Hanzala'nın tasarlayıcısı Naci El Ali şehadetinin yıldönümünde anılıyor
Tam adı Naci Selim Hüseyin el Ali olan ve Filistinlilerin “devrimin vicdanı” dedikleri, çizdiği Hanzala karikatürü ile tanınan Naci El Ali, 1936 yılında Filistin’de Taberiyye ile Nasıra arasındaki Şecere köyünde dünyaya geldi.
1948 yılında, 12 yaşındayken işgalci siyonistlerin işgali sebebiyle Nekbe'yi (Büyük Felaket) yaşadı ve ailesi ile beraber birçok Filistinli gibi Lübnan’a sürüldü.
Bir süre Lübnan’daki Ayn’ül Hilva mülteci kampında yaşadı. Ayrıca, Filistin mülteci kamplarını sonraları da defalarca ziyaret eden Naci El Ali, 1982 yılında yaşanan Sabra ve Şatilla katliamlarına bizzat tanıklık etti.
Naci El Ali, 1960 yılında Lübnan sanat akademisine girdi, ancak bir yıl sonra Lübnan polisi tarafından tutuklandı ve okulunu hapishanede bitirdi.
1961 yılında “çığlık” adlı bir dergi çıkarmaya başladı. Hanzala işte bu tarihlerde ortaya çıkmaya başladı. Öyle ki "Hanzala", sahibi Naci El Ali'den daha da tanınır hale geldi.
Hanzala, on yaşında bir Filistinli çocuğu temsil ediyor ve Naci El Ali, bu karakterle Filistin halkına yapılan zulmü çocukların gözünden göstermeye çalıştı.
"Hanzala, 10 yaşında doğdu ve her zaman 10 yaşında olacak"
Naci El Ali, Hanzala'yı şöyle anlatıyordu:
“10 yaşında doğdu ve her zaman 10 yaşında olacak. Vatanına döndüğünde de 10 yaşında olup büyümeye başlayacak. Doğanın kanunları ona işlemeyecek. Her şey vatanına döndükten sonra normalleşmeye başlayacak. Onu, yoksul ve acının sembolü olarak resmettim ve adını Hanzala koydum. Basit fakat sert bir çocuk. İşte bu nedenle insanlar onu sahiplendi ve kendi duygularını temsil ettiğini hissetti.
Bu küçük yalınayak çocuğun karakteri, çocukluğumun bir simgesidir. Onun yaşında Filistin'den ayrıldım ve hâlâ o yaştayım."
40 binden fazla eser üretti
1963'te Kuveyt'e giden ve burada bir dergide karikatürlerini yayımlamaya başlayan Naci El Ali, 1983 yılına kadar Kuveyt ve Lübnan'da çeşitli dergilerde çalışır.
Sansürle engellenen ve raflarda kilitli kalanlar dışında 40 binden fazla eser üreten Naci El Ali, 3 kitap çıkarır.
Şehadeti
22 Temmuz 1987 Çarşamba günü saat 5: 13'te Naci El Ali, arabasını Londra'nın güneybatısındaki Ives Caddesi'nin sağ tarafına park eder ve burada çalıştığı El Kabas Uluslararası Gazetesine doğru gider.
Naci El Ali, bir katilin kendisini takip ettiğini bilmiyordu. Çizimlerinden dolayı bir çok ölüm tehdidi alan Naci El Ali, MOSSAD'ın hedefinde olduğunu da tahmin ediyordu.
Kaza ve kadere olan inancı, onu herhangi bir koruma önlemi almasını gerektirmiyordu.
Naci El Ali, Peter Jones mağazasına yaklaştığı sırada, tanıkların ifadelerine göre kot ceket giyen, siyah saçlı bir kişi tarafından silahlı saldırıya uğrar.
Saldırıda ağır yaralanan Naci El Ali, St. Stephen Hastanesine götürülerek yoğun bakıma alınır ve 29 Ağustos 1987'de şehadete erişir. Londra'daki Brookwood İslam Mezarlığı'na defnedilir.
Naci el Ali’nin, Halid, Usame, Leyla ve Cudi adında dört çocuğu vardı. Ölümünden bir yıl sonra Paris’te Dünya Gazete Yayıncıları Birliği Naci el Ali’ye “18. asırdan bu yana en büyük karikatüristlerden biri” unvanını vererek, “Altın Kalem Özgürlük Ödülü” ne layık gördü. Japonya’daki bir gazete tarafından ‘en iyi on karikatüristlerden biri’ seçildi.
Kendi dilinden "Hanzala" kimdir?
İnsanlığın Filistin'de yaşananlara sessiz kalmasından ötürü küskünlüğünün ifadesi olarak Hanzala'yı sürekli sırtı dönük halde resmeden Naci El Ali, Hanzala’yı kendi dilinden, "Ben Hanzala. Babamın adı: Önemli değil. Annemin adı: Nakba yani ‘büyük felaket günü’. Kız kardeşimin adı: Fatıma. Ayakkabı numaram: Bilinmiyor çünkü ben hep yalın ayakla dolaşırım.” diyerek tanımladı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.