HÜDA PAR'dan "yüz yüze eğitim" mesajı
HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanı Metin Kaya, 2020-2021 Eğitim-Öğretim yılının yüz yüze başlamasına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak öneri ve tavsiyelerde bulundu.
Yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını dileyen Kaya, her kesimin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.
Kaya, "6 Eylül’de yüz yüze eğitim öğretim başladı. Çocuklarımızın yeniden okullarına kavuşması sevindiricidir. Her şeye rağmen çocuklarımızın, öğretmenleri ve arkadaşlarıyla buluşmaları tarifi imkânsız bir duygudur. Ancak bu sevincin ve güzel duyguların devam etmesi için olağanüstü çaba sarf edilmelidir. Bu çerçevede herkese ayrı görevler düşmektedir. Başta hükümet olmak üzere, okul idareleri, öğretmenler, veliler, öğrenciler, servisçiler, kantinciler, esnaf ve hepimizin ayrı sorumlulukları olacaktır. Her kesim kendisine düşen sorumlulukları yerine getirirse çocuklarımız bir daha okullarından olmayacaklardır." dedi.
Bu sorumluluğun en büyüğünün hükümete düştüğünü belirten Kaya, "Milli Eğitim Bakanlığı alınacak tedbirlerle ilgili bazı açıklamalarda bulundu. Ancak geçmiş yıllardan edindiğimiz tecrübe bu tedbirlerin sahada yeteri kadar uygulanmadığını göstermiştir." ifadelerini kullandı.
Okullarda alınması gereken diğer tedbirler
Kaya, Milli Eğitim Bakanlığının alacağı tedbirler ile birlikte alınması gereken diğer tedbirlere ilişkin şu önerilerde bulundu:
"Öncelikle okullarımızda sağlığa uygun bir ortamın oluşması için temizlik itina ile yapılmalıdır. Okullara yeteri kadar temizlik malzemesi, maske ve dezenfektan gibi ihtiyaçlar temin edilmelidir. Ya da yeteri kadar ödenek verilmelidir.
Her okula yeteri kadar temizlik personeli verilmeli ve bunun denetimi sağlanmalıdır.
Okul kantinleri ve okul çevresinde satış yapan esnaf düzenli denetlenmeli, kurallara uymayanlar hakkında işlem yapılmalıdır.
Okul servisleri sürekli denetlenmeli, servis şoförlerinin belirlenen kurallara uyup uymadığı kontrol edilmeli, uymayanlara gerekli işlemler yapılmalıdır.
Son yıllarda özellikle kenar semtlerdeki okulların çevresini torbacı diye tabir edilen uyuşturucu satıcıları işgal etmiştir. Bundan dolayı okul çevreleri kolluk kuvvetleri tarafından sıkı denetlenmeli, çocuklarımızın güvenliği sağlanmalıdır.
Öğrencilerimizin bir buçuk yıllık bir kaybı mevcuttur. Bu kayıpların telafisi için program yapılmalı ara dönemlerde kademe kademe bunlar giderilmelidir.
Önemli hususlardan bir tanesi de öğrencilerin uzun bir süreden sonra okula uyumu ve adaptasyonudur. Bakanlık bunun için acilen çalışma yapmalıdır. Uyum ve adaptasyon sorunu yaşayacak öğrencilere rehberlik ve psikolojik destek vermek için ekipler oluşturulmalıdır."
Bu tedbirlerle birlikte sağlıklı bir eğitim öğretim ortamının oluşması ve daha fazlası için gerekli tüm adımların atılmasının önemine dikkat çeken Kaya, tüm bunların salgından dolayı alınması gereken önlemler olduğunu belirtti.
"Müfredat, inancımız ve kültürümüze uygun hale getirilmelidir"
Eğitim sisteminin kangrenleşen sorunlarının da bir an önce çözülmesi gerektiğini söyleyen Kaya, bu sorunların başında eğitim müfredatı ve bu müfredata dayalı olarak hazırlanan materyaller olduğunu kaydetti.
Kaya, "Öncelikle müfredat, inancımız ve kültürümüze uygun hale getirilmelidir. Müfredattaki ırkçı, tek tipçi ve ahlaki değerlerimize aykırı bölümler çıkarılmalı, inancımız ve kültürümüze uygun hale getirilmelidir. Bu çerçevede bütün ders kitapları gözden geçirilmeli ve kitaplardaki olumsuzluklar ayıklanmalıdır. Batı eksenli eğitim politikalarından vazgeçilmeli ve eğitim materyalleri de Batı hayranlığından ayıklanmalı, kendi inancımız ve kültürümüze uyumlu hale getirilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
"Öğrencilere verilen kaynaklar yeterli hale getirilmelidir"
Okullarda ücretsiz dağıtılan ders kitaplarının öğretmenler tarafından yeterli görülmediğinden dolayı velilerden yardımcı kaynak talep edildiğini söyleyen Kaya, "Özellikle ilkokullarda, her öğretmen kendi belirlediği yardımcı kaynağı veliden talep ediyor. Elbette ki öğretmen öğrencisini daha iyi bir seviyeye taşımak için en iyisini yapmaya çalışacaktır. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı buna bir çözüm bulmalıdır. Öğrencilere verilen kaynaklar yeterli hale getirilmelidir. Ya da bunun için ihtiyaç sahibi veliye destek olmalıdır. Bunun için de okullara bütçe ayırmalıdır. Ama hangi şekli ile olursa olsun bu tür ek kaynaklar denetim altına alınmalı velileri ve öğrencilerin mağduriyeti giderilmelidir." diye belirtti.
