HÜDA PAR Sözcüsü Ramanlı: Gazze için henüz somut bir adım atılmamış olması herkes için büyük bir ayıptır
Mardin Öğretmenevi Konferans salonunda yapılan HÜDA PAR Mardin 4'üncü Olağan Kongresine, Parti Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, Genel Başkan Yardımcısı Şehmus Tanrıkulu, GİK Üyesi Vedat Turgut, STK ve siyasi parti temsilcileri, muhtarlar, kanaat önderleri, Mardin merkez ve ilçe teşkilatları başkanları, yönetim kurulu üyeleri ve delegeler ile halk katıldı.
Kongrenin yapıldığı salona HAMAS’ın silahlı kanadı İzzeddin El-Kassam Tugayları'nın Sözcüsü Ebu Ubeyde’nin posteri asıldı.
Kur'an'ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Divan Kurulunun oluşturulmasının ardından faaliyet ve mali raporların sunumu yapıldı. Yönetim kurulu listeleri için verilen sürenin ardından yapılan seçimde tek aday ve listeyle seçimi 138 delegenin oyuyla mevcut Başkan İsmail Çevik tekrar seçilerek güven tazeledi.
Kongrede bir selamlama konuşması yapan HÜDA PAR Belde Belediyesi Batman'ın Gercüş Kayapınar Belde Belediyesi Başkanı Samir Özhan, Gazze'deki soykırımı yapanları lanetlediklerini ifade ederek, Belediye Başkanı olarak 35 yıl belde de yapılmayanları yaptıklarını, halkın emanetine beytül mal gibi sahip çıktıklarını söyledi.
HÜDA PAR Mardin İl Başkanı İsmail Çevik, HÜDA PAR'ın misyonu ve hizmet anlayışı hakkında ve Gazze'de yaşanan soykırım ile ilgili bir konuşma yaptı.
Çevik, "Gönül isterdiki, çok daha büyük bir salonda tüm halkımızla bir araya gelebilelim. Ancak Gazze'de yaşananlar nedeniyle bu şekilde kongremizi gerçekleştirmek durumunda kaldık. Evet, gündem Gazze, aslında mesele sadece Gazze değil tüm Müslümanlardır. Mesele Küfrün hâkimiyet savaşıdır. Küfür tek millettir. Bizler de ne yapmamız gerekiyorsa harekete geçmemiz gerekiyor. Belki birimizin duası, manevi ve maddi bir desteğine vesile oluruz. Hepinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederim. Rabbim en kısa zamanda Aksa'da beraber namaz kılmayı nasip etsin." diye konuştu.
Daha sonra kürsüye gelen HÜDA PAR Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, salondakilere hitaben bir konuşma yaptı.
HÜDA PAR'ın yerel seçim çalışmaları, Sivil Anayasa ve Gazze'deki soykırım gibi konular hakkında açıklamalarda bulunan Ramanlı, şöyle konuştu.
"Bizim kaybedecek bir saatimiz bile yok"
14 Mayıs seçimlerinin HÜDA PAR için bir dönüm noktası olduğunu belirten Ramanlı , "14 Mayıs Hür Davamız için bir dönüm noktasıydı. Artık bizim için 14 Mayıs öncesi ve sonrası var. 14 Mayıs öncesindeki çalışmamızı ve gayretimizi biraz daha yükseltmemiz gerekiyor. Artık vites büyütmemizin zamanı geldi. 14 Mayıs'ta Rabbimizin bize vermiş olduğu nimeti boşa çıkarmaya hakkımız yok. 10 yıl boyunca sesimiz duyulsun istedik. Bu memleketin sevdalısı olduğumuzu bu milletin menfaatini düşündüğümüzü, kendi menfaatimizden önce bile kendimiz muhtaç olduğumuz halde, kendimizi bir tarafa bırakıp Milletin derdiyle dertlendiğimizi bilsin istedik. Ama sesimizi emin olun yeteri kadar duyuramadık. Belki maddi imkânsızlıklardan, belki sayımızın azlığından, ama daha çok bize düşmanlık edenlerin gayretleri yüzünden biz sesimizi duyuramadık. Ama 14 Mayıs bizim için sadece Türkiye'de değil bütün dünyada sesimizi duyurabilmenin imkânı haline geldi. Önümüzde çok kıymetli bir 5 yıl var. Ama bu 5 yılında daha bugün itibariyle yüzde 10'unu tükettik. Seçimin üzerinden 6 ay geçti. Bizim kaybedecek değil ayımız, değil haftamız, bir saatimiz bile yok. Hepimiz Üstad Bediüzzaman’ın ifadesiyle, ‘Madem manevi bir şirketin ortaklarıyız; hepimiz birbirimizin hayrına inşallah çalışacağız. Gayretlerimizi yükselteceğiz." İfadelerini kullandı.
