HÜDA PAR: Tüm İslam ülkeleri siyonistlere ait konsoloslukları kapatmalı elçileri sınır dışı etmeli
Ramazan ayının başından bu yana siyonist işgalcilerin Kudüs'te uyguladıkları baskılar sonrasında 10 Mayıs tarihinde Mescid-i Aksa'da büyük baskın yapma planlarını açıkça ifa etmiş ve belirlenen tarihte Mescid- Aksa'da ibadet eden Müslümanlara saldırmıştı.
Hamas ve Kassam Tugayları, baskıların devam etmesi halinde karşılık vereceklerini açıklamasının ardından devam eden saldırılara karşılık füze atışlarıyla karşılık verildi. Şimdiye kadar 200'den fazla Müslümanın şehit olduğu Gazze'de, siyonistlerin orantısız güç kullanmaları sebebiyle hava saldırılarıyla her ne kadar büyük acılar yaşansa da, direniş cephesinden de karşılık verilmesi düşmanı şaşkına uğratmış durumda.
Siyonistlerin 10 günden beridir Gazze'de sürdürdüğü hava saldırıları, direniş cephesinin mücadelesi ve başta İslam ülkeleri olmak üzere dünyanın yaşananlara karşı takındığı tavır ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eşin, tüm İslam ülkelerinin siyonistlere ait konsoloslukları kapatıp elçilerini geri göndermeleri, Türkiye'nin de Kürecik ve İncirlik üssünü kapatması gerektiğini söyledi.
"Siyonistleri korkutan şey direniştir"
Eşin, "Siyonist israilin saldırması için bahaneye gerek yok. Orada direniş olsa da olmasa da siyonist rejim saldırılarına devam edecek. Direnişin şu anda karşılık vermesi siyonistlerin yapacakları katliamları engellemektedir. Eğer bu direniş olmasaydı şu anda belki de siyonistler çoktan Gazze'yi, Suriye'yi, Ürdün'ü, Lübnan'ı topraklarına katmıştı. Siyonistleri Lübnan'dan, Gazze'den çıkaran direniş oldu. Şu anda da siyonistleri korkutan, endişelendiren, bazı noktalarda önünü kesen şey direniştir." dedi.
"Siyonistler, Şeyh Cerrah mahallesini tamamen Yahudileştirmek istiyor"
Siyonist asıl hedefinin içerisinde Mescid-i Aksa'nın da bulunduğu, başkenti Kudüs olan büyük israil devleti kurmak olduğunu belirten Eşin, "Mescid-i Aksa'nın yıkılarak yerine Davut mabedinin yapılacağı bir Kudüs hayal ediyorlar. Kendisine göre İslam âleminin içerisinde bulunduğu durumu da analiz ederek olabilecek en uygun fırsatı kullanmaktadır. Siyonistler bu projelerini gerçekleştirmek için Mescid-i Aksa'ya yakın olan Şeyh Cerrah mahallesini boşaltmak, orayı tamamen Yahudileştirmek ve ardından bir 'oldubitti' ye getirmek istiyorlar." diye konuştu.
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eşin
"Siyonistleri cesaretlendiren batı ülkeleridir"
Başta Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, Avusturya gibi batılı devletlerin geçmişte olduğu gibi bugün de siyonist işgalcilere destek çıktığını vurgulayan Eşin, "İsrailin temelini atan İngiltere'dir. Balfour Deklarasyonu ile bunun temeli atıldı. Siyonistler o zaman manda hükümeti olan Filistin topraklarında İngiltere ordusunda subay, astsubay ve asker olarak savaştılar. Onun içerisinde silahlı kuvvetlerini kurdular ve İngiltere'nin çekilmesiyle birlikte İngiltere ordusunun yerini israil aldı. Dolayısıyla onlardan farklı bir tavır beklemek doğru değildir. Amerika son açıklamalarıyla 'israilin güvenliği bizim güvenliğimizdir' diyerek israilin meşru müdafaa hakkının olduğunu söyledi. İsraili pervasızlaştıran, cesaretlendiren batı dünyasıdır. İsrail Amerika'dan onay almadan bu saldırıyı yapamaz." şeklinde konuştu.
Siyonist rejimin geçmişten bugüne güç dışında farklı bir dilden anlamadığını, ne zamanki güç devreye girmişse geri adım attıklarını hatırlatan Eşin, İslam ülkeleri içerisinde önemli bir yere sahip olan Türkiye başta olmak üzere diğer İslam ülkelerinin de somut adımlar atmaları gerektiğini söyledi.
