Google'dan Clinton'a manipülasyon iddiası!

Google'dan Clinton'a manipülasyon iddiası!
Bu özel raporda, araştırma psikoloğu Robert Epstein, yeni bir çalışmayı açıklıyor ve Google'ın arama önermelerinin, ABD başkanlık yarışının Demokrat adayı Hillary Clinton'ın lehine olacak şekilde taraflı olduğuna dair kanıtlar sunuyor.

Epstein, taraflı arama önermelerinin ABD’de yapılacak seçimlerde 3 milyon oyun yönünü değiştirebileceğini tahmin ediyor.

"Geçen sene yayımladığım bir bilimsel çalışma, bir adayı destekleyen arama sıralamalarının kararsız seçmenleri —bazı demografik gruplar içinde seçmenlerin yüzde 80’ine denk geliyor- o adaya oy vermeleri konusunda hızlıca ikna edebileceğini gösterdi. Son araştırmam, bir arama motorunun başka bir güçlü araçla oyları değiştirebileceğini ve fikirleri değiştirebileceğini gösteriyor: Autocomplete.

Google’ın Hillary Clinton’ı iyi göstermek için arama önerilerinde kasten oynama yaptığına dair son iddialar nedeniyle, hem bu iddiaları araştırmak hem de yeni araştırmama bakmak için iyi bir zaman olabilir. Göreceğiniz üzere, burada endişelenmek için bazı nedenler var.

Bu yılın haziran ayında Sourcefed, Google'ın arama önerilerinin —sıklıkla 'autocomplete' önerileri deniyor- Clinton’ın lehine olacak şekilde taraflı olduğunu iddia eden bir video yayınladı. Video hızla internette yayıldı: 7 dakikalık tam versiyon, Youtube’da bir milyondan fazla izlendi, kısaltılmış 3 dakikalık versiyon ise Facebook’ta 25 milyondan daha fazla görüntülendi.

CLINTON İÇİN OLUMLU, SANDERS VE TRUMP İÇİN OLUMSUZ ÖNERMELER

Videonun anlatıcısı, Matt Lieberman, Clinton’la ilgili yapılan her türlü aramanın sadece American Institute for Behavioral Research and Technology olumlu önermeler sunduğunu gösteren ekran görüntülerini arka arkaya gösterdi. Bing ve Yahoo aramaları, hem olumlu hem de olumsuz önermeler üretmesine rağmen ve Google Trends verileri, Clinton’ı olumsuz biçimde karakterize eden Google aramalarının oldukça yaygın —bazı durumlarda Google’ın önerdiği arama terimlerinden çok daha yaygın- olduğunu göstermesine rağmen bu durum meydana geldi. Lieberman, autocomplete’in Bernie Sanders ve Donald Trump için olumsuz önermeler sunduğunu da gösterdi.

Lieberman, "Niyet belli. Google, sitesindeki tavsiyeleri manipüle ederek, son birkaç ay içinde aday seçimlerinde Hillary Clinton’a zarar verebilecek terimlere yönelik aramaları gizliyor" dedi. Google, Sourcefed’in videosuna Washington Times’a gönderdiği ve her şeyi yalanladığı bir e-posta ile yanıt verdi. Şirketin sözcüsüne göre, "Google autocomplete, herhangi bir adayı ya da davayı desteklemiyor." Şirket, açık biçimde mahkum edici bulguları şu sözlerle savuşturdu: "Google autocomplete algoritması, bir kişinin adıyla ilişkili olarak gösterildiğinde, saldırgan ya da aşağılayıcı olan bir öngörülmüş sonuç göstermeyecek."
 'İDDİALARI ARAŞTIRDIK, ÖĞRENDİKLERİMİZ RAHATSIZ EDİCİYDİ'

O zamanda bu yana, Amerikan Davranış Araştırması ve Teknoloji Enstitüsü’ndeki (AIBRT) —San Diego merkezli sivil toplum ve partiler üstü kuruluş- arkadaşlarım ve ben, Lieberman’ın iddialarını araştırıyoruz. Öğrendiklerimiz, bu iddiaları genelde destekler nitelikte ancak Google’ın arama önermelerinin insanların aradıkları şeyleri değiştirme konusunda yeni şeyler de —oldukça rahatsız edici şeyler- öğrendik. 

