Gök: MEB’de FETÖ kalıntılarının tamamen temizlenmesi lazım!
Pazartesi günü başlayacak yeni eğitim-öğretim dönemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı, eğitimdeki FETÖ kalıntılarının tamamen temizlenmesi gerektiğini söyledi.
Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, 2017-2018 eğitim ve öğretim yılı ile ilgili eğitim sistemi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Darbe kalıntısı olan kılık-kıyafet yönetmeliğinin halen yürürlükte olduğunu, Milli eğitim üzerinde FETÖ kalıntılarının tamamen temizlenmesi gerektiğini dile getiren Gök, ders kitaplarında da halen FETÖ'nün izlerinin mevcut olduğunu, ders kitaplarında mutlaka bir yenilenmeye gidilmesi gerektiğini söyledi.
Gök, darbe ürünü olan ve insan haklarına aykırı kılık-kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesi için ilk adımı atmanın Millî Eğitim Bakanlığı’na düştüğünü belirtti.
2017-2018 eğitim-öğretim yılının öğrenciler için yeni bir heyecanın başlangıcı, öğretmenler için yeni fedakârlıklar ve özveri dönemi, millet içinse geleceğe yönelik daha büyük adımlar atabilme hedefiyle başladığını belirten Gök, "Yaklaşık 18 milyon öğrencimize, 900 bini aşkın öğretmenimize, diğer eğitim çalışanları ile birlikte 20 milyonluk bu büyük ailenin tüm fertlerine başarılar diliyoruz." dedi.
100 bine yakın öğretmen ihtiyacı olduğunu, 300 bin öğretmenin de halen atanama beklediğine dikkat çeken Gök, "Düzenli ve planlı bir planlamayla bir an önce bu sorunun giderilmesi gerekiyor. Öğretmen ihtiyacının giderilmesi kadar, öğretmenin ihtiyacının giderilmesi de çok önemlidir. Başta öğretmenler olmak üzere eğitim çalışanlarının ihtiyaçlarının ve sorunlarının bir an önce bir çözüme kavuşturulması gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Mülakatla öğretmen alımı son bulmalıdır"
Mülakatla öğretmen alımının adil olmadığını ve bu uygulamanın son bulması gerektiğini belirten Gök, "Eğitim-öğretim hayatı boyunca birçok merhalelerden ve sınavdan geçen bir insandan bahsediyoruz. Bu insanın atama noktasına geldiğinde sadece 3-5 dakikalık bir mülakatla geleceğine karar verilmesi vicdanları yaralıyor. Bu anlamda mülakatla öğretmen alım sistemi değişmelidir. Daha çok liyakate dayanan bir sistem mutlaka getirilmelidir." diye belirtti.
Gök, "İstihdamda güçlük çekilen yerler var. Özellikle de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde öğretmenlerin çalışma süreci ortalama bir buçuk yıldır. Bunun yükseltilmesi gerekiyor. Bir öğretmen Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesine atandığı zaman bir an o bölgeden kaçmanın yollarını aramaya başlıyor. Bu tür istihdamda güçlük çekilen yerlere bu sorun çözümlenebilir. Özel hizmet tazminatı adı altında bölgede görev yapan eğitimcilere ayrı bir tazminat ödenebilir. Bu orayı cazip hale getirir." diye konuştu.
"300 bin civarında atanamayan öğretmenimiz var"
Öğretmenlik mesleği için adil bir kariyer sisteminin de geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Gök, şunları söyledi:
"100 binin üzerinde öğretmen ihtiyacımız var. 300 bin civarında da atanamayan öğretmenimiz var. Bu öğretmenlerimizin kadroya alınarak öğretmen ihtiyacının bir an önce giderilmesi gerekiyor. Yönetici görevlendirme sisteminde ise mülakat sisteminden ziyade bizler daha çok liyakate dayalı bir sistemin getirilmesini ve öğretmenlik mesleği için adil bir kariyer sisteminin oluşturulması gerekiyor. Kariyer basamakları adı altında uzman ve başöğretmenlik sistemine geçildi. Fakat bakanlık sadece bir defa bu sınavı yaptı. Bu sınav neticesinde uzman ve başöğretmenler tespit edildi. Ondan sonra ise bir daha ne sınav yapıldı nede bu kariyer basamaklarında başkalarının yükselişinin önü açıldı. Bir adaletsizlik söz konusu ve bunun da bir önce giderilmesi gerekiyor." çağrısında bulundu.
