HÜDA PAR Genel Başkanı Sağlam'dan Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu'na ziyaret
HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun Ankara'da parti genel merkezinde ziyaret etti.
Ziyaretin ardından iki lider, kameraların karşısına geçti, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Davutoğlu: "Şiddeti teşvik etmeyen herkesle görüşebilmeli"
HÜDA PAR Genel Başkanı Sağlam'a ziyaretlerinden dolayı teşekkür eden Davutoğlu, görüşmede üç konu üzerinden mutabık kaldıklarını söyledi.
Davutoğlu, "Birincisi; şiddeti teşvik etmeyen şiddete prim vermeyen ve siyaseti meşru zeminde yapan herkesle görüşebilmeli. İkincisi; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bütün dil, din, mezhep, etnik özellikleri, örf ve adetlerine herkesin saygı duyması ve bu temelde hiçbir ayrımcılığa, dışlayıcılığa zemin verilmemesi. Üçüncüsü; önümüzdeki kritik aşamalarda Türkiye'nin külli toplam menfaatinin, tek tek grup, etnik mezhebi gruplar ve çıkar gruplarının ötesinde önem taşıdığı." ifadelerini kullandı.
Ardından konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam ise kuruluşlarından dolayı Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu'nu tebrik etmek ve çalışmalarında başarılar dilemek için ziyarette bulunduklarını söyledi.
Sağlam, "Siyaset anlayışıyla ilgili bizim yıllardır dile getirdiğimizi bir husus var. Maalesef Türkiye'de siyasi partiler birbirleriyle düşmanmış gibi, birbirlerine rakipmiş gibi bir anlayışla siyaset dilini oluşturmaktadırlar. Bu dilin değişmesi lazım. Siyasi partiler, programlarında dile getirdiği gibi ülkeyi yönetme, ülkeye hizmet etmek için kurulmuş olan partilerdir. O nedenle bu partiler düşman olamazlar. Birbirlerine rakip de olamazlar. Sandık ortaya konduğunda evet yarışacağız, rekabet edeceğiz, muhalefet edeceğiz, birbirilerimizin eksikliklerini, yanlışlarını dile getireceğiz. Ama sandık ortadan kalktıktan sonra madem bu millete hizmet için bu yola düştük, o zaman rekabet etmeyeceğiz, yarışmayacağız, kavga etmeyeceğiz; biz yardımlaşacağız." dedi.
Sağlam: "Kendi sorunlarımızı çözemezsek küresel güçler kaos ortamı oluşturur"
Türkiye'nin sorunlarının büyük olduğunu ve çok zor bir dönemeçten geçildiğini ifade eden Sağlam, "Dünya küresel güçler tarafından yeniden dizayn ediliyor. Biz içerde kendi sorunlarımızı çözemezsek, kendimiz bir araya gelip çözme yoluna, hal yoluna koyamazsak birileri gelir istedikleri şekilde burayı karıştırır ve kaos ortamı oluşturur. Bunun giderilmesinin yolu siyasi partilerin bir araya gelip ülkeye hizmet etmek için dayanışma içerisinde olmalı, görüşmeleri, konuşmaları, ortak bir sonuca varmalı." diye konuştu.
Sağlam, "Eğer farklı düşünmüyorsak mutlaka aynı partide birleşirdik. Farklı partiler kurulduğuna göre demek ki ülkeyi huzura kavuşturacak, ülkeye hizmet etmek anlamında farklı düşüncelerimiz de vardır ve olmalıdır. Tek sesliliğin ülke içerisinde olması doğru bir şey değil. Doğru çözümler ortaya konma açısından farklı seslerin farklı düşüncelerin mutlaka dile getirilmesi lazım. Bu anlamda biz de bütün siyasi partilerin düşmanlık üzerine değil, rekabet üzerine değil dayanışma şekliyle bir araya gelmeleri ve ülke sorunlarını rahatlıkla tartışabilmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Bu vesileyle kuruluşlarını tebrik ediyorum. Ülkemize, milletimize ve ümmeti İslam'a hayırlar getirmesini temenni ediyorum." şeklinde konuştu.
