HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı: Müslümanın Müslümandan başka kardeşi yoktur

HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı: Müslümanın Müslümandan başka kardeşi yoktur
HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı'nın düzenlediği basın açıklamasında, "57 İslam ülkesi kendi aralarında vahdeti sağlamış olsalardı şimdi Gazze ateş altında olmayacaktı." denildi.

HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı, siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yaptığı soykırım ve vahşeti telin etmek için her hafta düzenlediği etkinliklerine bu hafta da devam etti.

7 Ekim'de başlayan Aksa Tufanı'nı desteklemek, Gazze'de yaşanan vahşeti kınamak ve tepki göstermek için HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı kitlesel basın açıklaması düzenledi.

Bingöl Merkez Ulu Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını, HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı adına Hatip Üçgül okudu.

"Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir." Şu'arâ Suresi 227. ayetini okuyarak başlayan Üçgül, "İzzeti kuşananlara selam olsun. Zalimlerin karşısında dik duranlara selam olsun. Mazlumların safında yer alanlara selam olsun. Gazze'de yaşanan soykırıma seyirci kalmayanlara selam olsun. Selahaddin-i Eyyubi ve Abdülhamid Han'ın torunlarına selam olsun. Şehid Yahya Sinvar'a selam olsun. Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne kavuşması için bedel ödeyen yiğitlere selam olsun." dedi.

"Modern çağın en karanlık dönemini yaşıyoruz"

Uluslararası toplumun, Gazze'de çocukların, kadınların ve sivillerin katledilmesine seyirci kaldığını belirten Üçgül, "İslam coğrafyasının kalbine paslı bir hançer gibi saplanan siyonist işgal rejimi, Gazze'de soykırım suçlarını işlemeye devam etmektedir. Modern çağın en karanlık dönemini yaşıyoruz. siyonist işgal rejimi her gün kadın, çocuk ve sivilleri katletmektedir. Kadın hakları, çocuk hakları, sivillerin dokunulmazlığı kavramları anlamını yitirmiştir. Canlı yayınlarda gözümüzün önünde sivil yerleşim yerleri bombalanmakta, çocukların, kadınların ve sivil insanların cansız bedenleri yüreğimize ateş düşürmektedir. Uluslararası toplum, Gazze'de çocukların, kadınların ve sivillerin katledilmesine seyirci kalmaktadır. İnsanlığın tüm değerleri ayaklar altına alındı. Soykırıma maruz kalan Gazzeli kardeşlerimizin imdadına yetişememenin utancını yaşıyoruz. Aklın, idrakin ve vicdanın rafa kalktığı, dünyevileşmenin vermiş olduğu rehavetle 'bana ne lazım'cılık hastalığı ümmeti zillete düşürmüştür." ifadelerini kullandı.

"Müslümanın Müslümandan başka kardeşi yoktur"

Müslümanların vahdet, ittihat, kardeşlik, birlik ve beraberlik hukukunu tesis etmek zorunda olduğunu söyleyen Üçgül, "Tarihin hiçbir döneminde ve dünyanın başka hiçbir yerinde katilin, soykırımcının bu kadar desteklendiği başka örnek yoktur! siyonist şer ittifakına karşı Müslümanların vahdet, ittihat, kardeşlik, birlik ve beraberlik hukukunu tesis etmek zorundadır. Vahdet, ittihat ve kardeşlik hukuku tesis edilmez ise bugün uzaktan seyrettiğimiz bu zulümler yarın kapımıza kadar dayanacaktır. Müslümanın Müslümandan başka kardeşi yoktur. İhtilafları bir kenara bırakıp, ittihat etmek ve güçlerimizi birleştirmek zorundayız. 57 İslam ülkesi kendi aralarında vahdeti sağlamış olsalardı şimdi Gazze ateş altında olmayacaktı. Çocuklar, kadınlar ve sivil insanlar katliamlara maruz kalmayacaktı. İslam ülkeleri arasında ittifak, birlik ve beraberlik olsaydı, siyonist işgal rejimi, Lübnan'a, Suriye'ye ve Yemen'e saldıramayacaktı. Bizi bu duruma düşüren ihtilaf içinde olmamız ve bir türlü ittifakımızı kuramamamızdan kaynaklanmaktadır." şeklinde konuştu.