Lieberman, Google’ın arama önermelerinin taraflı olduğunda ısrar etti ancak Google’ın neden böyle taraflı davrandığını hiçbir zaman açıklamadı. Yeni araştırmamız, Google’ın arama önermeleri listelerinin Bing ve Yahoo’nunkiden neden çok daha kısa olduğunu da irdeliyor

Soruşturmamız devam ediyor ancak şu ana kadar öğrendiklerimiz şöyle:

CLINTON'I DESTEKLEYEN YAKLAŞIMLAR

Google’ın arama önermelerinin Clinton’ın lehine olacak şekilde taraflı olduğunu savunan Lieberman’ın bu iddiasını test etmek için, arkadaşlarım ve ben, Google’ın seçimle ilgili yüzlerce arama terimlerinde yanıt olarak sunduğu önermelere bakıyoruz. Bu önermelerin bireyler olarak bizler için özelleştirildiği ihtimalini (Google’ın tüm ABD’liler için sanal olarak oluşturduğu büyük çaplı kişisel profillere dayanarak) en aza indirgemek için, aramalarımızı vekil sunucular üzerinden yaptık –hatta Tor ağı üzerinden de– böylece Google’ın bizi tanımlamasını zorlaştırdık. Ayrıca Google’ın tamamen saplantı derecesinde bilgisayarlarda bıraktığı parmak izlerini (önbellek ve çerezler) temizledik.  

Genel anlamda, Lieberman’ın haklı olduğu sonucuna ulaşıyoruz: Google arama çubuğunun Clinton ile ilgili olumsuz aramalar önerdiğini görüyoruz ya da biri olumsuz bir arama terimi girdiğinde, Clinton ile ilgili önermeler bulmak oldukça zor. Diğer taraftan, Bing ve Yahoo, sıklıkla, aynı arama terimlerine cevaben bir dizi olumsuz önerme sunuyor. Bing ve Yahoo, insanların gerçekten aradıkları şeyleri bize gösterirken, Google ise farklı bir şey gösteriyor. Peki, bunlar ne ve hangi amaçla yapılıyor?

Google Trends’e gelecek olursak; Lieberman’ın bildirdiği gibi, Google, Clinton ile ilgili olumsuz arama terimlerini, bu terimler Trends’te yüksek popülerliğe sahip olsa da gerçekten de kısıtlıyor. Google’ın Clinton için olumlu arama terimlerini, bu terimler Trends’te neredeyse görünmez olsa da önerdiği sonucuna da ulaştık. Google’ın kendi belgelerinde desteklenen, Google’ın arama önermelerinin 'diğer insanların aradıkları şeylere' dayandığını savunan yaygın inanışın birçok örnekte doğru olmadığı görülüyor.



GOOGLE'IN AÇIKLAMASI



Google, bu bulguları, arama çubuğunun, insanları olumsuz gösterecek aramalar önermekten kaçınacak şekilde programlandığını söyleyerek geçiştirmeye çalışıyor. Bize göre bu iddia doğru değil; Google olumsuz önermeleri genel olarak değil, bilhassa seçerek kısıtlıyor. İçlerinden biri Clinton’ın rakibi olan seçkin kişilerle ilgili olumsuz aramalar önermek için autocomplete’i kullanmak çok kolay.   



Bir resim genelde binlerce söze bedeldir; bu nedenle hem Lieberman’ın bakışını destekleyen, hem de Google’ınkini tekzip eden birkaç örneğe göz atalım. Sonrasında bazı karşı örnekleri inceleyeceğiz.