Milli Eğitim Bakanlığının, "kayıt ücreti adı altında velilerden bağış toplanmayacağı" yönünde bir açıklama yaptığını hatırlatan Kaya, ancak farklı yöntemlerle velilerin bağış yapmak zorunda bırakıldığını belirtti.
Kaya, "Sınıf değiştirme, okul değiştirme, öğretmen seçme gibi yöntemlerle velilerden bağış toplandığı iddia ediliyor." diyerek bu iddiaların titizlikle araştırılması, görevi kötüye kullanan idareciler varsa haklarında gerekli işlemler yapılması gerektiğini vurguladı.
"Öğretmen dağılımı adil bir şekilde olmalıdır"
Yetkililerin hemen her demeçlerinde fırsat eşitliğini konuştuğunu belirten Kaya, ama bu fırsat eşitliğini sağlamak için yeteri kadar çaba sarf edilmediğini ifade etti.
Özellikle okullara ayrılan ödenek ve okulların fiziki koşulları arasındaki dengesizliğin uçurum haline geldiğini belirten Kaya, "Kenar semtlerdeki okullar ile lüks semtlerdeki okullar arasında kıyaslanamayacak şekilde bir fark mevcuttur. Kenar semtlerde bulunan okullardaki öğrenci sayısı, öğretmen eksikliği ve okulların fiziki koşulları içler acısıdır. Halen birçok okulumuzda öğretmen açığının kapatılması için onlarca ücretli öğretmen istihdam ediliyor. Öncelikle yeteri kadar öğretmen atanması yapılmalı ve öğretmen dağılımı adil bir şekilde olmalıdır. Bununla birlikte fiziki alt yapısı yeterli olmayan okullarımız tespit edilmeli bu okulların tüm ihtiyaçları karşılanarak, okullar arasındaki uçurum kapatılmalıdır." çağrısında bulundu.
"İdareci ataması yapılırken öncelikle liyakat aranmalıdır"
Okulların diğer bir sorununun idareciler olduğunu kaydeden Kaya, şunları söyledi:
"Son dönemlerde birçok okulumuz iyi idare edilmediğinden her gün biraz daha geriliyor. İdareci ataması yapılırken öncelikle liyakat aranmalıdır. Tüm idareciler sıkı bir denetim altına alınmalı görevinin gereğini yerine getirmeyen idareciler, idareden el çektirilmelidir. Aynı sorun öğretmenler için de söz konusudur. Öğretmenlik mesleğinin gereğini yerine getirmeyenler ayıklanıp başka görevlere verilmelidir."
"Güvenlik soruşturmaları yandaşları kayırma mekanizmasına dönüşmüştür"
Güvenlik soruşturmalarının neden olduğu zararlara dikkat çeken Kaya, "Yapılan güvenlik soruşturmaları öğretmenleri ve diğer personelleri mağdur etmeye devam ediyor. Güvenlik adına yapılan soruşturmalar, güvenlik soruşturması olmaktan çıkmıştır. Güvenlik soruşturmaları yandaşları kayırma mekanizmasına dönüşmüştür. KPSS’de derece yapan öğretmen adayları güvenlik soruşturmalarında sebepsiz şekilde elenmektedir. Bu uygulamadan dolayı mağdur olan nice öğretmen adayı mevcuttur. Bundan acilen vazgeçilmeli ve oluşturulan mağduriyetler geçmişe dönük olarak giderilmelidir." ifadelerini kullandı.
"Öğretmen enflasyona ezdirilmemelidir"
Kaya, "Öğretmenlerin ekonomik sorunları giderilmeli ve öğretmenler enflasyona ezdirilmemelidir. On yıl önce yeni başlayan bir öğretmen maaşı 990 dolar seviyesindeyken, aynı öğretmen bugün 550 dolardan daha az maaş alabiliyor. Bu rakamlar dikkate alınarak öğretmenlerin maaşları düzenlenmeli başka alanlarda çalışmaya muhtaç bırakılmamalıdır." dedi.
Kaya, mesajının sonunda, "Eğitim sistemimizdeki sorun ve sıkıntıların çözüme kavuşturulması temennisiyle, yeni eğitim öğretim yılımız öncelikle öğrencilerimiz ve öğretmenlerimize hayırlı olmasını ve başarılı bir yıl geçirmelerini diliyorum." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.