HÜDA PAR Kayseri İl Gençlik Kolları "Şehitler Gecesi" programı düzenledi

Kayseri Melikgazi Belediyesi Tiyatro salonunda düzenlenen programda konuşan HÜDA PAR Kayseri İl Başkanı Mehmet Çalhan şunları söyledi:

HÜDA PAR Kayseri İl Başkanı Mehmet Çalhan

“Geçmişten günümüze süre gelen hak-batıl mücadelesinde hak uğruna ve dava önderleri ne hoş bir tevafuktur ki canlarını şubat ayında Allaha sunmuşlardır. O nedenle bu ay Müslümanlar arasında şehadet ayı olarak bilinir ve bu ayda çeşitli anma etkinlikleri düzenlenir. Bu anma etkinliklerinin amacı salt bir hatır gözetme ve yad etme değildir. Şehitleri ve mücadelelerini anmanın yanı sıra anlama ve ileriki nesillere aktarmaktır. Varsın birileri x,y,z kuşağı olarak adlandırsın, anma bizim için ya şahitler kuşağı ya da şehitler kuşağıdır. Bu vesileyle bizler HÜDA PAR olarak şehitlerimiz için bu geceyi tertip ettik ve gençlerimize de ya şahitler kuşağı ya da şehitler kuşağı olmanın gerektiği hedefini önlerine sunduk. Rabbim programımızı hayırlara vesile kılsın ve faydalanmayı nasip etsin.” dedi.

“Furkan gerçekten de bizim için muhteşem bir örnek”

Şehadet gecesine konuşmacı olarak katılan İlahiyatçı Orhan Erkuş, Kayseri’ye gelip de Furkan Doğandan bahsetmemek olmaz diyerek, “Furkan gerçekten de bizim için muhteşem bir örnek, kendisi tıp kazanacak bir genç, kendisi çalışkan bir genç, babası zengin biri. Furkan, İslami dava için öyle bir gayretli ki yerinde durmuyor ve Mavi Marmara için gemi yolculuğa çıkacak, ona diyorlar ki sen daha gençsin, gitmezsen olmaz mı? başkaları gitsin, diyor ki ‘vallahi ben bu zulmü kabul edemem’ ve yola koyuluyor. Ve orada şiirler yazıyor, annem mi, acaba şehadet mi? diye ayırt edemiyorum, ikisini de diye şiir yazıyor. Şehid oluyor Allah’ın yardımıyla. Bakın Allah rızası için, bugün hangi camiadan olursa olsun, hangi vakıftan, hangi dernekten olursa olsun, bugün Furkan’ı iyi anlamamız lazım, bugün Yasin’i iyi okumamız lazım. Bugün HÜDA PAR Gençlik Kolları bu programı düzenliyorsa, gündeminde Yasin olmalıdır, Furkan olmalıdır, Rantisi olmalıdır, Şeyh Ahmet Yasin olmalıdır. Onlar olmalılar ki bu mektebin çok büyük olduğunu, bu mektepte nice şahitlerin olduğunu bilsinler diye durmadan biiznillah anlatmamız lazım.” ifadelerini kullandı.

“Şehadet bir hak ediştir”

Erkuş, “Annelere şunu söylemek isterim, şehadeti belki sabaha kadar anlatsak bitiremeyiz, Allah rızası için buradan Annelere şunu söylüyorum ve babalara, davalar bilinçle büyür, gelin çocuklarımıza şehadet bilincini verelim, onlara anlatabildiğimiz kadarıyla Furkan’ı, Yasin’i anlatalım, senin rol modelin bunlardır diye anlatalım. Şehadet bir hak ediştir. Bakın çalışmadan, gayret sarf etmeden, göz yaşı dökmeden, ter dökmeden, kanlarımızı kurban etmeden vallahi şehadet kapımızı çalmayacak, o sebepten dolayı, şehadet bir hak ediştir. Kim Allah’ın dini için gecesini, gündüzünü katarsa, evini barkını bir tarafa bırakıp, rahatını bir tarafa bırakıp, konforunu bir tarafa bırakırsa, Allah’ın dini için gecesiyle gündüzüyle çalışırsa, şehadet bir hak ediştir bir gün biiznillah şehadet o insanı da bulacaktır. Allah’u teala bizlere de şehadeti nasip eylesin inşallah.” şeklinde konuştu.

“Şehid gibi yaşayabilelim ki şehit olabilelim”

Programın kapanış duasını yapan Mehmet Şaraplı ise şunları söyledi, “Öncelikle rahatınızı bozup da buraya geldiğiniz için hepinizden Allah razı olsun. Öyle bir devir yaşıyoruz ki insanların evlerinde birbirlerini unuttuğu, bırakın şehadeti, bırakın İslam’ı, bırakın Allah’ı, daha birbirlerini unuttuğu devirde yaşıyoruz, Allah hepinizden razı olsun, sizler bunu hatırlamak için buraya geldiniz. Zira hatırlatacaksak, önce hatırlamamız lazım Allah hepinizden razı olsun. Bir şeyi eklemeyi özellikle istiyorum, şu anda gündemde biliyorsunuz Ukrayna’da yaşanan olaylar var. Orada ki bir bayan müdür aynen şöyle bir şey söylüyor: ‘Bizler savaşları tarih kitaplarında okuduk ve okuttuk.’ Bizler hiç bunun başımıza geleceğini düşünmedik. İnsanoğlu ölümü hiçbir zaman kendisine yakıştırmaz. Ama ölümün de insanı ne zaman bulacağını hiçbirimiz bilemeyiz. O yüzden inşallah bizler önce ölümü anlayan ki Resulullah efendimizin dediği gibi ölümü hatırlayan ve bununla beraber Müslüman olarak yaşayan insanlar olmalıyız. Bizler şehadeti kavrayan insanlar olmalıyız. Şehadeti kavrayacağız ki şehadeti yaşayabilelim. Şehid gibi yaşayabilelim ki şehit olabilelim.” diye belirtti. (İLKHA)