Ders kitaplarında da halen FETÖ’nün izlerinin olduğuna dikkat çeken Gök, "Ders kitapları ve yardımcı kaynaklar hazırlanırken bakanlık titiz bir çalışma yapmaya çalıştı. Ancak buna rağmen sıkıntılar çıkıyor. Buna rağmen geçmişten kalan dinler arası diyalog benzeri kalıntıların kitaplara girdiği duyumlarını alıyoruz. Yani bu konunun üzerinde biraz daha yoğun çalışılması gerekiyor." dedi.
Gök, okulların bütçe sorunu olduğunu belirterek, "Okulların kendilerine ayrılmış bir bütçesi olmayınca okul aile birliği kanalıyla bu maddi sıkıntılarını çözmeye çalışıyorlar. Ama yeterli olmuyor. Bir müddet sonra sürekli para isteyen bir okul müdürü, bir öğretmen, öğretmen veli ve öğrenci ilişkisi noktasında sıkıntılara sebep oluyor. Bu yüzden okulların bütçe sorunun çözülmesi anlamında bakanlık tarafından öğrenci başına ödenek ayrılarak bu sorunun çözülmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Darbe kalıntısı kılık-kıyafet yönetmeliği halen yürürlükte"
Darbe kalıntısı bir kılık-kıyafet yönetmeliğinin halen yürürlükte olduğunu vurgulayan Gök, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da özel bir okula kayıt yaptırmak isteyen başörtülü bir öğrencinin başörtüsünden dolayı okula kaydı yapılmamasına tepki göstererek, şunları dile getirdi:
"Özellikle de erkek eğitim çalışanlarına yönelik bu kısıtlayıcı maddeler içeren kılık-kıyafet yönetmeliği üzerinde bakanlık bir an önce düzeltme yapmalıdır. Her şeyden önce ister özel okul olsun ister devlet okulu olsun hepsi bakanlığın uygulamalarına tabidir, bakanlığın yönetmeliğiyle sınırlıdır. Öğrencilerin kılık kıyafetiyle ilgili bakanlığın yaptığı düzenlemeler ortada. Şu anda öğrenciler rahatlıkla başörtüsüyle okullarına gidebilirler. Bunda hiçbir kısıtlama yok. Buna bir sınır koyan ve yasak getiren aynı zamanda anayasanın eğitim-öğretim hakkının engellenmesi noktasında da ihlalini yapıyor anlamına gelir. Eğer böyle bir şey varsa buradan cumhuriyet savcılarını göreve çağırıyorum. Hangi özel okul bir öğrencinin başörtüsüyle okla kayıt olmasına engel olduysa lütfen bununla ilgili gerekli çalışmaları yürütsünler. O insanlara gerekli cezayı versinler."
"Ortadoğu coğrafyasının ortak mayası İslam’dır"
Milli eğitimde FETÖ kalıntılarının tamamen temizlenmesi gerektiğini belirten Gök," FETÖ’nün Diyanet'i ele geçirdiği süreçte Cuma hutbelerinde ‘Allah katında din İslam’dır’ ayetinin kaldırılmaya çalışıldığını gördük. Milli Eğitime hakim oldukları dönemde ise ‘Cihat’, ‘Şehadet’ gibi terimlerimizin müfredattan çıkarıldığını gördük. Bunlar dinler arası diyalog faaliyetleri adı altında kulağa da hoş gelen bir takım kelimelerin altına gizlenerek bu milletin özünde var olan şeyler değiştirilmeye çalışıldı. Şu anda bizim en çok ihtiyaç duyduğumuz şey özümüze dönmektir. Ortadoğu coğrafyasının ortak mayası İslam’dır. Burada Kürt’ü, Türk’ü, Arap’ı, Laz’ı, Çerkez’i yani 72 unsuru birbirine bağlayan İslam’dır. Müfredata da bunun yansıması kadar da doğal bir şey olamaz. Yeterince yansıdı mı, yansımamıştır. Fakat bu milleti birleştirecek ve tek yumruk yapacak bir müfredata ihtiyaç var. Bunun da bir an önce gerçekleşmesi gerekiyor. Bu bağlamda bizim müfredatımız çok önemlidir."
"Karma eğitim dayatmasından vazgeçilmesi gerekiyor"
Karma eğitim dayatmasından artık vazgeçilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Gök, "Karma eğitim meselesi de bizim hemen hemen her eğitim-öğretim yılının başında ve sonunda konuşuyoruz. Bir an önce karma eğitim dayatmasından vazgeçilmesi gerekiyor. Her alanda özgürleşildiği gibi bu alanda da isteyen çocuğunu karma eğitime göndersin isteyen de kız ve erkeklerin ayrı gittiği okullara göndersin. Karma eğitim dayatmasının son bulmasını gerektiğini dile getiriyoruz." diye konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.