HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı: Zalimin zulmüne baş kaldırmamak zulme ortak olmaktır
HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı, siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yaptığı soykırım ve vahşeti telin etmek için her hafta düzenlediği etkinliklerine bu hafta da devam etti.
7 Ekim'de başlayan Aksa Tufanı'nı desteklemek, Gazze'de yaşanan vahşeti lanetlemek ve tepki göstermek için HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı kitlesel basın açıklaması düzenledi.
Bingöl Merkez Ulu Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını, HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı adına Abdulhakim Ayık okudu.
"Zulüm ve baskı tamâmen ortadan kalkıncaya ve hâkimiyet sadece Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer haksızlıklara son verirlerse, artık zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur." (Bakara: 193) ayetini okuyarak başlayan Ayık, "İzzeti kuşananlara selam olsun. Zalimlerin karşısında dik duranlara selam olsun. Mazlumların safında yer alanlara selam olsun. Gazze'de yaşanan soykırıma seyirci kalmayanlara selam olsun. Selahaddin-i Eyyubi ve Abdülhamid Han'ın torunlarına selam olsun. Kudüs ve Mescidi Aksanın özgürlüğüne kavuşması için bedel ödeyen yiğitlere selam olsun." dedi.
"Zalimin zulmüne baş kaldırmamak zulme ortak olmaktır"
siyonist işgal rejimine karşı fiili müdahale edilerek ancak bu zulüm sona ereceğini belirten Ayık, "Gazze'de bir yıldan fazladır büyük bir zulüm yaşanmaktadır. Yaşanan bu zulme karşı tüm insanlık alemi suskun ve seyirci kalmaktadır. Bebek, çocuk, kadın, yaşlı ve sivil insanları soykırımdan geçiren vahşi siyonist şer ittifakına karşı, uluslararası toplum, müdahale gücü oluşturacak herhangi bir irade göstermemiştir. Bir halk dünyanın gözleri önünde yok edilmektedir. Gazze'de yaşananlar tüm dünyanın imtihanı olmaya devam ederken, İslam alemi bu imtihanda kardeşlik sınavını vermekten aciz kalmıştır. Unutmayalım zalimin zulmüne sessiz kalmak, zulme razı olmaktır. Zalimin zulmüne baş kaldırmamak zulme ortak olmaktır. Kınama mesajları, siyonist işgal rejimini durdurmamaktadır. siyonistlerin anladığı dil güçtür. siyonist işgal rejimine karşı fiili müdahale edilerek ancak bu zulüm sona erecektir." ifadelerini kullandı.
"Yürüyün çocuk katili siyonist korkakların üzerine"
Zulmün her geçen gün daha da arttığını belirten Ayık, "Şimdi Gazze'nin kuzeyinde 600 bin insan açlık, ilaçsızlık ve insani ihtiyaçlardan mahrum bir şekilde tam bir aydır, dünya ile irtibatları kesilmiştir. Zulüm her geçen gün katmer katmer artmaktadır. Yürekler artık bu acıya dayanmıyor. Şehit Yahya Sinvar'ın siyonistlere fırlattığı o mübarek sopadan özgürlük meşalesi yakacak irade ayağa kalkmalıdır. Yakın artık özgürlük meşalelerini. Yürüyün çocuk katili siyonist korkakların üzerine. Kadınların, annelerin ahı yerde kalmasın. Bebeklerin, çocukların göz yaşları ve haykırışları artık olmasın. Artık zulüm sona ersin. Bunun için ne bedel ödenmesi gerekiyorsa, ödensin artık. Bedel ödenmezse uzaktan seyrettiğimiz bu zulümler yarın bizleri de bulacak. Evlerimize kadar işgali dayatacaklar. Şimdiden buna müdahale edilmelidir." şeklinde konuştu.
"Saldırılar bölgemizde yaşanan ateş çemberinin gittikçe Anadolu topraklarına yaklaştığını göstermektedir"
Saldırıların Lübnan Suriye'yle sınırlı kalmayacağını altını çizen Ayık, "İslam aleminin sessizliğinden, dağınıklığından ve ihtilaflarından faydalanan siyonist rejim, Filistin'de yüz yılı aşkındır, zulüm, talan, katliam ve soykırımına devam etmektedir. Gazze'yi yerle bir eden siyonist rejim, bir yılı aşkın bir sürede; 45 binden fazla masum kardeşimizi vahşice katletti. 2 milyonluk Gazze halkının üzerine sürekli bombalar yağdı, evler yıkıldı. Başta bölge ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok ülkesi bu zulmü seyretme ve kınama mesajlarıyla yetindi. Bu durumdan istifade eden siyonistler Gazze'den sonra Lübnan'a, Suriye'ye, Yemen'e, Irak'a ve İran'a saldırmaktadır. Bu saldırılar bölgemizde yaşanan ateş çemberinin gittikçe Anadolu topraklarına yaklaştığını göstermektedir." ifadelerine yer verdi.
"Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir." (Şu'arâ Suresi 227) ayetini okuyan Ayık, son olarak dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden taleplerini şöyle sıraladı:
"Dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden talebimiz şudur:
-siyonistlerin yayılmacı ve işgalci politikalarına karşı bölgesel ittifaklar yapılmalıdır.
-Türkiye başta olmak üzere diğer bölge ülkeleri siyonistlerin soykırımını durdurmak için fiili adımlar atmalıdır.
- Direnişe askeri, lojistik, teknolojik destek verilmelidir.
-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartlarına destek verilmelidir.
- Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmalıdır.
-Lübnan halkına yapılan saldırı ve katliamları durduracak somut adımlar atılmalıdır.
-siyonist işgal rejimine karşılık veren Yemen, Irak, İran ve Lübnan desteklenmelidir.
-Filistin devletinin tanınması ve Gazze'de soykırımın durdurulması için çaba sarf eden devletlerin ve uluslararası alanda bu yönde başlatılan tüm girişimlere destek veriyoruz.
-siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünleri boykot etmeye devam ediniz.
-Üçüncü ülkeler üzerinden siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçiniz.
-Meclise sunulmuş olup uzun süredir bekletilen, Gazze'de soykırım suçunu işleyen Türkiye vatandaşı siyonistlere yönelik çifte vatandaşlık yasası kanunu ivedilikle yasallaşmalıdır.
-siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz.
Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine ve direnişin yiğit kahramanlarına selam olsun. siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun. Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun."
Program okunan dua ile sona erdi.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.