Günde 14 bardak su için!
Günde en az 14-15 bardak su tüketiminin vücudun dengesinin bozulmasını engellediğini söyleyen Memorial Dicle Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Ceylan Özateş, Ramazan ayında sağlıklı beslenme ile ilgili önerilerde bulundu.
Ramazan ayında uzun saatler süren açlık ile susuzluğun iftar ve sahur vakitlerine doğru değerlendirilmediğinde çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğini belirten Özateş, özellikle yeterli sıvı alınmadığı taktirde bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi durumların kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.
“Sahur ihmal edilmemeli”
Ramazan’ın bu yıl da sıcak yaz günlerine denk gelmesi nedeniyle oruç tutan kişilerin beslenme düzenine daha çok dikkat etmeleri gerektiğini ifade eden Özateş, özellikle ilk günlerde olmak üzere oruç ayı boyunca sahura kalkılması ve doğru gıdalarla beslenilmesinin öneminin büyük olduğuna dikkat çekti.
Sahur öğününün atlatılması halinde 15-16 saatlik açlık süresi nedeniyle bireylerde kan şekerinin daha erken düştüğünü ve bunun sonucunda halsizlik, yorgunluk ve çeşitli mide problemlerinin ortaya çıkabileceğini söyleyen Özateş, “Bunun sonucunda ise halsizlik, yorgunluk ve çeşitli mide problemleri ortaya çıkabilmektedir. Günü daha verimli geçirmek ve açlık hissini azaltmak için mutlaka sahura kalkılmalıdır.” dedi.
Sahurda protein bakımından zengin bir kahvaltı tercih edin
Yaz mevsiminde uzun süren günlerde açlıkla başa çıkmak için sahurda protein bakımından zengin gıdalarla beslenmenin önemli olduğuna vurgu yapan Özateş, “Özellikle iyi bir protein kaynağı olan yumurta haftada 2-3 defa, kalsiyum ihtiyacının karşılanması açısından da süt-yoğurt gibi gıdalar tüketilmelidir. Sahurda protein ve kalsiyum bakımından zengin bir kahvaltı, gün içerisinde bireyleri dinç tutar, açlık hissini en aza indirir. Örneğin 1 su bardağı süt, 1 adet haşlanmış yumurta, salata ve tam buğday ekmeğiyle yapılan bir sahur, oldukça iyi bir seçim olacaktır.” şeklinde konuştu.
“İftarda pirinç pilavı yerine bulgur pilavı tercih edin”
Uzun ve sıcak sürecek günlerde kan şekerinin düştüğünü kaydeden Özateş, “Bireylerde kısa sürede fazlaca yemek yeme isteği doğacaktır. Bunu engellemek için, iftar yemeğine hurma-zeytin ya da çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemekleriyle, sebze yemekleriyle veya salatayla devam edilmesi uygun olacaktır. Beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine, bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler tercih edilmelidir. Yemekler yavaş yavaş ve iyice çiğnenerek tüketilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Ramazan pidesinde ölçüyü kaçırmayın
Ramazan ayının vazgeçilmeyen besinlerden birinin pide olduğunu söyleyen Özateş, “Ramazan pidesinin esmer ekmek çeşitlerine göre glisemik indeksi daha yüksektir, daha az posa içerir. Pide yenilecekse pilav ve makarna tüketilmemelidir. Bu da iftardan 2 saat sonra yapılacak sindirime yardımcı olacak ve kilo alımını önleyecektir.” diye konuştu.
Cacık, komposto ve şekersiz limonata susuzluğu önlüyor
Yemekten sonra da su içilmeye devam edilmesi gerektiğinin altını çizen Özateş, “Çay ve kahvenin suyun yerini tutmayacağı unutulmamalıdır. Cacık, komposto ve şekersiz limonata, günlük sıvı ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunacak önemli seçeneklerdir.” dedi.
“İftardan sonra ara öğün yapabilirsiniz”
Özateş son olarak, “İftarda ana yemekten sonra 1-1,5 saat arayla 2 ara öğün yapılabilir. Karpuz, kavun gibi su içeriği yüksek meyveler, leblebi, ceviz, fındık, badem gibi kuruyemişler veya yarım yağlı süt ve yoğurt tüketilebilir. Tatlı tüketilecekse yemekten 2 saat sonra dondurma, haftada 1-2 kez ana yemekten 2 saat sonra olacak şekilde sütlaç, güllaç, muhallebi gibi sütlü tatlılar yenebilir.” şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.