HÜDA PAR’dan 100 günlük eylem planı değerlendirmesi
HÜDA PAR Genel Başkanı Mehmet Yavuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı 100 günlük eylem planına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün açıkladığı 100 günlük eylem planına ilişkin değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Mehmet Yavuz, eylem planının içinde olumlu hususlar ile birlikte ciddi eksikliklerin olduğunu söyledi.
YGS’de öğrencilerin ana derslerden düşük not almasının başarısızlık ve becerisizlikle suçlanmasını akıl tutulması olarak niteleyen Yavuz, Rahip Brunson olayı, ABD’nin tehditleri, ekonomi, doların hızlı yükselişi ve döviz kurlarındaki dalgalı seyir gibi birçok konuda dikkat çekici açıklamalar yaptı.
Darbe anayasasının değiştirilmesine yönelik tek bir cümlenin bulunmamasının ciddi bir eksiklik olduğunu söyleyen Yavuz, FETÖ ve ETÖ’nün oluşturduğu devlet hafızasının olduğu gibi korunduğunu ifade etti.
Yavuz, “Sayın Cumhurbaşkanı tarafından kamuoyuna açıklanan 100 günlük eylem planı içerisinde olumlu ve önemli hususlar olmakla birlikte Türkiye’nin en acil ihtiyacı olan darbe anayasasını değiştirmeye yönelik bir irade beyanı veya tek bir cümle bulunmaması ciddi bir eksikliktir. FETÖ ve ETÖ gibi terör örgütleri tarafından oluşturulmuş devlet hafızasının olduğu gibi korunduğu bir devlet yönetiminde hak ve hukuk ihlallerinin bizzat devlet eliyle yapılacağından şüphe yoktur.” dedi.
“Eğitim sistemi sorgulanmadan can yakıcı sonuçlarla daha fazla karşılaşılacaktır”
Ülke sosyolojisinin esas alınarak eğitim sisteminin tamamen değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Yavuz, “Yükseköğretime Geçiş Sınavında öğrencilerin Türkçe ve matematik gibi ana dersler ortalamalarının haddinden fazla düşük olmasının öğrencilerin başarısızlık ya da becerisizlikleriyle açıklanması tam bir akıl tutulmasıdır. Eğitim sistemi sorgulanmadan ve ülke sosyolojisi esas alınarak tamamen değiştirilmeden bu can yakıcı sonuçlarla daha fazla karşılaşılacaktır.” ifadelerini kullandı.
Ekonominin dış müdahalelere açık olduğunu söyleyen Yavuz, “Milli ve yerli kavramlarının havada uçuştuğu bugünlerde ekonomisinin nerede ise tamamı yabancı sermayeye bağlı olan Türkiye`nin her türlü dış kaynaklı spekülatif ekonomik müdahalelere açık olduğu/olacağı kaçınılmazdır.” dedi.
“Ülke ekonomisi bir kriz ortamına doğru sürüklemektedir”
ABD’nin Türkiye’ye karşı son yaklaşımlarının ülke ekonomisini kriz ortamına doğru sürüklediğini sözlerine ekleyen Yavuz, “Son tahlildeki Rahip Brunson olayı, Türkiye’nin ABD tarafından açıktan tehdidi ve bakanlara yönelik yaptırımların ekonomi kaynaklı olması fazla söze hacet bırakmamaktadır. Doların hızlı yükselişi ve döviz kurlarındaki dalgalı seyir, ülke ekonomisini bir kriz ortamına doğru sürüklemektedir.” ifadelerine yer verdi.
“Ülke sosyolojisi göz önünde bulundurularak yasal/anayasal değişikliklere gidilmelidir”
Son olarak yapılması gereken eylem planının ülke sosyolojisine göre uyarlanması gerektiğinin altını çizen Yavuz, “Kamuda başını almış giden önü alınamayan israf ve rüşvet sarmalı da bu olumsuz süreci adeta tetiklemektedir. Şurası kesindir ki nedenler değişmedikçe sonuçlar asla değişmeyecektir. Yapılması gereken en âcil eylem planı, yönetimden ekonomiye, eğitimden sağlığa ve güvenlik politikalarından kültür/sanata kadar ülke sosyolojisi göz önünde bulundurularak yasal/anayasal değişikliklere gidilmesidir.” şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.