"Bize yüklenen yük, emin olun ki 400 milletvekilinin omuzuna yüklenen yükten daha fazla"
Mazlum ve mahrumların ümidi olduklarını belirten Ramanlı, "Davamızı duymayan herkese duyuracağız. 14 Mayıs'tan sonra emin olun, öyle kitlelerin öyle kesimlerin ümidi haline geldi ki uzaktan yakından bizi tebrik eden bizi ziyaret eden insanlar geldi ki bu ümidi taşıdıklarını bilmemizi istediler. Ben de buradan sizlere de duyuruyorum. Mardinli kardeşlerimiz! Emin olun sadece bölgemizin değil, sadece ülkemizin değil bütün İslam âleminin artık gözü üzerimizde. Herkes bizden ümitli. Bir yeniden diriliş bir silkiniş bekliyor. Evet, belki sadece 4 Milletvekilimiz var. Ama bize yüklenen yük, emin olun ki 400 milletvekilinin omuzuna yüklenen yükten daha fazla. Bize beslenen bu ümidi boşa düşürmeyeceğiz. Daha fazla çalışacağız daha fazla gayret göstereceğiz ve işte önümüzdeki yerel seçimde de inşallah artık Kayapınar beldemize yeni beldeler yeni ilçeler ve yeni iller katacağız Allah'ın izniyle." diye konuştu.
"Memleketimiz bir değil, birden fazla belediyeyle inşallah HÜDA PAR ile tanışacak"
Ramanlı, "Bu kapsamda önümüzdeki yerel seçimler için aday adaylığı başvurusu çalışmalarına başladığına dair genel başkanımız açıklama yaptı. 15 Aralık'a kadar aday adaylığı başvurularını alacağız inşallah. 14 Mayıs'ta ittifakla meclise girdik. Birlikten kuvvet doğduğunu orada gösterdik. Yine birlikte gireceğiz, ama olmasa da yolumuza emin adımlarla devam edeceğiz. İttifak olsa da olmasa da Allah'ın izniyle memleketimiz bir değil, birden fazla belediyeyle İnşallah HÜDA PAR ile tanışacak. Bunun için çalışmalarımız devam ediyor. Ülkemizin memleketimizin elbette çok fazla hizmete ihtiyacı var. Ne demiştik, hatırlayın dilimize de dinimize de şehrimize de sahip çıkacağız. Biri diğerinin alternatifi değildir. Bu inançla ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. 14 Mayıs'ta kim kime destek verdiyse kim kimin peşinden gittiyse o defter kapandı." dedi.
