HÜDA PAR Gündemi değerlendirdi

HÜDA PAR Gündemi değerlendirdi
HÜDA PAR tarafından yayımlanan yazılı açıklama ile gündem dair önemli açıklamalarda bulunuldu.

huda-par-008.jpg

HÜDA PAR Genel Merkezi yazılı olarak yayımladığı gündem değerlendirmesinde önemli açıklamalarda bulundu.

AP’nin müzakerelerin dondurulması yönünde aldığı karar, ekonomide yaşanan son gelişmeler ve önü bir türlü alınamayan dolar da ki artış, Arakan’da Müslümanları hedef alan vahşi saldırılar ve katliamlar ile dünyanın yaşanan vahşet karşısındaki umursamaz tavrı ve sessizliği ile Siirt’in Şirvan ilçesinde meydana gelen göçük faciasına dikkat çekilen açıklamada, ülkeyi bekleyen sıkıntılara vurgu  yapıldı.  

AP’nin müzakerelerin dondurulması kararı

Türkiye’nin 1959 yılında bu yana başlayan ve yaklaşık 60 yıldır devam eden AB macerasında inişli çıkışlı dönemler yaşandığına vurgu yapılan açıklamada, bu süreçte en önemli kırılma noktasının15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaşanan gelişmeler olduğu belirtildi.

Açıklamada devamla; “AB ülkelerinin görüntüde darbe girişimi karşısındaki suskun tavrı veya darbe teşebbüsünü kınamadaki isteksizlikleri; gerçekte ise darbecileri desteklemeleri bu kırılmanın en büyük nedenidir. Bu fiili durum ilişkilerin kopma noktasına gelmesine neden olmuştur. Daha önce içteki statüko ile mücadelede güçlü durmak için girilen Avrupa Birliği üyelik sürecinin devamında gelinen şu aşamada bir fayda görünmemektedir. Avrupa Birliği’nin kendi içinde yaşadığı ekonomik ve siyasi krizler, Türkiye’yi asla üye yapmayacakları gerçeği ve düşmanca tavırları göz önüne alındığında bu süreci bitirmenin en doğru seçenek olduğu anlaşılacaktır.” ifadelerine yer verildi.  

Ekonomik gelişmeler

Son zamanlarda meydana gelen küresel düzeydeki ekonomik çalkantılara da değinilen açıklamada,  yaşanan bu ekonomik sıkıntıların Türkiye’ye yansımalarının da batı üzerinden olduğuna dikkat çekild.

ABD'de Trump'ın seçilmesinin global ekonomiye etkisinin devam ettiği bir süreçte, AP'nin, Türkiye'nin müzakere sürecini geçici olarak dondurma yönündeki tavsiye eden kararının da yaşanan bu olumsuz tabloyu daha da sıkıntılı hale getirdiği vurgu yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Dolar, rezerv para olmaya devam ettiği sürece, para arzı ile cebimizdeki paranın değeriyle oynamaya, emeklerimizi ve kaynaklarımızı sömürmeye devam edeceklerdir. Bu durumdan çıkışın yolu, doları rezerv para olmaktan çıkarmak ve paranın değerini altın rezervine göre belirlemektir. Son zamanlarda para hâkimiyetinin birkaç ülkenin tekelinden çıkması için dillendirilen "altın" standartlı bir para sistemine geçiş talebi, siyasi konuların yanında, ekonomik küresel sistemden de şikâyet ve rahatsızlıkların su yüzüne çıktığının göstergesidir.”

15 Temmuz darbe teşebbüsünün başarısızlığını hazmedemeyen güçlerin ekonomik savaş araçlarını devreye koyduğuna da dikkat çekilen açıklamada, Hükümetin, kriz tellallarına fırsat vermeden ve reel ekonomiyi daha fazla dalgalara maruz bırakmadan makul ve seri bir şekilde güven tesisine odaklanması gerektiği ve ekonominin dışardan müdahalelere karşı mukavemetini artırması gerektiği belirtildi.

Arakan’da Müslümanları hedef alan vahşi saldırılar

Uzun yıllardır Myanmar hükümetinin zulümlerine maruz kalan Arakan’daki Müslüman Rohingyalıların, yörenin kadim halklarından olduğu belirtilen açıklamada; Myanmar hükümetinin, Müslüman Rohingyalılar’ın Bengal asıllı olduklarını iddia ederek dışladığı ve insani tüm haklardan mahrum bıraktığı belirtildi.

Son birkaç haftadır, Arakanlı Müslümanlara yönelik havadan ve karadan başlatılan saldırıların insanlığa karşı suç olduğu belirtilen açıklamada, “Myanmar ordusu, Müslüman köylerine saldırmakta, köyleri ateşe vermekte, kadın ve çocuklar diri diri yakılmakta, kadınlar toplu ve sistematik tecavüzlere uğramaktadırlar. Soykırıma maruz kalan Müslüman Arakanlıların bu dramı karşısında uluslararası kuruluşlar kıllarını dahi kıpırdatmamaktadırlar. Arakan’da yaşanan bu vahşet karşısında İslam ülkeleri mevcut durumlarını bir kez daha gözden geçirmeli; aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakmalı ve birbirleriyle değil, birliklerinin sağlanmasının önündeki engellerle uğraşmalıdırlar.” ifadeleri kullanıldı.

Siirt’te yaşanan göçük faciası

Siirt’in Şirvan ilçesi Maden Köyü’ndeki bakır madeninde 17 Kasım’da meydana gelen heyelan sonucu toprak altında kalarak hayatını kaybeden işçilerin durumuna da değinilen açıklamada, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Dr. Aydın Gök başkanlığındaki partili heyetin bölgede incelemelerde bulunduğu belirtildi.

Yaklaşık dört ay önce de aynı madende ufak çapta bir heyelanın meydana geldiği, son olay öncesi yağmurla birlikte daha büyük bir heyelan riskinin oluştuğunun belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi.

“İlgili bakanlıkların son yıllarda işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili almaya çalıştıkları tedbirler iş kazalarının, işçi yaralanmaları ve ölümlerinin önünü alamamış; çıkarılan yasalar ve alınan tedbirler büyük oranda formaliteden öteye geçememiştir. Bu tür faciaların sıklıkla yaşandığı ve ağır bedellerin ödendiği bir vasatta, devletin de işverenin de olaya salt maddi kazanç gözüyle bakması, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda ihmalkâr davranılması hiçbir şekilde kabul edilemez.Şirvan’daki maden kazasıyla ilgili olarak başlatılan soruşturmanın titizlikle yürütülmesi, olayda ihmali veya sorumluluğu bulunanlardan hesap sorulması gerekmektedir. Ayrıca mağdur ailelerin maddi-manevi mağduriyetleri giderilmeye ve acıları hafifletilmeye çalışılmalıdır. “

Açıklamada ayrıca hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır dileğinde bulunuldu.

Kaynak:HÜR24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.