Sağlam: "Dünyanın ilk Selahaddin-i Eyyubi Enstitüsünü Diyarbakır'da kurmaya karar verdik"
Davutoğlu, HÜDA PAR'ın düzenlediği Selahaddin-i Eyyubi Sempozyumuna konuşmacı olarak katıldığını hatırlatması ve sempozyumun tekrar hayırla vesile olmasın belirtmesi üzerine Sağlam, "Sempozyumda Selahaddin'le ilgili bir enstitü olmadığını ve bunun bir eksiklik olduğunu oraya katılan ilim adamları dile getirdiler. Biz de dile getirdik. İnşallah dünyanın ilk Selahaddin-i Eyyubi Enstitüsünü Diyarbakır'da kurmaya karar verdik. Ve akademisyen kimliğinizle de sizin oraya katkılarınız bekliyoruz inşallah."
Davutoğlu da bunun üzerine, Selahaddin Eyyubi'nin tarihte örnek aldığı en büyük şahsiyetlerden biri olduğunu belirterek, "İlmiyle, ahlakıyla zor dönemlerden Haçlılardan Moğollara geçiş dönemi arasında Ortadoğu bölgesinin birliğini sağlamış büyük bir lider. İnşallah hakkıyla anlaşılır." karşılığını verdi.
Yerel mahkemenin AYM'nin Enis Berberoğlu kararını tanımaması
İki liderin konuşmasının ardından soru cevap faslına geçildi.
Bir gazetecinin Enis Berberoğlu hakkında Anayasa Mahkemesi kararının ardından alt mahkemeni verdiği kararı hatırlatması üzerine Davutoğlu, "Demokratik bir hukuk devletiyiz. Dolayısıyla yürütmenin yasamayla olan ilişkileri kuvvetler ayrılığına dayanması icap eder. Demokratik hukuk devletlerinde anayasanı işleyişi hakkında nihai merci anayasa mahkemesidir. Hukuki bir konuda Anayasa Mahkemesi üst mahkeme olarak karar verdiği zaman alt mahkemelerin bu kararı yok sayması demokratik hukuk devleti ilkelerinde hukukun kendi içerisinde, yargının kendi içerisinde hiyerarşisine de aykırı düşer. Yasalarımızda da anayasal hükümlerimize de açık bir şekilde ihlalidir." dedi.
Erken seçim tartışmaları
Davutoğlu, erken seçim tartışmaları hakkında bir soruya ise geçmişte erken seçimlere gidildiğini hatırlatarak, "Eğer bir iktidar milletin, dar gelirlilerin ihtiyacını karşılamıyorsa, kendisinden başka her siyasi düşünceyi ihanet olarak görüyorsa, temel insan hak ve hürriyetlere karşı ciddi zaaflar yaşıyorsa, yolsuzluklara, yoksulluklara ve yasaklara karşı hiçbir tavır alamıyorsa erken seçim her gün Türkiye'nin gündeminde olacaktır." ifadelerini kullandı.
HÜDA PAR Genel Başkanı Sağlam da her iki konu hakkındaki görüşlerini şöyle dile getirdi:
"Devletler üç esas üzerine teşkil eder. Yasama, yürütme ve yargı. Bunların birbiriyle ilişkileri ve birbirleriyle irtibatları anayasa tarafından belirlenmiştir. Aynı şekilde usul kanunları bunları net bir şekilde ortaya koymuş. Anayasa mahkemesini verdiği bir kararı yerel mahkemenin 'Ben kabul etmiyorum' demesi usule aykırıdır. Yapılması gereken şey usule uymaktır, AYM kararını esastan incelemektir. Bu konuda alt mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi veya Yargıtay arasında çekişmelerin olması vatandaşlar nezdinde büyük bir güvensizliğe neden olur. Bu tür yollara tevessül etmemek lazım. Bu durum ülkeye hizmet olmaz.