"Kırk yıldan fazla süredir bizi birbirimize düşüren ve tuzaklarla dolu bu cunta anayasasından kurtulalım"
Temel hak ve özgürlükleri kullanılmaz hale getiren cunta anayasasından acilen kurtulması gerektiğini hatırlatan Ramanlı, "Öncelikle ülkeyi bu cunta anayasasından kurtarmamız gerekiyor. Bunun için çalışacağız ve çaba göstereceğiz. Milleti birbirine düşüren bu anayasadan artık kurtulmamız gerekmiyor mu? Geçmişte hükümetleri millete düşüren siyasi partileri birbirine düşüren bu anayasa nihayet geldi ve bu defa yüksek yargıyı birbirine düşürdü. Demek ki bu darbeci anayasa, tuzaklarla dolu bir anayasadır. Temel hak ve özgürlükleri kullanılmaz hale getiren bir anayasadır. Bugün yüksek yargıyı bile birbirine düşürdü. Şimdi herkes birbiriyle uğraşıyor. Ama fail belli. Fail darbeci anayasa ve bizim bundan kurtulmamız gerekiyor. Hangi görüşe sahip olursa olsun. Bütün partilere yine yeniden bir çağrı yapıyoruz. Gelin sivil adil bir anayasayı bu millete kazandıralım. 40 yıldan fazla süredir bizi birbirimize düşen bu anayasadan, bu ayıptan kurtulalım." ifadelerini kullandı.
"İslam âlemi olarak Gazze’li kardeşlerimize zulmeden siyonistlere dur diyemiyorsak, bize yazıklar olsun"
Ramanlı, "Bir aydan fazladır maalesef Filistinli kardeşlerimiz, Gazze'deki bacılarımız ve çocuklar bir muhasara bir abluka altında ve her gün bombalarla katlediliyorlar. Üstelik bütün dünyanın gözleri önünde yaşanıyor bu katliamlar. 60'a yakın İslam ülkesi var. İki milyara yakın Müslüman var. Lafa geldiğinde aslan kesilen, lafa geldiğinde cüretkâr lafa geldiğinde kabadayı, lafa geldiğinde her şeyi yapabilecek güce sahip olan İslam ülkeleri. Bir avuç kardeşine bir bardak suyu yetiştiremeyen İslam ülkelerine ne olsun. Birliğini muhafaza edemeyen İslam İşbirliği Teşkilatı'na (İİT), dünyayı harekete geçiremeyen bu teşkilata ne olsun? O teşkilatı oluşturan İslam ülkeleri, Ey hükümetlerimiz, ey bizler adına o teşkilatta yer alanlar, somut adım attıramıyorsanız kendi teşkilatınıza, sizlere ne olsun. Ey hükümetlerimiz! Filistinli kardeşlerimiz için somut adımlar atamıyorsanız ne olsun size? Ve Ey Bizler! Türkiye'de yaşayan Müslümanlar, yapabildiğimiz sadece ve sadece meydanlarda boy göstermek ve o da cılız. Emin olun bizim topladığımız kalabalıkları bizim doldurduğumuz meydanların 10 katını Londra'dakiler dolduruyor, New York'takiler dolduruyor, diğer Avrupa başkentindekiler dolduruyor. Çünkü insanlık zaten infial halinde. Ancak bütün devletler bütün kuruluşlar imkân yetki asker silah olanak sahibi olanlar yarısından fazlası siyonistleri alkışlıyor gerisi onlara karşı duruyor. Bunlar bize yakışıyor mu? Eğer biz 2 milyar İslam âlemi olarak 2 milyondan biraz fazla Gazzeli kardeşlerimize zulmeden siyonistlere dur diyemiyorsak, bize yazıklar olsun. Başka bir şey söylemeye gerek var mı?" dedi.
