Hükümet İstanbul Sözleşmesi'ni uygulamakta neden ısrarcı?

Hükümet İstanbul Sözleşmesi'ni uygulamakta neden ısrarcı?
İstanbul Sözleşmesi ve bu sözleşmenin güdümünde topluma dayatılan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesinin uygulanmaya devam edilmesi ve kimi vekillerin de buna sahip çıkması tepkilere neden oluyor.

Hükümetin, halkın inanç değerlerine aykırı ve ailenin temelini dinamitleyen İstanbul Sözleşmesi'ni uygulamakta ısrarcı olması tepkilere neden oluyor.

11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açılan ve 12 Mart 2012'de onaylanarak Türkiye'de yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi tepkilere rağmen uygulanmaya devam ediliyor.

İstanbul Sözleşmesi ve bu sözleşmenin güdümünde topluma dayatılan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesinin uygulanmaya devam edilmesi ve kimi vekillerin de buna sahip çıkması tepkilere neden oluyor.

Ailenin temelini dinamitleyen İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkan TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hülya Nergis, 6 Mayıs'ta verdiği bir demeçte, toplumsal cinsiyet eşitliği projesine yönelik eleştirilere karşı çıkıp projeyi savundu.

Nergis: Cinsiyet eşitliğinden rahatsız olanlar, neden kendi kız çocuklarını okutuyor

AK Partili Nergis, "Toplumsal cinsiyet eşitliğinden rahatsız olanlar, neden kendi kız çocuklarını okutuyor veya iş hayatına girmesi için çaba harcıyor?" diyerek adeta insanların aklıyla alay etti.

"İstanbul Sözleşmesi'nde geçen 'toplumsal cinsiyet eşitliği' kavramının aileye zarar verdiğiyle alakalı söylemler var, ancak ben buna katılmıyorum." diyen Nergis, "Bu kavramı farklı yerlere çekmek doğru değil. Biz ne LGBT'lerden ne de aile dışı başka yaşantılardan bahsediyoruz. Aileyi ortadan kaldırmaya dönük bir düzenleme ve hedefimiz olamaz. İstanbul Sözleşmesi'nin arkasında başka şeyler aramayı ben maksatlı ve yanlış buluyorum." dedi.

İstanbul Sözleşmesi LGBTİ'leri de koruyor

Konuya ilişkin birçok uzman tarafından yapılan beyanatlarda, İstanbul Sözleşmesi'nin, LGBTİ bireylerden açıkça söz etmemesine rağmen, taraf devletlerce Sözleşme'de öngörülen korumanın (toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği dâhil), hiçbir ayrıma yer vermeksizin bütün gruplara sağlanması gerektiğini öngördüğünden, ev içi şiddet mağduru LGBTİ sapkınların da Sözleşme'nin sağladığı korumanın kapsamında olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirtiyor.

Yapılan bu tespitlere rağmen sözleşmenin aileye zarar vermediğini ve LGBTİ'leri savunmadığını iddia eden Nergis'in beyanatları sonrası akıllara, "Ya neyi savunduklarını bilmiyorlar ya da toplumu kandırıyorlar" ifadelerini getirdi.

16 Mayıs'ta gerçekleştirilen İstanbul Sözleşmesi'nin Etkin Uygulanması ve İzlenmesi Alt Komisyonunun 6. Toplantısı da sözleşme gereklerinin yerine getirilmesi çalışmalarının tüm tepkilere rağmen aksatılmadan devam ettiğini gösteriyor.

Nergis, Twitter hesabından toplantıya ilişkin şu paylaşımlarda bulundu:

"İstanbul Sözleşmesi'nin Etkin Uygulanması ve İzlenmesi Alt Komisyonunun 6. Toplantısını üyelerimizin de katılımlarıyla gerçekleştirdik. Toplantımızın gündeminde İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanmasında ve Kadına yönelik şiddetle mücadelede üniversitelerin rolünü değerlendirdik.

Bu bağlamda; Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Sayın Prof.Dr Aysun Bay Karabulut, Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr Şevkat Bahar Özvarış, Ekonomik ve Sosyal Alanda Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof.Dr Fatma Ayanoğlu Şişman ve Ankara Üniversitesinden Prof. Dr Güliz Uygur hocalarımızın sunumlarını komisyon olarak dinledik."  (İLKHA)









HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.