HÜDA PAR GİK üyesi Turgut: Gazze'deki katliam son bulana kadar ülkedeki radar ve üsler kapatılmalı
Malatya Kudüs Kardeşlik Platformu tarafından, Kürecik NATO Radar Üssü'nün kapatılması için eylem başlatıldı.
İşgal rejimine bilgi akışı ve istihbarat sağlayan Kürecik NATO Radar Üssü'nün kapatılması talebiyle Kürecik Mahallesi'nde, Malatya Kudüs Kardeşlik Platformu tarafından düzenlenen mitinge destek vermek için çevredeki il ve ilçelerden binlerce Kudüs sevdalısı programa katıldı.
Mitinge, HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi ve Diyarbakır İl Başkanı Vedat Turgut da katılarak bir konuşma yaptı.
İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmak için kurulduğunu ancak üye ülke devletlerin gereken adımı atmadığını belirten Turgut, alınabilecek önemli kararların da Suudi, Bahreyn ve BAE gibi ülkelere tarafından engellendiğini söyledi.
Gazze'de halkın ve direniş gruplarının dünyaya tarihi dersler verdiğini belirten Turgut, "Siyonistlerin yapmış olduğu katliamlara dur demek için Londra'da, Paris'te, Almanya'da, Fransa'da, İtalya'da hatta Telaviv'de insanlar meydanlara çıkıyor ama sayıları siyonistlerin sayısından, toprakları siyonistlerin topraklarından 200 kat fazla olan 2 milyarlık ümmet sessiz." diye belirtti.
Kurtuluş Savaşı'nda Kürtler ve Türkler gibi Filistin'den, Kudüs'ten, Gazze'den de Müslümanların şehit olduğunu ifade eden Turgut, "Dolayısıyla o gün biz onlara ihanet ettik, sahip çıkmadık, İngilizler orayı işgal ederken onları yüzüstü bıraktık. Buradan Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyoruz: Selahaddin Eyyubi'nin misyonunu yürütmek istiyorsanız, 'ceddimin kanla almış olduğu Filistin topraklarını satmam' diyerek siyonist yahudileri yanından kovan ikinci Abdülhamid Han'ın yerini tutmak istiyorsanız işte fırsat. Sayın Erdoğan yapmasa bile her kim 'ben bu misyonu üstleniyorum, ümmeti bir araya getirerek 'La ilahe illallah Muhammed-un Resulullah' Kelime-i Tevhid bayrağı altında Kudüs'e giderse Kürtler, Türkler, Araplar, İslam coğrafyası olarak bizler de gitmeye ve ceddimiz Selahaddin-i Eyyubi gibi Kudüs'ü fethetmeye, orada seve seve can vermeye hazırız." diye konuştu.
"Bir daha kimse bize batı medeniyetinden bahsetmesin"
Turgut, "Akademisyenlere, okullarımızda ders veren öğretmenlerimize, üstatlara sesleniyoruz: Sakın bir daha kimse bize batı medeniyetinden; İngilizlerin, Fransızların ve idüğü belirsiz devletlerin insan hakları, çocuk hakları, hayvan hakları, kadın hakları ve benzeri safsatalarından bahsetmesin. Zira Gazze'de onların gerçek yüzleri görüldü. Kurmuş oldukları Birleşmiş Milletler, NATO söz konusu Afganistan, Irak, Suriye, Bosna Hersek olunca orduları birleştirip oraya müdahale eder, milyonlarca insanın canına kıyar ve oralara iç savaş, kan ve gözyaşı dışında bir şey götürmüyor. Gazze'deki mücahitler ise dünyaya şunu gösterdi: Talut ve Calut meselesi gibi o bir avuç Müslüman Dünyaya örnek oldu. HAMAS, Filistin'in tek ve meşru hükümetidir." şeklinde konuştu.
"Ey İslam ümmeti, Gazze için meydanlara çıkın"
Çocuklara Gazze'nin, Kudüs'ün, HAMAS'ın anlatılması gerektiğini vurgulayan Turgut, "HAMAS yok olmamalı. Bu ateşkes devam etmeli. İslam coğrafyasındaki Müslümanlar 'sen görevini yaptın, artık söz ve adım atma sırası bizde' diyerek fiili icraatları yapmaları lazım. Zira yaşlı dedeler küçücük torunlarını kefenlere sararken Resulullah'a bizi şikâyet etmesini söylüyor. Allah için ey İslam ümmeti, Gazze için meydanlara çıkın. İmkanları olanlar eline silah alsın. Ürdün halkı, Lübnan halkı, Beyrut halkı sınırlara doğru koşun! Ne bekliyorsunuz? Allah şahittir bizim aramızda sınırlar var; eğer o sınırlar olmamış olsaydı Batman'da, Diyarbakır'da, Malatya'da, Kayseri'de İstanbul'da, Adana'da sıra sıra otobüsler dizilerdi ve milyonlarca Müslüman Gazze'ye, Filistin'e doğru giderdi." ifadelerini kullandı.
