Hukukçular: "Kanunlar mevcut haliyle stokçuluğu önlemeye yeterli değil"
Stokçuluk ve cezai müeyyideleri hakkında bilgi veren Av. Mehmet Emin Çınar, Av. Hakan Özbay, Av. Mehmet Emin Biberli, cezai müeyyidelerin yetersiz olduğunu, mutlaka daha caydırıcı kanuni önlemler alınması gerektiğini belirttiler.
Mevzuatımızda stokçuluğun önlenmesiyle alakalı yeteri kadar caydırıcı yasal düzenlemelerin bulunmadığına vurgu yapan Av. Mehmet Emin Çınar, "28 Mayıs 2020 tarihli Ticaret Bakanlığı'na bağlı olarak faaliyet gösteren Ticaret Kanunu Haksız Fiyat Yönetmeliği kapsamında bir takım stokçuluk, mal ve hizmet stoku yapan şahıslarla alakalı sadece idari para cezası düzenlemeleri söz konusuyken, bunun yanı sıra 5238 sayılı Türk Ceza Kanunun 240'ıncı maddesinde ise bir malı veya hizmeti satmaktan kaçınıp kamusal İhtiyacın hasıl olmasına sebep olanlar kısacası stokçuluk yapanlarla alakalı da altı aydan iki yıla kadar hapis cezası düzenlenmektedir." ifadelerini kullandı.
Cezai müeyyideler daha fazla nitelikli hale getirilmeli
2022 yılında Türk Ceza Kanunu kapsamında hapis cezasının alt ve üst sınırında bir arttırmaya gidildiğini söyleyen Çınar, Alt sınır 6 aydan 1 yıla, üst sınır da 2 yıldan 3 yıla çıkarıldı fakat bunlar da yeterli değildir. Açıkçası mevzuatımızda stokçuluk yapan şahıslarla alakalı yapılan yasal düzenlemeler fiili caydırıcı kılmıyor. Dolayısıyla daha geniş kapsamlı, çok daha caydırıcı yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir." dedi.
Mehmet Emin Çınar
Çınar, zincir marketlere uygulanan idari para cezalarının yüzlerce binlerce şubesi olan bir zincir marketlerin tek günlük cirosuna denk gelmediğini, dolayısıyla yapılacak olan cezai müeyyidelerin daha fazla nitelikli hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Düzenlemelerin mevcut haliyle stokçuluğu önlemeye yeterli gelmediğini dile getiren Çınar, "Ruhsatlarının belli bir dönem askıya alınması, ticari faaliyetlerinin belli bir süre sınırlandırılması, tüzel ve gerçek kişiler için verilecek olan hapis cezalarının sürelerinde bir artırım yapılabilirse daha çok caydırıcılık olacağı kanaatindeyim." şeklinde konuştu.
Çözüm odaklı caydırıcı yöntemler belirlenmeli
Türk Ceza Kanunu'nun 237 ve 240. maddelerinde hem fiyatı belirleme ve etkileme hem de stokçulara yönelik cezai müeyyideleri içeren kanunların mevcut olduğunu ifade eden Av. Hakan Özbay, maalesef bu kanunların içeriği bu fiilleri işlediği zaman şahısların cezalandırılmasına ve yapmasına engel olacak yeterlilikte değildir. Cezaların caydırıcı olmaması sebebiyle, şahısların daha fazla kâr amacı güderek bu tür yanlış yollara, stokçuluk gibi yüz kızartıcı işlere yönelmekte olduklarını belirtti.
Hakan Özbay
Var olan maddelerde cezaların aralıklarının 3 ayla 2 yıl, 6 ayla 2 yıl arasında çok basit cezalar olduğunu, yakın zamanda adalet bakanlığı tarafından yapılan açıklamada bu cezaların 1 yıldan 3 yıla kadar çıkabileceğinin gündeme geldiğini belirten Özbay, "Bu da yeterli değil. İdari anlamda kesilen para cezalarında maalesef belki devede kulak belki de devede tüy diyebileceğimiz cinsten cezalardır. Bu nedenle bu ceza bize ağır gelir şeklinde bir cezai müeyyideyle karşılaşmadıkları için maalesef verilen idari ve adli cezalar da amacına ulaşmamaktadır. Mutlaka gerçekçi bir düzenleme yapılmalıdır." dedi.
Özbay şunları kaydetti: "Bizce stokçuların bu stokçuluk eylemi ile ulaşmak istedikleri şey bellidir; daha fazla para kazanmak daha fazla kar etmek, yeni bir düzenlemeyle stokçuluk yapmış kişiye en az 6 en çok 1 yıl stokladığı malları satmama cezası verilebilir, aç gözlülüğün cezası olarak şahsın stok yaptığı maldan mahrum edilmesi yoluyla terbiye etmeye gidilebilir. Bu yapıldığı zaman biraz daha kalıcı, çözüm odaklı, caydırıcı bir yöntem kullanılmış olacağı düşüncesindeyim.
"Müeyyideler daha üst sınırlara çekilmeli"
Mehmet Emin Biberli
Birçok mağduriyetlere sebep olan stokçuluğun vatandaşların da gündeminde olduğunu söyleyen Mehmet Emin Biberli, bunla ilgili Türk Ceza Kanunu'nun 240. Maddesinde "Kamu için açık ihtiyaç olmasına sebep olan kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklinde bir düzenleme bulunmakta hatta son günlerde bunda da bir değişikliğe gidilerek ceza sınırlarının artırılması, 1 yıldan 3 yıla kadar çıkarılmasını düşünmektedir. Bu cezaların da yetersiz olduğunu düşünüyorum. Daha üst sınırlara çekilip daha caydırıcı olması gerekmektedir." dedi.
Bunun dışında yine yönetmelikteki değişikliğe göre 18 Şubat'ta Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunun yönetmeliğin de stokçuluk yapan kişilere 100 bin ile 2 milyon Türk Lirası ceza yükseltmesi, fahiş fiyat artışı ile ilgili ise 10 bin Türk Lirası ile 100 bin Türk Lirası arasında para cezası kesileceğini belirten Biberli, "Ceza Kanunu'ndaki üst sınırların daha da yukarı çekilmesi gerekiyor çünkü 2 yılın altında ceza alındığı zaman hem yatar olmuyor hem de geri serbest bırakılmasına karar verilebiliyor, şahıslar bunu bildikleri için de müeyyidenin stokçular için bir caydırıcılığı kalmıyor. Cezaların da daha üst sınırlara çekilmesi gerektiğini düşünüyorum," şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.