HÜDA PAR’ın Kürt Meselesine İnsani Çalıştayı’na destek sürüyor
HÜDA PAR, 15-16 Şubat tarihlerinde Diyarbakır’da “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı” düzenledi.
Çalıştay, siyasetçilerden akademisyenlere, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden gazetecilere kadar geniş bir katılımcı kitlesine ev sahipliği yaptı.
İki gün süren etkinlikte, Kürt meselesinin çözümü için silahların susması ve demokratik yolların kullanılması gerektiği belirtildi.
Çalıştaya katılan Eğitim-Bir-Sen Mardin İl Temsilcisi Abdüsselam Demir, görüşlerini İLKHA’ya paylaşarak, desteklerini dile getirdi.
Demir, etkinliğin çok verimli geçtiğini ve farklı görüşlerden insanların özgürce düşüncelerini ifade edebildiğini aktardı.
Yapılan çalıştayın, bazı kesimleri rahatsız ettiğine ve yanlış yönde eleştirilerin yapıldığına dikkat çeken Demir, bu kesimlerin amaçlarının silahların susmaması ve HÜDA PAR’a saldırmak olduğuna dikkat çekti.
“İnsanların düşüncelerini özgürce ifade ettiği çok nadir bir çalıştaydı”
Demir, “Geçen hafta HÜDA PAR tarafından, Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı düzenlenmişti. Bizler de katılımcı olarak çalıştaya katıldık. 2 gün boyunca çalıştayın tamamına katıldım. Bugüne kadar gördüğüm en verimli, en çok katılımcının olduğu ve bu kadar özgürce insanların düşüncelerini ifade ettiği çok nadir bir çalıştaydı. Farklı kesimlerden, farklı zihin dünyalarından herkes çıkıp düşüncelerini özgür bir şekilde aktardı. Seydalar, âlimler, siyasetçiler, Sivil Toplum Örgütlerinden temsilciler, gazeteciler vardı. 5-6 oturum şeklinde yapıldı. Herkes çok mutlu oldu. Herkes, Kürt sorununun ‘İnsani Bir Çözüm’ adı altında yapılan bu çalışmayı çok beğendi ve takdir etti. Herkes burada silahların susması gerektiği, çözüm noktasının, çözüm yerinin Meclis olduğunu, insanların bir araya gelip bu sorunu çözmek için bir şeyler yapması gerektiğini vurguladı.” şeklinde konuştu.
“Çalıştayın çok verimli ve faydalı olduğuna inanıyorum”
Çalıştayın ardından bazı kesimlerden eleştiriler yöneltilmesine de değinen Demir, bu eleştirilerin silahsız çözüm karşıtlarından geldiğini belirterek, “Ancak ilginçtir ki, çalıştay, bittiği günden bu yana ülkenin gündeminden düşmedi. Bazı kesimler bu çalıştayı çok sert bir şekilde eleştirdi, hatta bir nevi saldırdı. Anlaşılan o ki, tek amaçları silahların susmaması. Silahsız çözüme taraf değiller. Bu meseleden istifade eden, fırsat kollayanlar bu kadar güzel bir çalıştaya, silahların gölgesinde olmayan, silahların susması gerektiğini vurgulayan bu çalıştaya bu kadar karşı çıkmalarına anlam verilemiyor. Herkes kendi fikrini söyleyebilir. Ancak bu çalıştayı düzenleyenlere teşekkür ediyor, takdir ediyorum. Sonuç bildirgesinde katılabileceğimiz ya da katılamayacağımız farklı şeyler olabilir, ama önemli olan insanların özgürce çıkıp rahat bir şekilde kendi düşüncelerini ifade edebilmesidir. Bu manada çalıştayın çok verimli ve faydalı olduğuna inanıyorum.” ifadelerini aktardı.
Çalıştay boyunca ülkenin birlik ve bütünlüğünün ön planda tutulduğunu ifade eden Demir, “Çalıştayda ülkenin birliği ve bütünlüğü sürekli vurgulandı. Konuşmacıların tamamı Kürt’üyle, Türk’üyle, Çerkez’iyle, Laz’ıyla, doğusuyla, batısıyla ülkenin bir olduğu, bütün olduğu, kardeş olduğu ve bu kardeşlik hukuku içerisinde bu sorunun çözülmesi gerektiğini belirtti. HÜDA PAR’ın ne bu çalıştayında ne de bugüne kadar yapılan hiçbir çalışma ve etkinliğinde ülkenin bayrağıyla, diliyle, başkentiyle herhangi bir sorunu teşkil ettiği görülmemiştir. Bunların aleyhine tek bir kelime, tek bir cümle olmamıştır. HÜDA PAR’ın ülkeyi bölmeye yönelik fikir beyan ettiğini söyleyenlerin kötü niyetli olduğuna inanıyorum. Amaçları bu sorunu çözmek değil, HÜDA PAR’a saldırmak.” dedi.
Demir, “Siyasetçi Abdurrahman Kurt’un söylediği ‘Irak’taki, Kerkük’teki Türkmenlere istediğiniz şeyi Diyarbakır’daki Kürtlere istemiyorsanız imanınızı sorgulamanız gerekiyor’ cümlesi çok önemliydi. Diyarbakır’daki Kürtlerin de hakları olduğu, dil, kimlik ve benzeri taleplerin mutlaka görülmesi ve karşılanması gerektiği vurgulandı. Bunlar önemli ve olması gereken şeylerdir. Bu düşünceleri savunmak ülkeyi bölmez.” ifadelerine ve verdi.
Bu tür çalışmaların devam etmesi gerektiğini aktaran Demir, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği ve 17 Şubat’ta sona eren bir çalışma var. HÜDA PAR’ın da desteklediği bir çalışmadır. ‘Hem Dilimi Hem Dinimi Öğreniyorum’ teması altında yürütülen bu çalışmada, Kürtçenin seçmeli dil olarak öğrenilmesinin hiçbir sıkıntı yaratmayacağı, insanların kendi dilini ve kültürünü öğrenmesinin ülkeye zarar vermeyeceği ifade edildi. Hem dilin hem de dinin öğrenilmesi gerektiğini düşünen ve savunan insanlarız. Bu tür çalıştaylara yapılan eleştirilerden etkilenmemek, bu çalışmaların devam etmesini sağlamak ve ısrarcı olmak gerektiğine inanıyorum.” şeklinde kaydetti. (İLKHA)
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.