HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı: Gazze'de, dünya tarihinde ender rastlanan zulümlere şahit olmaktayız
HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığının düzenlediği basın açıklamasında, siyonist işgalcilerin Gazze'de yaptığı katliamlara tepki gösterilerek, "Dünya tarihinde ender rastlanan zulümlere şahit olmaktayız. Kahraman ve mazlum bir millet pervasızca yok edilmek istenmektedir." denildi.
HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı, siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yaptığı soykırım ve vahşeti telin etmek için her hafta düzenlediği etkinliklerine bu hafta da devam etti.
7 Ekim'de başlayan Aksa Tufanı'nı desteklemek, Gazze'de yaşanan vahşeti kınamak ve tepki göstermek için HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı, kitlesel basın açıklaması düzenledi.
Bingöl Merkez Ulu Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını, HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı adına Abdurrahim Berk okudu.
"Onları yakaladığınız yerde öldürün. Onlar sizi nereden çıkardılarsa siz de onları oradan çıkarın…. Kâfirlerin cezası işte budur." Bakara: 191 ayetini okuyarak başlayan Berk, "Zalimlerin karşısında dik duranlara selam olsun. Mazlumların safında yer alanlara selam olsun. İzzeti kuşananlara selam olsun. Gazze'de yaşanan soykırıma seyirci kalmayanlara selam olsun. Selahaddin-i Eyyubi ve Abdülhamid Han'ın torunlarına selam olsun." ifadelerine yer verdi.
“Üç maymunu oynayan bir sorumsuzluk tiyatrosu sergilenmektedir”
Gazze’de toplam 41 bin insanın katledildiğini belirten Berk, “Dünya tarihinde ender rastlanan zulümlere şahit olmaktayız. Kahraman ve mazlum bir millet pervasızca yok edilmek istenmektedir. Gazze'de 41 binden fazla kardeşimiz katledilmiştir. 17 binden fazla çocuk toprağın kara bağrına bırakılmıştır. Aynı cürüm Lübnan, Yemen ve diğer mümin coğrafyalarda da işlenmektedir. Tarumar edilen şehirler, yıkılan yüz binlerce ev, yüzlerce cami ve okul, onlarca hastane ve birçok kamu binası; yerinden edilen milyonlarca insan, hala kana, gözyaşına doymayan Siyonist rejim… Karşımızda böyle içler acısı, korkunç ve vahşet dolu bir gerçeklik var. Ve maalesef insanlık zulüm ve vahşete maruz kalan halkların çilesine seyirci kalmaktadır. Üç maymunu oynayan bir sorumsuzluk tiyatrosu sergilenmektedir. Vahşete kör, feryatlara sağır ve zulme dilsiz devletler, idareciler ve halklar insanlığın bitişini haber vermektedir.” dedi.
“Tüm bölge ülkeleri aynı tehlike altındadır”
Berk, “Gazze ve Lübnan’da İnsani kriz her geçen gün derinleşmektedir. Mazlum halklar kıtlık, açlık, susuzluk, ilaçsızlık ve çaresizlik içerisinde yok edilmektedir. Su kaynakları, fırınlar, sağlık merkezleri yok veya hizmet veremeyecek durumdadır. Siyonist işgal rejimi, soykırım ve işgal politikalarını Gazze dışında da sürdürmektedir. Lübnan, Yemen, Suriye ve İran'a yönelik sistematik saldırılar, işgalin Gazze ile sınırlı kalmadığını ve kalmayacağını göstermektedir. Tüm bölge ülkeleri aynı tehlike altındadır. İşgal rejimi, Lübnan'da da toplu katliamlar yapmaktadır. Türkiye, İran, Irak, Ürdün, Mısır, Lübnan ve tüm ümmet bu Siyonist tehlikeye karşı güç birliği yapmak zorundadır. Gazze'de yaşanan soykırım 3. dünya savaşını aratmayacak niteliktedir. Birinci ve ikinci dünya savaşında kullanılmayan silahlar Gazze'de kullanılmaktadır. Gazze direnişi, Siyonistlerin şahsında ABD ve Avrupa ülkelerine karşı yapılmaktadır. Bu direnişe askeri, lojistik, teknolojik destek verilmelidir. Siyonist rejimin varlığına karşı HAMAS, Hizbullah, Esedullah ve diğer direniş gruplarının varlığı korunmalıdır. Gazze ve Lübnan halkının istiklal ve istikbali gözetilmelidir. Çanakkale'de düşmana karşı savaşan kardeş halklara olan vefa borcu ödenmeli, tarihi sorumluluklar yerine getirilmelidir. Kardeş halklar ile tarihi, kültürel, vicdani ve insani gönül bağımızın olduğu unutulmamalıdır ve bu bağ sağlamlaştırılmalıdır.” şeklinde konuştu.
