Görmez'den ATO Başkanı Bezci’ye ziyaret!
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ATO Başkanı Salih Bezci'yi ziyaret etti.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, ATO olarak terörün bitmesi ve yaralarının sarılması için yapılan ve yapılacak çalışmalarda hükümetin yanında olduklarını söyledi. Bezci, “Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından açılan ‘Şimdi Yaraları Sarma Zamanı’ kampanyasına 500 bin TL destek vererek, bütçemizden şehit ailelerine kaynak ayırarak ve terörle mücadele eden asker ve polislerimizin ihtiyaçlarını karşılayarak işadamları olarak üstümüze düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalıştık” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Şimdi Yaraları Sarma Zamanı" kampanyasına destek veren ATO Meclisi adına ATO Başkanı Salih Bezci’yi makamında ziyaret etti. ATO Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı ziyarette konuşan Başkan Bezci, 150 bin aktif üyesi bulunan Ankara Ticaret Odası’nın Türkiye’nin ikinci büyük odası olduğunu söyledi. Bezci, “ATO olarak toplumun nerede yarası varsa oraya merhem olmak için çabalıyoruz. Soma’ya da yardım gönderdik, Somali’ye de. Van depreminde Erciş’e yurt yaptırdık, şimdi de askerlerimize içi giyim ve gıda gönderiyoruz, şehit ailelerine maddi yardım yapıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığımız aracılığıyla da yaraların sarılmasına katkı sağlamak istiyoruz” dedi.
“KARDEŞLİK RUHU OLUŞSUN DİYE ÜÇ YARAYI BİRLİKTE ZİKRETTİK”
Kampanyayı duyururken Türk iş dünyasına destek çağrısında bulunduğunu hatırlatan Görmez, bu çağrıya karşılık veren Ankara Ticaret Odası adına Başkan Bezci’ye teşekkür etti. Görmez, “Biz bu kampanyayı ‘Şimdi Yaraları Sarma Zamanı’ başlığı altında açıklarken, üç yarayı birlikte zikrettik ki aynı zamanda bir kardeşlik ruhu oluştursun diye. Birisi şehit aileleri, son şehit olanlardan önce 310 şehidimiz olmuş. 310 şehidin annesini, babasını eşini ve çocuklarını umreye götürüyoruz. Bu ayrı bir kampanya onu biz Diyanet Vakfı olarak karşılıyoruz. İkincisi Bayır Bucak Türkmenleri. Hatay’ın muhtelif yerlerinde yardımlar bu kardeşlerimize ulaşıyor. Asıl yardımı yapacağımız diğer önemli bir unsur da terör mağduru olan şehirlerde, evleri harabeye dönen insanlara yardımcı olmak” dedi.
Görmez, bir aydır Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunduğunu belirterek, Cizre, Silopi, Silvan, Dargeçit ve Sur’da görev yapan bin 200 imamla toplantı yaparak yarısını dinleyip, olayların başlangıcından bu yana gelişimini öğrendiğini anlattı. Diğer yarısını da güvenlik nedeniyle Van’da dinlemek durumunda kaldıklarını belirten Görmez, şunları söyledi:
“Küresel güçlerin Osmanlı’yı yok etme planlarının en son halkası Kürtleri Türklerden ayırmaktır. Yani Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni Anadolu İslam Medeniyetinin bir parçası olmaktan çıkartmak, Kürtleri İslam medeniyetine mensubiyetten uzaklaştırıp başkalaştırmak küresel güçlerin Osmanlıyı yok etme planlarının en son halkasıdır. Bu en son halka son 5 yılda maalesef çokça mesafe almış. Bölgedeki son 5 yılın olumsuz yönde değişim ve dönüşümü Cumhuriyet tarihindeki bütün değişim ve dönüşüm kadardır. Bu medeniyet değerlerine bağlılıkta, aile değerlerine bağlılıkta, ülkeye millete mensubiyette bütün bu açılardan bakıldığında bunların tamamının zayıfladığını görüyoruz. Onun için ben bu ziyaretlerimi sürdüreceğim. Bu sorunun sadece güvenlik ve siyaset marifetiyle çözülemeyeceğini ve (ülkemizin ve milletimizin geleceğini yeniden nasıl inşa ederiz) konusunda her birimize nasıl vazifeler düştüğünü hatırlatmak ve konuyu gündemde tutmak için ziyaretler yapıyoruz. Yaptığınız katkıdan dolayı da ben tekrar teşekkür ederim. Cuma günü ilk defa 30 milyon TL yardım geldi. Bu beni umutlandırdı”
DİYANET’TEN HALKA EKMEK
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde terör nedeniyle yara alan ilçelerdeki fırınları üç aylığına kiraladıklarını bildiren Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Halka ücretsiz ekmek veriliyor. İmamlar marifetiyle yardımlar ev ev dağıtılıyor. Bizim amacımız sadece maddi yaraları sarmak değil, bir maddi yarayı sararken aynı zamanda bir manevi yarayı da sarmak. Tekrar diyalogu ilişkiyi nasıl kurabiliriz bakmak. Kritik bir eşikten geçiyoruz. Bu kritik eşikten sonra eğer bölge halkının kalbi ve zihni birliğe yönelmezse, başkaları sahip çıkar da kaybedersek diye endişe ediyorum. Bu kritik eşikte bizim hep birlikte onları kazanmamız gerekir diye düşünüyorum”
Kaynak:HÜR24Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.