"Diplomatik ve ticari ilişkilerin hiç olmazsa bu devirde askıya alınmasını istiyoruz"
Ramanlı, "Haftalardır meydanlardayız, niye meydanlardayız? Öncelikle tarafımız belli olsun istiyoruz. ‘Kardeşlerimizle birlikte atıyor yüreklerimiz’ demek için toplanıyoruz. Ve dahası hükümetimizi de harekete geçirmeye ve somut adım atmaya teşvik için oradayız. Biz düşmanımızı biliyoruz. Kime düşmanlık edeceğimizi biliyoruz. Bizim düşmanımız siyonistlerdir. Bizim düşmanımız kardeşlerimizin üzerine bomba yağdıranlardır. Bizim düşmanlarımız mukaddesatlarımızı adeta çiğneyenlerdir. Ama hala daha kendi hükümetimizi bile somut adım atmaya ikna edemedik. Biz hükümetimizde istiyoruz, Hükümetimiz dönüp İslam ülkelerinden istiyor onlara bir şeyler söylüyor. İslam ülkeleri de dönüp o siyonistlere şartsız destek verenleri merhamete getirmeye çalışıyor. Zalim merhamet eder mi? Zalim zulmünden el çeker mi? Eğer karşısında bir güç görmezse. Zalim korkaktır korkudan anlar. Zalimi korkutmak gerekir. Elbette biz hükümetimizden bu haliyle Savaş açmasını istemiyoruz. Ama hiç olmazsa kardeşlerimizi açlığa susuzluğa mahkûm eden bu zalimleri, bu zulümleri esnasında bir terbiye etmesini istiyoruz. Diplomatik ve ticari ilişkilerini Hiç olmazsa bu devirde askıya almasını istiyoruz. Ama henüz ona da muvaffak olmuş değiliz. Ama biz bu talebimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Niye biliyor musunuz? Bu ülke öyle pısırık öyle korkak öyle aciz bir ülke olmadığı için." diye belirtti.
"Biz üzerimize düşeni yapmaya gayret göstereceğiz"
Ramanlı, "Hükümete diyoruz ki, Kıbrıs'ta o Rum çeteleri Müslüman Türk kardeşlerimizi kıyımdan geçirirken bütün dünyayı başta ABD'yi karşısına alma pahasına askerlerimizi gönderdiniz. Kıbrıs Barış harekâtını başlattınız. Ermeni çeteleri Karabağ'da Müslüman kardeşlerimizi katlederken Azeri kardeşlerimize İHA’ları gönderdiniz. Rusya kırımı işgal ettiğinde kendi limanlarınızı Kırım'dan gelecek gemilere kapatabildiniz. Kırım için Azerbaycan için onu yapabilen Kıbrıs'a asker gönderebilen ülkemiz, bu siyonistlerin bizim limanlarımızdan beslenmelerine bir ket vuramaz mı? Hiç olmazsa bugün, hiç olmazsa Müslüman bebekler zalimce katledilirken buna bir dur diyemez mi? Sen kardeşlerimi katlettikçe, bizden bir hayır göremez' diyebilir mi? desin istiyoruz, yapsın istiyoruz. Çünkü herkes yaptıklarından ve yapmadıklarından sorumlu olduğu kadar, yapmaması gerektiği halde yaptıklarından da, yapabildiği halde yapmadıklarından da sorumludur. Biz üzerimize düşeni yapmaya gayret göstereceğiz. Biz Müslüman ülkeleri ve bütün bir insanlığı bu zulme karşı durmaya çağıracağız. El Ele verip mazlumlara yardım etmek için teşvik etmeye devam edeceğiz. Bizim elimizden boykot geliyorsa boykot ederiz. Her ne geliyorsa elimizden onu yapacağız. Emin olun hepimiz tek tek hesaba çekileceğiz. Hiçbirimiz hesapsız kitapsız bırakılmayacağız. En büyük hastalığımızın dağınıklık olduğunu biliyoruz. En büyük problemimiz budur ve bunu aşmak için de elimizden geleni yapacağız" dedi.
Konuşmaların ardından yeniden seçilen Mardin İl Başkanı Çevik tebrikleri kabul etti.
Milletvekili Ramanlı'ya, İl Başkanı İsmail Çevik tarafından, Ebu Ubeyde ve 4 HÜDA PAR milletvekilinin fotoğrafının olduğu tablo hediye edildi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.