"Sınır kapılarının açılması bile Gazze'deki dramı sonlandırabilir"
Kınama ve basın açıklamalarının önemli olduğunu ancak bunun çözüm olmadığını belirten Eşin, atılması gereken adımlarla ilgili şu ifadeleri kaydetti:
"Şu anda İslam ülkeleri arasında saygın bir yere sahip olan Türkiye, Osmanlı döneminde asırlarca Filistin topraklarını Kudüs'ü idare etmiştir. Tarihten gelen bir görev olarak şu anda dünya Müslümanlarının gözü Türkiye'dedir. Onun için gereken adımları atmalıdır. Önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ondan önce de Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un somut adımlar atılması gerektiği ile ilgili açıklamaları oldu. Bu somut adımları Türkiye devletinin, hükümetin atması gerekir. Bunun başında Kürecik ve İncirlik üslerinin kapatılması gelir. Eğer Kürecik'ten israile istihbarat sağlanıyorsa bu da büyük bir suçtur. Bu noktada Türkiye'nin diğer İslam ülkelerine örnek olacak, onları cesaretlendirecek, siyonist rejimi korkutup katliamlarından alıkoyacak somut adımları atmasını bekliyoruz. Eğer kınamayla iş çözülmüş olsaydı çoktan çözülürdü. Demek ki bunun ötesine geçilmelidir. Artık bu askeri, siyasi, ekonomik seçenekler olabilir. Şu anda tüm İslam ülkeleri siyonistlerin konsolosluklarını kapatıp elçilerini geri gönderseler bu çok büyük bir adım olur. Şu anda Lübnan'da, Suriye'de, Mısır'da, Ürdün'deki halk 'kapıları açın gidelim' diyorlar. Devletler hiçbir şey yapmasalar bile sadece kapıları açsalar inanıyorum ki milyonlarca insan Filistin'e akacak ve Gazze'deki dram son bulacak. Bu noktada İslam devletlerinin yapacağı çok şey var ama maalesef şu anda İslam devletlerinin başındaki yöneticiler bağımsız değiller."
"Filistin tamamıyla Müslümanların toprağıdır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kabine toplantısı sonrasında Filistin için Kıbrıs'ta olduğu gibi ikili devlet çözüm önerisini değerlendiren Eşin, "Filistin tek bir devlettir. Bunun iki devlet olması kabul edilemez. Kudüs'ün doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi olmaz. O topraklar İslam'ın, Müslümanların toprağıdır. Oradaki Yahudi ve Hristiyanlar Müslümanların hâkimiyeti altında barış ve huzur içerisinde yaşamaları gerekir. Yoka Kudüs'ün bir kısmı Yahudilere, bir kısmı Hristiyanlara, bir kısmı Müslümanlara verilmesi kabul edilemez. Orası tamamen İslam coğrafyasıdır, böyle kalmalıdır."
"Direnişin takındığı izzetli tavır tüm Müslümanlara umut oluyor"
Gazze'de Hamas ve İslami Cihad öncülüğündeki direniş cephesinin düşmanı şaşırtacak şekilde saldırılara karşılık vermesi ve siyonistlerin kalbine korku salması meselesini de değerlendiren Eşin, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"İman olduğu zaman imkân da oluşuyor. Elbette burada farklı güçlerin payı vardır. İran, Suriye, Sudan, Lübnan'daki direniş gerek teknik anlamda gerekse eğitim alanında tüm imkânlarını seferber ederek Gazze'deki Müslümanlara katkı sundular. Sonuçta Filistin'deki, Gazze'deki Müslümanların direnmekten başka çareleri yoktur. Kendi topraklarına sahip çıkmak, izzetli bir duruş sergilemek istiyorlarsa bunun yolu direniştir. Biz burada oturup onlar dirensinler demek kolaydır. Orada çok büyük bir dram, büyük acılar yaşanıyor. Ancak izzetin de bir bedeli vardır. Tabi ki, siyonistler bu direnişi beklemiyorlardı. Şu anda siyonistler kendi içlerinde 'istihbarat nasıl oldu da bunun farkına varamadı, yapılan hazırlıklar neden engellenemedi' diye kendi içlerinde tartışıyorlar. Yıllardır ambargo altında olan küçücük bir Gazze, birçok İslam ülkesinin yapamayacağı teknolojik seviyeye gelmiş, kendi füzesini, silahını üretebiliyor. Yıllardır binlerce insan yeraltında tünel kazdılar. Belki kimileri aylarca güneş yüzü görmedi. Bugünkü durum azmin, fedakârlığın, çalışmanın bir sonucudur. Acılar olsa bile direnişin takındığı izzetli tavır tüm Müslümanlara umut oluyor. 2 milyarlık bir İslam âlemi küçük bir israil ile başa çıkamıyor ama diğer taraftan tüm dünyanın ekonomik, askeri, siyası ve medya gücünü arkasına alan siyonist rejim, küçücük bir Gazze ile başa çıkamıyor. En büyük silah imandır. Elhamdülillah oradaki kardeşlerimiz zafere inandıkları için bunun karşılığını da alıyorlar." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.