HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: 7 Ekim'den beri kalbimiz Gazze ile atıyor
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) ve Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) "Gazze'de Yaşanan Soykırım Suçuna Katılan Çifte Vatandaşların Hukuki Durumu" konulu panel, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Toplantı Salonu düzenlendi.
Gazze’de 280 gündür insanlık tarihinin en vahşi soykırımlarından biri devam ediyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bu soykırıma karşı tepkiler sürüyor.
Özellikle soykırımcı siyonist çete lehine soykırım suçuna ortak olanlarla ilgili Yabancı Terörist Savaşçılarla ilgili panel yakın zamanda gerçekleştirilmişti. Duyulan lüzum üzerine siyonist olup Türkiye pasaportu taşıyan ve soykırım suçuna ortak olanlarla ilgili de panel düzenlendi.
Panel öncesi Ankara Filistin Dayanışma Platformu Dönem Sözcüsü Aziz Oğuzhan Karaman ve ASBÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan ve Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç birer konuşma yaptı.
Açılış konuşmalarının ardından Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç moderatörlüğünde "Gazze'de Yaşanan Soykırım Suçuna Katılan Çifte Vatandaşların Hukuki Durumu" paneline geçildi.
Panelde Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu Üyesi Muhammet Ecevit Carti; "Ulusal İnsan Hakları Kurumlarının Soykırım Karşısında Fonksiyonları" konusunda, ASBÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Onur Dur; "Gazze'de İşlenen Soykırım Suçunun Teorik Boyutu" konusunda, MAZLUMDER Genel Başkanı Av. Kaya Kartal; "Soykırıma Katılan Çifte Vatandaşların Yargılanmaları" konusunda, Kudüs ve Hukuk Platformu Başkanı Av. Mustafa Eminoğlu; "Soykırıma Katılan Çifte Vatandaşların Askerlik Statüleri ve Vatandaşlıktan Çıkartılmaları" konusunda ve Gazeteci Yılmaz Bilgen; "Gazze Soykırımının Harici Lojistik Ağı ve Türk Pasaportlu Siyonistler" konusunda birer sunum yaptı.
"7 Ekim'den beri kalbimiz Gazze'de atıyor"
Yapılan sunumlar sonrası HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, HÜDA PAR'ın Vatandaşlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili bir konuşma yaptı.
"7 Ekim'den beri kalbimiz Gazze'de atıyor" diyerek konuşmasına başlayan Yapıcıoğlu, "Orada çok yoğun bir şekilde kardeşlerimiz katliamlara, soykırıma maruz kalıyor. 2 milyarlık İslam alemi ağlıyor, sızlıyor, dua ediyor ve katillere lanet yağdırıyor. Ama biz şunu düşündük. Maddi yardımda bulunabilecek kişinin sadece dua etmesi durumunda kendi görevini yapmış sayılmaz. Yetki ve güç sahipleri sadece protesto yürüyüşleri ya da mitinglerle kendi vazifelerini yapmış olmazlar. Bizlerde birer parlamenter olarak parlamentoda yapabileceğimiz şeyler vardır diye düşündük. Panelist kardeşlerimizin belirttiği gibi şu anda mevcut mevzuata göre de yapılabilecek bir şeyler var fakat maalesef o mekanizmalar bir türlü harekete geçmedi ya da geçirilemedi. Bizde bir kanun teklifi hazırladık. Panelist arkadaşlarımız hukukçu meslektaşlarımız bunun üzerine bazı şeyler söylediler ben çok detaya girmemeyim. Ama birkaç cümle söylemek istiyorum." dedi.
"Geçtiğimiz salı günü meclis genel kurulunda bizim önergemiz onaylandı"
Devamında Yapıcıoğlu, şunları aktardı: "Bizim bu kanun teklifimiz 28 Aralık 2023 tarihinde Meclis Başkanlığına sunuldu. 45 gün içinde komisyonda görüşülmesi gerekiyordu fakat komisyonun gündemine gelmedi. Gelemediği için de üzerinden 45 gün zaman geçtikten sonra bizim meclis iç tüzüğüne göre doğrudan genel kurulun gündemine alınmasını talep etme hakkımız vardı ve bu hakkımızı da kullandı. 7 Mayıs tarihinde meclis başkanlığına müracaat ederek doğrudan doğruya genel kurulun gündemine alınmasını talep ettik. Geçtiğimiz salı günü meclis genel kurulunda bizim önergemiz onaylandı. CHP ve DEM gurupları hariç diğer bütün partiler AK Parti, MHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Deva Partisi ve Yeniden Refah Partisi hepsi destek verdiler. Hatta Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Sayın Önder Aksakkalı'da destek vereceğini söyledi ancak genel kurulda bulunamadığı için destek verememişti. Büyük bir destek oluştu."