Başlamadan önce, bir soruna işaret etme ihtiyacı duyuyorum: Size göstereceğim aramaların aynısını yapmaya çalışırsanız, muhtemelen farklı sonuçlar elde edeceksiniz. Bunun, çalışmamızı değersiz kılacağını düşünmüyorum ancak kararı kendiniz vermelisiniz. Arama faaliyeti zamanla değiştiği için sonuçlarınız farklılık gösterebilir ve bu da arama önermelerini etkiler. Burada 'kişiselleştirme sorunu' da var. Eğer siz, insanların büyük çoğunluğu gibiyseniz, Google’ın sizi günde 24 saat izlemesine müsaade ediyorsunuz. Sonuç olarak, Google, siz Google’ın arama çubuğuna bir şeyler yazdığınızda sizin kim olduğunuzu biliyor ve size kişiselleştirilmiş sonuçlar gönderiyor.



Her iki nedenden ötürü, bu makalede sunacağım çıkarımların geçerliliğinden şüphe edebilirsiniz. Bu size kalmış. Savunmamda söyleyeceğim tek şey şu olur: Adil ve dengeli bir araştırma yapmaya çalışmak için son aylarda sekiz kişiyle birlikte çalıştık ve dediğim gibi, kişiselleştirilmişlerden ziyade genel, kişiselleştirilmemiş arama önermeleri elde etmek için birtakım önlemler aldık. Araştırmamız devam ediyor ve size kendi araştırmanızı yapmanızı da tavsiye ediyorum.



Çok basit bir aramayla başlayalım. Aşağıdaki resim, 3 Ağustos’ta Bing, Yahoo ve Google’da yapılan “Hillary Clinton is ” (is’den sonraki boşluğa dikkat edin) aramasını göstermektedir. Gördüğünüz gibi, Bing ve Yahoo, “Hillary Clinton is a liar” (“Hillary Clinton bir yalancıdır”) ve “Hillary Clinton is a criminal” (“Hillary Clinton bir suçludur”) gibi çok sayıda olumsuz önerme sunarken, Google sadece iki önerme gösterdi ve bunların her ikisi de absürd şekilde olumlu: “Hillary Clinton is winning” (“Hillary Clinton kazanıyor”) ve “Hillary Clinton is awesome” (“Hillary Clinton mükemmeldir.”)

bing,-yahoo-ve-googleda-yapilan-hillary-clinton-is-aramasi.jpg

İnsanların tam olarak neleri aradığını öğrenmek için, Google Trends’e  —Google’un arama sonuçlarının popülaritesini gösteren çizelgesi– geri dönelim. Aşağıda, “Hillary Clinton is a liar” aramasının popülerliği ile “Hillary Clinton is awesome” aramasının popülerliği arasındaki karşılaştırmayı göreceksiniz. Bu görüntü de 3 Ağustos’ta elde edildi. “Hillary Clinton is a liar” açık ara daha popüler bir arama terimiydi; “Hillary Clinton is awesome” cümlesini kullanarak arama yapan ise neredeyse yoktu.

hillary-clinton-is-a-liar-aramasi-ile-hillary-clinton-is-awesome-aramasinin-populerligi-arasindaki-karsilastirma.jpg

Tamam, ancak Google olumsuz arama sonuçlarını sansürlediğini kabul ediyor; muhtemelen, Clinton için sadece olumlu sonuçlar —hatta neredeyse hiç kimsenin arama yapmadığı bir sonucu bile- görmemizin nedeni bu. Google olumsuz sonuçları gerçekten de gizliyor mu? “Hillary Clinton ” ile ne tür sonuçlar çıktığını gördük. Peki, “Donald Trump is ” (“Donald Trump ”) yazdığımızda ne oluyor? (Yine is’ten sonraki boşluğa dikkat ediniz.)


googlea-donald-trump-is-yazildiginda-cikan-sonuclar.jpg

8 Ağustos’ta alınan yukarıdaki görüntüde, “mükemmel” önermesini yine görüyoruz ancak olumsuz bir önerme de görüyoruz: “Donald Trump is dead.” (“Donald Trump ölüdür”.) Bunun gibi bir sonucun gizlenmesi gerekmez miydi?