"siyonist işgal rejimi, yüzyıllık planlarını tek tek devreye sokmaktadır"

siyonistlerin 100 yıllık planlarını tek tek devreye soktuklarını söyleyen Üçgül, "siyonist işgal rejimi, yüzyıllık planlarını tek tek devreye sokmaktadır. Yüzyıllık Filistin işgalinde her geçen gün işgal genişletilmektedir. Filistinlilerin arazilerine el konulmakta, evleri yıkılmakta, zorla yerlerinden edilmektedirler. Filistin halkı, dünyanın en büyük muhacir nüfusuna sahip bir ülke durumuna düşmüştür. Filistin devletine ait birkaç mahallenin dışında bir yer bırakılmadı. Filistin'in neredeyse tamamı işgal edilmiştir. Aynı işgal mantığı Gazze'ye yönelik sürdürülmektedir. Gazze'nin kuzeyinde 400 binden fazla kardeşimiz, tüm dünya ile irtibatları kesilmiş, bir aydan fazladır insani yardımlara ulaşamamaktadır. siyonistlerin Gazze'ye yönelik saldırılarında Gazze'nin de diğer Filistin şehirleri gibi küçük mahallelere dönüştürülerek işgal genişletilmeye çalışılmaktadır. siyonistler bir yandan Lübnan'a diğer yandan Suriye'ye saldırırken öte yandan Gazze'de işlemiş olduğu soykırımı perdelemeye çalışmaktadır. İşgal rejimi, Filistin'den sonra gözünü bölgenin diğer devletlerine dikmiş, işgal planlarını devreye sokmuştur. Arzı Mev'ud safsataları ile Fırat ve Nil arasındaki tüm bölgeler potansiyel işgal planına dahil edilmiştir. Lübnan'da da durmayacaklar, biliyoruz. Ateş yaklaşıyor." ifadelerine yer verdi.

"Zulüm ve baskı tamâmen ortadan kalkıncaya ve hâkimiyet sadece Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer haksızlıklara son verirlerse, artık zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur." Bakara Suresi 193'üncü ayeti okuyan Üçgül, son olarak dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden taleplerini şöyle sıraladı:

Dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden talebimiz şudur:

"-siyonistlerin yayılmacı ve işgalci politikalarına karşı bölgesel ittifaklar yapılmalıdır.

-Türkiye başta olmak üzere diğer bölge ülkeleri siyonistlerin soykırımını durdurmak için fiili adımlar atmalıdır.

- Direnişe askeri, lojistik, teknolojik destek verilmelidir.

-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartlarına destek verilmelidir.

- Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmalıdır.

-Lübnan halkına yapılan saldırı ve katliamları durduracak somut adımlar atılmalıdır.

-siyonist işgal rejimine karşılık veren Yemen, Irak, İran ve Lübnan desteklenmelidir.

-Filistin devletinin tanınması ve Gazze'de soykırımın durdurulması için çaba sarf eden devletlerin ve uluslararası alanda bu yönde başlatılan tüm girişimlere destek veriyoruz.

-Siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünleri boykot etmeye devam ediniz.

-Üçüncü ülkeler üzerinden Siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçiniz.

-Meclise sunulmuş olup uzun süredir bekletilen, Gazze'de soykırım suçunu işleyen Türkiye vatandaşı Siyonistlere yönelik çifte vatandaşlık yasası kanunu ivedilikle yasallaşmalıdır.

-Siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz.

Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine, Şehid Yahya Sinvar'a, Şehid İsmail Heniyye'ye ve daha nice yiğit kahramanlara selam olsun. Siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun. Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.

Program okunan dua ile sona erdi.

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.