"Kürecik derhal kapatılmalı, İncirlik ile beraber faaliyetlerine son verilmelidir"
"7 Ekim operasyonu, 75 yıllık işgal, katliam, soykırım ve yayılma politikasına karşı verilen kurtuluş hareketi veya mücadelesidir." diyen Turgut, şu çağrılarda bulundu:
"Bu kalkışma durup dururken olmuş bir mesele değildir. Bu anlamda Filistinlilerin birikmiş öfke ve işgalden kurtuluş arzularının baş aktörü ve temsilcisi HAMAS olmuştur.
Türkiye'nin başını çektiği bir yardım koridoru veya deniz filosu yola çıkarılmalıdır. Sadece İslam ülkeleri değil, duyarlı ve vicdan ehli hangi ülke varsa katılımları sağlanmalıdır. Bu filonun güvenliği de alınarak direk Gazze sahillerine gidilmelidir.
Kürecik bir NATO üssüdür. 80-100 yıldır buradadır. Doğru ama 2012'den sonra israilin güvenliğini almak için İran ve Rusya'dan gidebilecek füzelere, gidebilecek saldırılara engel olmak için başta ABD ve israil olmak üzere o işgal kafalı NATO'ya muhbirlik yapmak için buraya kurulmuştur. Onun için bu Kürecik derhal kapatılmalıdır. İncirlik ile beraber faaliyetlerine son verilmelidir. Eğer bu aşamada bu yapılamıyorsa en azından Gazze'deki katliam son bulana kadar, orada kalıcı bir ateşkes sağlanana kadar, orada Filistin Devleti tam olarak kurulana kadar, orada Filistin Devleti'nin ordusu oluşana kadar bu radarlar, bu üsler kapatılmalı, faaliyetleri durdurulmalıdır.
Havalimanları ve deniz limanları siyonistlerin her türlü gemi ve uçaklarına kapatılmalıdır. Buradan oraya ticari veya askeri bir mal gidiş veya gelişi durdurulmalı, Gazze'de halkını açlık, susuzluk ve ilaçsızlığa mahkûm eden siyonistlerin erzaklarının ülkemizden gitmesi ayıbından kurtulmalıdır.
Türkiye, işgal devam ettiği sürece siyonistlerle bütün ilişkilerini askıya almalıdır. Yaptığı bütün anlaşmalarını da feshetmelidir. Daha sonra ise ilişkileri tamamıyla kesip siyonist işgalci israili devlet olarak tanıma ayıbından vazgeçmelidir.
Türkiye vatandaşı olan siyonistlerin işgal edilmiş Filistin topraklarına gidip soykırıma katılmaları engellenmeli, gidenler olursa insanlığa karşı suç işlemekten yargılanmalı, mallarına el konulmalı ve vatandaşlıktan çıkarılmalıdırlar."
Türkiye halklarına da çağrıda bulunan Turgut, şunları ekledi: "Meydanlar boş bırakılmamalıdır. Siyonistlerin ve destekçilerinin mallarına süresiz bir şekilde boykota devam edilmelidir. Tüm esnafımız da bundan sonra siyonizme destek veren firmaların mallarını ne almalı ne de satmalıdır. Filistin direnişine maddi desteğe aralıksız devam edilmelidir."
Turgut, Filistin'e sınırı olan ülkelerin halklarına ise "Lübnan, Ürdün, Mısır ve Suriye halkları başta olmak üzere bu vahşet devam ettiği müddetçe sınıra yığılmaları, orada nöbet tutmaya devam etmeleri, yardım ve destek ulaştırmak için bütün gayret ve yolları denemeleri gereklidir." ifadeleriyle seslendi.
İşgalci siyonistlere de çağrılarda bulunan Turgut, şunları kaydetti:
"Filistin'de işgal ettiğiniz topraklar Filistinlilerindir. Siz nereden gelmiş iseniz geldiğiniz ülkelere geri dönün. Çünkü Filistin toprakları asla size vatan olmayacaktır. Orada asla güvende olmayacaksınız. Ve şu müjdeyi veriyorum. Şu an Gazzeli Müslümanlar geri dönüyor. Gazze'yi boşalttığını, boşaltacağını, orayı dümdüz edeceğini düşünen Yahudiler, şu an hava meydanlarına, oradan uzaklaşmak için, oradan kaçmak için yığılmış durumda."
Turgut, son olarak Gazze'de sağlık hizmetlerinin yeniden başlaması için başta Türkiye olmak üzere tüm duyarlı ülkelere şu çağrıda bulundu:
"Gazze'deki çocukların, kadınların, yaşlıların ve savunmasız insanların feryatları duyulmalı, bu konuda çözüm odaklı çalışmalar derhal başlatılmalıdır. Siyonistlerin işgal ettiği hastanelerden ivedilikle geri çekilmesi sağlanmalıdır.
Gazze'deki hastanelerin yeniden işlevine kavuşturulması için, elektrik, su, ilaç ve tıbbi cihazlar sağlanmalıdır. Yıkılan hastanelerin inşaatı ve tıbbi alt yapısı yeniden yapılmalıdır. Çocuklar ve savunmasız insanlar; ilaçsız, gıdasız ve doktorsuz bırakılmamalı ve hastaneler için gerekli olan yakıt ikmali ulaştırılmalıdır."
Filistin konulu ezgi ve marşların seslendirildiği mitingde sık sık direnişe destek sloganları atıldı.
Miting, yapılan dua ile son buldu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.