'anti Hillary' ve 'anti Trump' sözcükleri için 2 Ağustos’ta yapılan aşağıdaki aramalara bakalım. Aşağıda görebildiğiniz üzere, 'anti Hillary' hiçbir önerme sunmadı ancak 'anti Trump', 'anti Trump cartoon' ('Trump karşıtı çizgifilmi') ve 'anti Trump song' ('Trump karşıtı şarkı') da dahil olmak üzere dört önerme sundu. Pekala, belki de anti-Hillary önermeleri bulunmadığını söylüyorsunuz. Ancak Yahoo —'anti Hill' yazıldığında verdiği yanıtta- 'anti Hillary memes' ('Hillary karşıtı görseller') ve 'anti Hillary jokes' ('Hillary karşıtı şakalar') gibi sekiz önermede bulundu.


anti-hillary-ve-anti-trump-sozcukleri-icin-yapilan-aramalar.jpg

Bunun, Google’ın insanları kötü göstermediğine yönelik iddiayı bir kez daha çürütüyor. Gelin, daha derine inelim.

Clinton’ın Senatör Tim Kaine’i başkan yardımcısı adayı olarak ilan etmesinden sonra Trump, Kaine’ye ortaokul türü takma adlardan birini yakıştırmıştı: 'Corrupt Kaine' ('Rüşvetçi Kaine'). Beklenildiği gibi, bu takma ad, Trends’ten alınan 27 Temmuz tarihli bu görüntünün de teyit ettiği üzere, Google’da hemen popüler bir arama terimi haline geldi:

donald-trumpin-senator-tim-kaine’ye-yakistirdigi-takma-ad,-trends’ten-alinan-goruntude-de-goruldugu-uzere-populer-bir-arama-terimi-haline-geldi.jpg

Buna rağmen, aşağıdaki resimde görebileceğiniz gibi, 'corrupt' (rüşvetçi) sözcüğüne cevaben Google arama çubuğu bizlere Senatör Kaine hakkında hiçbir şey göstermedi ancak hem 'Kamala'yı (Kamala Harris, California Başsavcısı) hem de 'Karzai'yi (Hamid Karzai, Afganistan Eski Devlet Başkanı) gösterdi. 'Corrupt Kamala' ve 'Corrupt Karzai' sözcüklerini aradığınızda ise, Kamala Harris ve Hamid Karzai hakkındaki oldukça olumsuz web sayfaları ile bağlantılı arama sonuçları görüldü.

Şaşırtıcı bir şekilde, hem 'corrupt Kaine' araması yaptığımız gün hem de bu makaleyi yazdığımda, Google Trends, ne 'corrupt Kamala' ne de 'corrupt Karzai' ile ilgili popüler veri sundu. Her halükarda, iki arama teriminin de son aylarda popüler olduğunu düşünmek zor. Peki, neden Google arama çubuğu Clinton’u değil de, Başsavcı Harris ve Başkan Karzai’yi kötü gösterdi?

resimde-goruldugu-gib.jpg

Resimde görüldüğü gibi 'corrupt' (rüşvetçi) sözcüğüne cevaben Senatör Kaine hakkında hiçbir şey göstermeyen Google arama çubuğu, hem 'Kamala'yı (Kamala Harris, California Başsavcısı) hem de 'Karzai'yi (Hamid Karzai, Afganistan eski Devlet Başkanı) gösteriyor.