“Türkiye ve bölge ülkeleri güç birliği yaparak "Kudüs İttifakı" kurulmalıdır”
Türkiye ve bölge ülkelerinin güç birliği yaparak "Kudüs İttifakı" kurması gerektiğini aktaran Berk, “Birleşmiş milletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve birçok kurum işlevini yitirmiştir. Bu sessizlik nereye kadar sürecektir. Başta Müslümanlar olmak üzere insanlık ayağa kalkmalıdır. Bu zulme karşı bölgesel müdahale gücü oluşturulmalıdır. Siyonist işgali durduracak somut adımlar atılmalıdır. Gazze, Yemen ve Lübnan direnişi bize İsrail, ABD ve Batı’nın yenilmezlik algısı kırmıştır. Az sayıda inanmış ve kahraman mücahidin direnişi bizlere küfrün yenilebileceği, zulmün yok edilebileceği ve adaletin tesis edilebileceği müjdesini ‘cihadı, direnişi, sabrı, kararlılığı ve tevekkülü’ ile vermektedir. Üzülmeyin, gevşemeyin; eğer inanıyorsanız üstün olacaksınız müjdesini Filistin direnişi ile gerçekleşmektedir. Bu direniş, Müslümanlar tarafından bölgesel bir gücün oluşmasına zemin hazırlamıştır. O halde Türkiye başta olmak üzere, vicdan sahibi ülkeler bu gücü oluşturmalıdır. Türkiye ve bölge ülkeleri güç birliği yaparak "Kudüs İttifakı" kurulmalıdır. Ordular harekete geçirilmelidir.” ifadelerini kullandı.
"Zulüm ve baskı tamamen ortadan kalkıncaya ve hâkimiyet sadece Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer haksızlıklara son verirlerse, artık zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur." Bakara: 193’üncü ayetini okuyan Berk, son olarak dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden taleplerini şöyle sıraladı:
Dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden talebimiz şudur.
-Siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünleri boykot etmeye devam ediniz.
-Üçüncü ülkeler üzerinden siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçiniz.
-Filistin devletinin tanınması ve Gazze'de soykırımın durdurulması için çaba sarf eden devletlerin ve uluslararası alanda bu yönde başlatılan tüm girişimlere destek veriyoruz.
-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartlarına destek veriniz.
-Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılması için Siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmalıdır.
-Siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz.
-İsrail’in saldırı ve katliamlarını durduracak somut adımlar atılmalı ve İsrail'e karşılık veren Yemen, İran ve Lübnan bütün ayrılık ve ayrılıklar bir tarafa atılarak desteklenmelidir.
“Şehit Yasin'i katledenler ile Gazze’de çocukları katledilenler aynı zihniyettir”
Son olarak Diyarbakır’da kurban eti dağıtırken hunharca şehit edilen Yasin Börü ve dava arkadaşlarının şehadet yıl dönümünü kutlayan Berk, “7 Ekim hem Aksa Tufanı’nın kıyam yıldönümü hem de Kurban dağıttığı için şehit edilen Şehit Yasin ve arkadaşlarının şehadet yıl dönümüdür. Şunu iyi biliyoruz ki Şehit Yasin'i katledenler ile Gazze’de çocukları katledilenler aynı zihniyettir. Bu vesile ile Gazze, Yemen, Lübnan şehitlerini ve şehit Yasin ile arkadaşlarını rahmetle yâd ediyoruz. Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine, Siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun. Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.” diye belirtti.
Program, okunan dua ile sona erdi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.