HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanı Kaya: Çocuklarımızın dünyası kadar ahiretlerini de ihyaya çalışalım

HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanı Kaya: Çocuklarımızın dünyası kadar ahiretlerini de ihyaya çalışalım
HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanı Metin Kaya, "Çocuğumuzun sadece dünyasını değil ahiretini de düşünelim. İyi eğitilmiş bir aile, çocuğunu hem dünyası hem de ahireti için yetiştirir." dedi.

İlkokul ve ortaokulda yaklaşık 19 milyon, yükseköğretimde ise 9 milyon öğrencinin olduğu Türkiye'de, eğitimde yaşanan aksaklıklar devam ediyor.

HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanı Metin Kaya, dindar nesil, ailelerin çocukların eğitimine katkısı, sanat ve eğlence adı altında genç neslin ifsadına çalışılması ve özellikle bazı üniversitelerde İslam'a ve kutsallarına hakaret edilmesi konusunda İLKHA'ya önemli değerlendirmelerde bulundu.

"Dindar bir nesil yetiştirebiliyor muyuz?"

"Dindar bir nesil yetiştirebiliyor muyuz? Yetiştiremiyorsak nedenleri nelerdir?" sorusuna Kaya, "Eğitim sistemimizdeki uygulamalara bakılırsa dindar nesil yetiştirildiği söylenemez. Son dönemlerde okullardan ve sahalardan aldığımız şikâyetler bunu gösteriyor. Dindar bir nesil yetiştiremiyoruz çünkü böyle bir neslin yetişmesi için önce eğitim sisteminin değiştirilmesi gerekiyor. Bozuk bir araçla uzun yol gidemediğimiz gibi istediğimiz hedefe de ulaşamıyoruz. Öncelikle dindar nesli yetiştirecek eğitimcilerin olması lazım. Nesli yetiştirecek eğitimciler olmadığı sürece bu böyle sürüp gidecektir. Sahadan aldığımız şikâyetlere bakılırsa birçok okulda, öğretmenlerimiz ve eğitimcilerimizin dindar nesil yetiştirme çabası içerisinde olmadığını görüyoruz. Aksine daha çok Batı eksenli bir çalışma yapıldığından, istenen verim elde edilemiyor. Sistemimizde mevcut bir değişiklik yok. Mevzuatımız tamamıyla Batı endeksli. Avrupa'dan alınan eğitim programı çerçevesinde hareket edildiği için de dindar neslin bu sistem içerisinde yetişmesi mümkün gözükmüyor." yanıtını verdi.

"Gençlere ulaşma noktasında eğitimciler daha çok çaba göstermeli"

Okullarda matematik, edebiyat ve tarih öğretmeninin yeterli olmadığını, bu konuda eğitimcilerin de üzerlerine düşeni yapması gerektiğini belirten Kaya "Eğitim ve öğretim diyoruz ama okullarımızda şu anda eğitime yönelik hiçbir çalışma yok. Sadece öğretime yönelik çalışmalar var. Matematik, Türkçe ve fen gibi, öğretime yönelik derslere ağırlık veriliyor. Öğrencinin hayatını kazanabileceği türden eğitim, okullarda ciddi bir şekilde verilmiyor ya da yok denilecek kadar az. Öğrencinin hayatı öğrenmesi lazım, sadece okullarda belli alanlarda ders görmesi onun eğitilmesi anlamına gelmiyor. Bununla beraber öğretmenin de öğrenciye ulaşma çabası yok denecek kadar az. Öğretmen, öğrenciyle ders esnasında ilgilenebiliyor. Bunun dışında da çok fazla ilgi, alaka gösterilmiyor." dedi.

"Gençlerimizin eğitimi olmazsa olmazlarımızdandır"

"Parti olarak, gençlerimizin eğitimi olmazsa olmazlarımızdandır." diyen Kaya, "Gençlerimizin her alanda eğitilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Gençlerin matematik, Türkçe ve fen gibi dersleri çok iyi bilmesi yeterli değildir. Gençlerin topluma faydalı olacak şekilde eğitim görmesi gerekiyor. Okuldaki öğretim ile gencimizin çevresine, ailesine ve topluma faydası olmayacaksa o öğretim tek başına yeterli değildir." şeklinde konuştu.