 

Google’un seçkin kişiler hakkında olumsuz sonuçlar önerip önermediği konusunda hala daha tereddütleriniz varsa, 23 Temmuz ve 2 Ağustos tarihleri arasında yapılan aşağıdaki aramalarda Cruz, Rubio ve Sanders gibi senatörlerin nasıl kötülendiğine bakınız:

teksas-senatoru-ted-cruz-icin-cikan-arama-sonucu.jpg

florida-senatoru-marco-rubio-icin-googlede-cikan-arama-sonucu.jpg

vermont-senatoru-bernie-sanders-hakkinda-cikan-arama.jpg

Size daha fazla örnekler sunabilirim ancak ne demek istediğimi anladınız.

Google’ın arama önermeleriyle oynama konusundaki ikiyüzlülüğü, 'crooked' (sahtekar) sözcüğünü —Trump’ın Clinton için kullandığı nahoş takma ad- haziran ve temmuz aylarında farklı günlerde Google, Bing ve Yahoo’da arattığımızda açık biçimde görülüyor. Google’da 'crooked' sözcüğü tek başında Clinton ile ilgili bir sonuç üretmezken, halbuki bunun Google Trends’teki popülaritesi belirgindi. Şimdi, (aşağıdaki Trends grafiğinde) Bing ve Yahoo’da ne olduğuna bakalım:

google-trends-grafigi.jpg

google,-bing-ve-yahoo-crooked-hillaryi-autocomplete-onermelerinin-en-ustunde-listeledi.jpg

Burada bir sürpriz yok. Google’ın kendi arama popülarite verileriyle tutarlı olarak, Bing ve Yahoo 'crooked Hillary'i autocomplete önermelerinin en üstünde listeledi. Asıl tuhaflık, Google’ın arama çubuğuna daha fazla harf yazdığımızda, onu 'crooked Hillary'i önermeye zorladığımızda yaşandı. 9 Haziran’da bir yanıt almak için 'crooked H-I-L-L-A' bile yazdım ancak beklediğim yanıt bu değildi. Bana 'crooked Hillary' sonucunu göstermek yerine, dünyada bir kişinin bile aradığından şüphe ettiğim bir söz öbeği önerdi — 'crooked Hillary Bernie.'


google,-crooked-hillary-sonucunu-gostermek-yerine,-crooked-hillary-bernie-onermesinde-bulundu.jpg

Crooked Hillary Bernie? Bu ne anlama geliyor? Görünen o ki, bu, ben ve arkadaşlarımın defalarca ulaştığı çıkarım oluyor: Google’ı, Clinton ile ilgili olumsuz önermeler yapmaya zorladığınızda, bu önermeler bazen hiçbir anlam ifade etmiyor ve diğer insanların aradıklarını yansıtmıyor.

MASKELEME VE YANLIŞ YÖNLENDİRME Autocomplete’in her zaman Clinton yanlısı olmadığına ve her zaman Trump karşıtı olmadığına yönelik göstergeler de mevcut ve bu bağlamda Sourcefed videosu durumu biraz abarttı. Örneğin; 'anti Hillary'nin çalışmamızda hiçbir önerme üretmediği doğruyken, hem 'anti Clinton' hem de 'anti Hillary Clinton', aşağıdaki görebileceğiniz gibi, 8 Ağustos’taki aramamızda olumsuz sonuçlar verdi:.

Bazen Donald Trump hakkında nötr ya da en azından kısmen olumlu sonuçlar da elde edebildik. Örneğin; 8 Ağustos’ta yaptığımız “Donald Trump” aramasına bir bakın:



Eğer Google’ın yanlış yapmayacağına ve bir adayı diğer bir adaya karşı hiçbir zaman desteklemeyeceğine (Google’ın ve üst düzey yöneticilerinin 2012’de Obama’ya 800.000 dolardan fazla, Romney’e ise sadece 37.000 dolar fon sağlamasına rağmen) inanıyorsanız, öyle olsun. Ancak son aylarda mümkün olduğu kadar tarafsız davranmaya çalışan ekibim ve ben şu sonuca ulaştık: Google, ara sıra seçimle ilgili tarafsız arama önermeleri verdiğinde, kafamızı karıştırmaya çalışıyor olabilir. Şöyle açıklayayım: 