"Vermiş olduğumuz bu 6 maddelik kanun teklifiyle mevzuattaki boşlukları doldurmaya çalıştık"
Yapıcıoğlu, "Bazı işler el arabası gibidir kaldırıp sürmezseniz gitmez. Şu anda bu kanun teklifi genel kurulun gündemine alınması kabul edildi ama kanun teklifimiz henüz kabul edilmedi. Dolayısıyla bunun ertelenmemesi ötelenmemesi zamana yayılmaması için sivil topluma ciddi bir görev düşüyor. Şu anda kendi haline bırakırsak meclis tatile girmeden önce meclisin gündemine gelmesinin çok zor olduğunu biliyorum. Bizim temennimiz isteğimiz arzumuz meclis tatile girmeden yani Temmuz ayı içerisinde genel kurulun gündemine inmesi gerekir. Genel kurulun gündemine alınması yönünde önergemize ret oyu verenler de dâhil mecliste bulunan bütün milletvekillerinin kabul oylarıyla oybirliğiyle böyle bir kanunun geçmesini istiyoruz. Mevzuatımızda bazı boşluklar var. Vermiş olduğumuz bu 6 maddeli kanun teklifiyle boşlukları doldurmaya çalıştık." ifadelerine yer verdi.
"Soykırımcıların cezasız kalmaması için herkes elinden gelen çabayı göstersin"
Kanun tekliflerinin kanunlaşması için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini söyleyen Yapıcıoğlu, "Bu teklifi sunduktan hemen sonra yapmış olduğumuz açıklamalarda da mecliste bulunan bütün siyasi partilerden, akademi çevrelerinden, sivil toplumdan katkı beklediğimizi söyledik. Hatta metni sil baştan yazabileceğimizi de söyledik. Eğer metin eksikse beğenilmiyorsa sorunlu tarafları varsa halen de aynı noktadayız. Genel kurulda önergelerle farklı bir şekilde verilebilir. Fakat biz şunu düşünüyoruz. Soykırım suçu sadece soykırıma uğratılan topluluğa karşı değil aslında bütün bir insanlığa yönlendirilmiş bir suçtur. Dolayısıyla bunu önlemek herkesin görevidir. Türkiye soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırması sözleşmesi tarafıdır. 1950 yılında bunu imzalamıştır. 1951 yılından beri Türkiye acısından yürüklüktedir ve bu sözleşmeyi imzalayan herkes soykırım suçunun önlenmesi için elinden gelen çabaları ortaya koymayı vadetmiştir. Biz bu vadimize sadık olduğumuzu göstermek istiyoruz. Bizler kanun teklifimizin geçmesi için diğer siyasi parti gruplarıyla görüştük. Buradan bir kes daha sesimizin ulaştığı bütün herkese şu çağrıda bulunuyoruz; lütfen bu konunun takipçisi olun. Lütfen soykırımcıların cezasız kalmaması için herkesin elinden gelen çabayı bir an önce yapması için her birimizin üzerine ne düşüyorsa bunu yapma konusunda azim ve karalılığınızı ortaya koyalım." şeklinde belirtti.
"Bizim teklifimiz, bu suça karıştığı iddia edenlerle ilgili bir soruşturma başlatılmasıdır"
Son olarak sorulan bir soru üzerine Yapıcıoğlu, "Soykırım suçuna iştirak etmiş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı çifte vatandaşların vatandaşlıktan çıkarılmasıyla ilgili olarak kanunda şöyle bir şey var. Sanki bu suça iştirak edenlerin hemen hiçbir yargılama yapmadan vatandaşlıktan çıkaralım teklifte bulunmuş gibi anlaşılmasın. Bizim teklifimiz şu; bu suça karıştığı iddia edenlerle ilgili bir soruşturma başlatılmasıdır. Soruşturma başladığında savcılık tarafından ya da kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından ifade vermek üzere çağrılan kişi eğer gelmezse bunun prosedürü işletilsin. Bakanlık vasıtasıyla bu kişilere 'yurda dön' çağrısı yapılsın. Buna rağmen 3 ay içerisinde yargılanmak üzere yurda dönmeyenlerle ilgili vatandaşlıkların kaybettirilmesi prosedürü işletilsin ve dönmeyenler hakkında böyle bir karar verilsin ve aynı zamanda mallarına da el koyulsun. Yani otomatik olarak hakkında böyle bir iddia bulunanların hemen vatandaşlıkları düşürülsün gibi bir teklif değil." dedi.
Yapıcıoğlu, konuşmasının ardından soru cevap şeklinde program devam etti.
Soru cevap faslının arından da Soykırıma Katılan Çifte Vatandaşlar Paneli Sonuç Bildirgesi okundu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.