuştu.

Hastanelerdeki acı durumu da anlatan Kamacı, "Acile getirilen çocuk olsun büyük olsun; kolu kırılmış, bacağı kırılmış, kafasının derisi soyulmuş, akciğeri patlamış çocuklar hiç feryat etmiyordu. 'Bu insanlar ağrı mı duymuyor, duydukları ağrıyı hissetmiyorlar mı? Bu kadar acıya alışmışlar artık tepkisiz hale mi gelmişler?' diye kendime sordum. Ben tıbbi olarak bu duruma çok şaşırdım." diye konuştu.

Gazze'de hastanelerin çoğu yıkıldığı için birkaç tane hastanenin sağlam kaldığını ve tüm acil hastaların Han Yunus ile Refah şehirlerinin arasındaki Avrupa Hastanesi'ne yönlendirildiğini anlatan Kamacı, şöyle konuştu:

"Gazze'de enkazdan çıkarılmış, yanmış, kolu kırılmış, ağır silahlarla vurulmuş veya bombardımandan yaralanmış hastalara 'acil' deniliyordu. Karnı veya başı ağrıyan hastalara acil olarak bakılmıyordu. Sadece bahsettiğim vakaları alıp tedavi ediyorduk. Çünkü hastanede fazla ameliyathane yoktu. Bazen 50-60 hasta birden enkazdan çıkarılıp geliyordu ama hastanede 7 tane ameliyat salonu vardı. Gazze'de Avrupa Hastanesi ve Şuheda el-Aksa Hastanesinde ameliyat yapılabiliyordu ki maalesef orayı da bombaladılar. Biz oradayken bomba düştü. Bize 3 kilometrelik bir mesafede yaşandı. Şuheda el-Aksa Hastanesinin bahçesine düşen bombalarla bizim hastanemiz sallanıyordu. O basıncın etkisiyle kapı ve pencereler çarpıyordu. Benim olduğum hastaneye oradayken herhangi bir saldırı olmadı."

Kamacı, Gazze'deki siyonist vahşeti anlattıktan sonra öğrencilerin sorularını cevaplandırdı.

Programın sonunda, GAÜN Genel Sekreteri Dr. Muhammet Musa Budak tarafından konuşmacı Kamacı'ya günün anısına plaket takdim edildi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.