Ronald Robertson ve ben, taraflı arama sıralamalarının seçmen tercihleri üzerindeki gücüyle ilgili deneyler yapmaya başladığımızda, az sayıda kişinin onlara gösterdiğimiz arama sonuçlarındaki taraflı yaklaşımı fark etmesi, bizi çok şaşırttı. Sonuçlar son derece taraflı olduğunda bile aynı durum söz konusuydu. Daha az kişinin taraflı yaklaşımı fark etmesini sağlamak için arama sonuçlarımızdaki taraflı yaklaşımı maskeleyip maskeleyemeyeceğimizi merak ettik. Şaşırtıcıdır ki, çok basit bir maskenin, —muhalif adayı destekleyen bir arama sonucunu üçüncü arama sırasına (ilk sayfadaki 10 arama sonucu arasında) koymak– katılımcılara sonuçların tarafsız olduğunu göstermek için yeterli geldiği sonucuna ulaştık. Bir manipülasyonu maskelemek kolay ve birkaç yıl önce Time'daki makalemde (Google’s Dance) ifade ettiğim gibi, Google da şaşırtmacanın ustası durumunda. Autocomplete bağlamında, insanların kafasını karıştırmak için yapmanız gereken tek şey, kuralla ilgili birkaç istisnalar sunmak. Bu nedenle, 'anti Clinton' ve 'anti Hillary Clinton' olumsuz arama önermeleri üretirken, 'anti Hillary' ise üretmiyor. Bu karşı örnekler mevcut olduğu için, 'anti Hillary'nin sonuçlarıyla ilgili tuhaf gerçeği hemen unutuyoruz ve 'anti Donald'ın olumsuz önermeler sunduğu gerçeğini de görmezden geliyoruz:
 

Bu arada her geçen gün –en azından bu terimi izlediğimiz birkaç hafta boyunca– “anti Hillary” hiçbir önerme sunmamaya devam etti. Google neden bu sözcüğü koruma altına aldı? Her zaman olduğu gibi, dünyanın en iyi sayı parçalayıcılarıyla ilgilendiğinizde yanıt da sayılarla ilişkili olur. Aşağıdaki Hillary Clinton karşıtı üç söz öbeğiyle ilgili aramaların sıklığına baktığınızda, ne fark ediyorsunuz?

Doğru. “Anti Hillary” en fazla trafiğe sahip söz öbeği ve bu nedenle de koruma altına alındı.

Sourcefed’in videosu abartılıydı ancak araştırmamız, Sourcefed’in Google’ın autocomplete aracının Clinton lehine olduğuna ilişkin iddiasını –bazen dramatik şekilde, bazen de daha sinsice– destekliyor. SPUTNİK'İN SON İDDİALARI Google’ın arama önermelerindeki açık taraflı yaklaşımla ilgili olarak size sunduğum örneklerin tümü, eski ancak güncelliğini yitirmedi –ben ve ekibim tarafından 2016 yazında elde edildi. Genel anlamda, bulduklarımızı teyit etme imkanına sahip olmayacaksınız (bu nedenle sizlere bazı görüntüler sunuyorum). Bunun ana nedeni, arama önermelerinin değişmeye devam etmesi. Asıl soru ise şu: Yeni arama önermeleri Trump mı yoksa Clinton lehine mi? Son zamanlarda Sputnik News, Google’ın Clinton’ın sağlık durumuyla ilgili endişe ifade eden trend haberlere ilişkin arama önermelerini örtbas ettiğine dair haberler servis etti. Beklenildiği gibi, aşağıdaki 29 Ağustos’ta alınan görüntülerde görebileceğiniz üzere, Bing ve Yahoo’daki önermeler trend haberleri yansıtırken, Google’daki önermeler bunları yansıtmadı:

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.