Türkiye'de neticede bir Meclis çoğunluğu var ve bir Başkanlık sisteminde yaşıyoruz. Erken seçime karar verecek mekanizma ya başkanın kendisi olur ya da Meclis olur. Şu anda bildiğimiz gibi ikili bir koalisyon var. Erken seçime gitmek için bunların birbirinden ayrılması lazım. Bu nedenle biz bu şartlarda beraber oldukları sürece bir erken seçimin olmayacağını zaten mantıken görüyoruz. Ama erken seçim bazen ülkenin menfaati gereği olması gereken bir çıkış yolu olarak da önümüze gelebilir. Erken seçim istemek hukuka aykırı bir durum değildir."
"HÜDA PAR ile Gelecek Partisi arasında ittifak gündeme gelmedi"
Bir gazetecinin, HÜDA Par ile Gelecek Partisi arasında bir ittifakın görüşülüp görüşülmediğini sorması üzerine HÜDA PAR Genel Başkanı Sağlam, bugünkü ziyaretlerinin bir nezaket ziyareti olduğunu, böyle bir konunun gündeme gelmediğini kaydetti.
Sağlam, "Seçim ittifakı anlamında bir ittifak gündeme gelmedi ve biz ittifakların da seçime yönelik olduğunu dile getiriyoruz. Her parti kendi kimliğiyle, kendi siyasi anlayışıyla politika yapacak ama seçimlerde uygun gördüğü partilerle bir ittifaka gidebilir ama bugün itibariyle seçim gündeme gelmeden bir ittifakın konuşulmasının da çok doğru olmadığını düşünüyoruz." diye belirtti.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da aynı soruya şu yanıtı verdi: Sayın Genel Başkanın da ifade ettiği gibi ittifak gündeme gelmedi. Ancak üzerinde ittifak ettiğimiz temel insan hakları, demokratik anlamda yaşanan eksiklikler konusunda, yanlışlar konusunda ortak tutum takınma noktasında istişarelerimiz devam eder. Bazı hususlarda aynı düşünceye sahibiz, birlikte savunuruz. Farklılaşırız, karşılıklı olarak görüşlerimizi paylaşırız ama ittifaklar Türk siyasetinin doğasını bozdu. Seçim ortamına girmeden de erken bir aşamada ittifak konuşmak karşılıkla kutuplaşmalara neden olur."
Sağlam: "Geçmişte hükümet kurup hükümet yıkmaya çalışan odalar ve birlikler gördük"
Türk Tabipler Birliği yönetimine gelen tepkilere ilişkin bir soruya Sağlam, odalar ve birliklerin meslek kuruluşları olduğunu ifade ederek, "Bunlar siyasi partiler gibi siyasetin içerisinde siyaseti dizayn etme aracına dönüşmemeli, ideolojik davranmamalılar. Geçmişte hükümet kurup hükümet yıkmaya, siyaset yapmaya çalışan odalar ve birlikler gördük. Odalar geçmişte ideolojik davrandı diye bunların esasını değiştirebilecek yapısını değiştirecek ve hizmet alanını belki boşa çıkartacak düzenlemelerin yapılmasını da çok doğru bulmuyoruz." karşılığını verdi.
Sağlam: "Türkiye'nin ekonomisi büyük bir sıkıntı içinde"
Sağlam, Meclis'e getirilen borçlanma yapısına ilişkin bir soruya da "Pandemi döneminde işten çıkarma yasağıyla küçük bir destek var ancak aslında bu insanlar işsiz durumdalar. Çalışıyorlarmış gibi bir izlenim var. Türkiye'nin ekonomisi büyük bir sıkıntı içinde. Bunun çaresi bankanın verdiği kredilerle veya devletin borçlanmasıyla değil üretime ve istihdama yönelik projeler ortaya koymak şeklinde olabilir." dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.