Halk Nobel Barış Ödülünü Hak Etti!
İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, düzenlediği basın toplantısında 2017 yılı Nobel Barış Ödülü'nün Türk halkına verilmesi için üniversite olarak girişimde bulunacaklarını vurgulayarak, “Dünyanın birçok yerinde takdir edersiniz ki farklı alanlarda insanlar kendi özgürlükleri için kendi demokrasileri için kendi ekonomik çalışmaları için girişimlerde bulunmuşlardır. Bunun yanı sıra değişik bilimsel çalışmalarla, sanatsal çalışmalarla yapılan bu atılımlar hepimizin bildiği gibi Nobel Barış Ödülü ile ödüllendiriliyor. Bütün bunlara baktığımız zaman Türk halkının 15 Temmuz’da kendisini gösteren hain saldırılara, hain kalkışmalara ve Türk halkını bölmeye çalışan irade karşısında nasıl yekvücut olduğunu, kendi özgürlüğü için kendi demokrasisi için canını seve seve feda edebildiğini gördük. Darbe girişiminin üzerinden iki haftaya yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen liderinin çağrısı üzerine hala meydanlarda, sokaklarda demokrasisinin nöbetini tutuyor. Bunları dünya kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor,” dedi.
“TÜRK HALKININ ORTAYA KOYMUŞ OLDUĞU İRADENIN DÜNYAYA ANLATILMASI LAZIM”
Ulusal ve uluslararası basın kuruluşlarından çok sayıda temsilcinin yer aldığı toplantıda Nobel Barış Ödülü'ne adaylık sürecini de anlatan Dr. Mustafa Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tabii takdir edersiniz ki Nobel Barış Ödülü aslında bir sembol. İAÜ olarak temel amacımız, hepimizin bugünlerde demokratik duruşu, fedakârlığı, halkı için kendisini feda eden liderinin duruşunu, hükümetinin ortaya koymuş olduğu iradeyi gördük. Maalesef dünya kamuoyu bunu çok farklı mecralardan kirli bilgilerle hızla yaymaktadır. Bütün bunlara sadece devletin, sadece hükümetin dur demesi mümkün değildir. Sadece devletin ve hükümetin veya siyasi iktidarın veya siyasi partilerin birtakım çalışmalarla dünya kamuoyunu aydınlatmaya çalışması yeterli değildir. Burada üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, gönüllü kuruluşların el ele vererek Türk halkının bu demokratik duruşunu dünyaya aktarması gerekiyor. Biz aslında Nobel Barış Ödülü'nü bir şemsiye olarak kullanıyoruz. Aslında buradaki asli olan bu halkın ortaya koymuş olduğu iradenin dünyaya anlatılması, dünyaya duyurulmasıdır. Diğer üniversitelerimizi de diğer STK’ları da kamu kuruluşlarını da devletin yetkili organlarını da gönüllü kuruluşları da bu çalışmanın içerisine dahil edeceğiz.”
“HALKIMIZA ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ”
İAÜ Rektörü Prof. Dr. Yadigar İzmirli yaptığı konuşmada, “İAÜ olarak 'Türk Halkı Nobel Barış Ödülünü hak ediyor’ başlığı altında bu çalışmayı ciddi bir akademik altyapıyla gerçekleştirmek üzere yola çıktık. Ben öncelikle Türkiye’nin demokratik hukuk düzenine anayasal yapıya, milli idareye karşı yapılan darbe girişimini İAÜ ailesi olarak lanetleyerek sözlerime başlamak istiyorum. Türk halkının bu darbe girişimi karşısındaki duruşu, mücadelesi, canını ortaya koyuşu her türlü faktörün üzerindedir. Halkımıza bu anlamda çok şey borçluyuz. Karanlık günlerin bizleri sarmasını canını ortaya koyarak engelleyen halkımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Daha önce emir- komuta zinciri içinde de yapılan darbeler vardı. Orada Türk halkı belki canını ortaya koyarak mücadele etmedi ama demokratik haklarını serbest idareyle kullanmasının mümkün olduğu her anda darbecilere tokadı indirmeyi başardı.” şeklinde konuştu.
Çevre ve Orman Eski Bakanı Osman Pepe, Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz'in de katıldığı toplantıda Sağlık Eski Bakanı Bülent Akarcalı şunları söyledi:
“Nobel Barış Ödülü'nü alırız ya da almayız hiçbir önemi yoktur. Türkiye'nin en büyük vakıf üniversitesi olarak İstanbul Aydın Üniversitesi'nin böyle bir girişimde bulunması gelecek adına umut verici. Bu projenin Türkiye'deki herkese açık olması iyi işlerin ortaya çıkacağının göstergesidir. Bu konuyla ilgili tüm çalışmaların yayılması konusunda basın mensuplarımıza da önemli bir görev düşüyor. Türkiye maalesef en kötü günlerini yaşamıştır. Bu konuda en iyi çalışmayı İstanbul Aydın Üniversitesi'nin yapacağına inanıyorum.”
Basın toplantısındaki katılımcılar, uluslararası toplumun Türkiye'deki cuntacı hareketin terör vahşetini kavramakta ve milli iradeye saygı gösterilmesi gerektiğini anlamak konusunda tutarsız bir yaklaşım sergilediklerinin altını çizdi.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.