"Çocuklarımızın ahiretini de ihya edelim"

Çocuklarının dünyalarını kurtarmak için ellerinden gelen gayreti gösteren ailelerin, aynı çabayı çocuklarının ahiretini kurtarmak için de göstermeleri gerektiğini belirten Kaya, şu ifadeleri kullandı:

"Maalesef toplumumuzda aileler çocuklarının yetişmesi için gerekli çabayı sarf etmiyor. Sarf ettikleri çaba da çocuklarının dünyasını kurtarma çabasıdır. Yani iyi bir meslek sahibi olabilmesi, kısa sürede hayatını kazanabilmesi, tabiri caizse çok iyi para kazanabilecek alanlara yönelmesi konusunda ciddi çaba sarf ediliyor. Ama çocuğun inancına faydalı olacak türden ciddi bir çaba sarf edilmiyor. Ailelerin de bu konuda faydalı olabilmesi için eğitilmesi lazım. İyi eğitilmiş bir aile, çocuğunu da aynı şekilde hem dünyası hem de ahireti için yetiştirir. Elbette ki dünya hayatının idamesi için çocuğumuzun faydalı bir meslek sahibi olması gereklidir. Ancak bu meslek ahiret bilinciyle taçlandırılmazsa çocuğa da aileye de faydası olmaz. Sadece çocuğun dünyasını ihya etmek için değil, ahiretini de ihya etmeye çalışmak lazım. Bunun için çocuklarımıza, gönderdiğimiz okullardan, içerisinde bulunduğu ortama kadar ahiretine faydalı olabilecek işler çerçevesinde destek vermeliyiz. Çocuğumuz iyi bir meslek sahibi olup ahiretinden vazgeçiyorsa çocuğumuzu o meslekten uzaklaştırmamız lazım. Aksine çocuğumuzun ahireti ihya olacaksa, dünyada ona faydalı olacak geçici şeylerden de uzaklaştırmamız gerekiyor ki hem dünyası hem de ahireti ihya olabilsin."

"Birileri gençlerimizi ifsat etmeye çalışıyor"

Son dönemlerde özellikle okul, üniversite veya farklı alanlarda sanat adı altında etkinlikler düzenlendiğini, bu etkinliklere gençlerin ciddi bir şekilde teşvik edildiğini belirten Kaya, "Ekonomik krizin had safhada olduğu bir dönemde paralar harcanarak etkinlikler hazırlanıyor. Bu tür etkinliklerin öğrencinin ne dünyasına ne de ahiretine bir faydası var. Özellikle gençlerin kıt kanaat geçindiği bu dönemde, pervasızca israf yapılmasıyla farklı hedefler gözetleniyor. Çünkü bu etkinliklerin gençlere faydası yok. Eğlenceden ibaret olan bu etkinlikler aksine gençlerimizi ifsat ediyor. Böylesi etkinliklerin gençlerin gelişimine de herhangi bir katkısı yok. Bu da şu anlama geliyor; birileri bunu organize ediyor, gençlerimizi bu tür faaliyetlere çekmeye çalışıyor. Maalesef birileri eğlence adı altında çok ciddi paralar harcayarak gençlerimizi ifsat etmeye çalışıyor. Bunlar belli bir plan dâhilindeki projelerdir. Biz de istiyoruz ki bunların önü bir an önce alınsın ve buraya harcanan paralar gençlerimizin eğitilmesine harcansın." dedi.

"İslam dinine saldıranlar korunuyor"

Özellikle bazı üniversitelerde düzenlenen sözde etkinliklerde, İslam'a ve kutsallarına hakaret edilmesi konusunda ise Kaya, "Belli kesimler tarafından pervasızca inancımıza ciddi bir saldırı var ve bu saldırılar belli kesimlerin üzerinden yapılıyor. Başka ülkelerde diğer dinlere yönelik en ufak bir saldırıya ciddi cezalar verilirken ne yazık ki ülkemizde İslam dinine saldıranlar korunuyor. Bunun bilinçli bir şekilde birileri tarafından desteklendiği görülüyor. İnancımıza saldıranlar herhangi bir cezayla karşı karşıya kalmadığı için çok daha rahat hareket ediyorlar. Yüzde 99'unun Müslüman olduğu söylenen bir ülkede Müslümanlara ve inançlarına saldırı oluyorsa burada ciddi bir sorun vardır. Bu saldırıyı yapanların kimliğinde Müslüman yazıyorsa bu da ayrı bir sorundur. Bunun psikolojik bir vaka olduğu ve bu Müslüman karşıtlarının birileri tarafından kontrol edilerek Müslümanlara saldırtılması da apayrı bir sorundur. Hükümetin bu soruna ciddi bir şekilde el atması lazım. Müslümanların dinine saldırı konusunda birileri rahat davranıyorsa o zaman bu saldırılar devam edecek ve bu toplumu ayrıştıracak. Bu anlamda toplumun ayrıştırılmaması için saldırıların bir an önce kanun çerçevesinde durdurulması gerekiyor." (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.