Hüzün ve neşe dolu bir Yusufi düğünü daha

Hüzün ve neşe dolu bir Yusufi düğünü daha
Türkiye'nin karanlık yıllarında JİTEM, PKK, FETÖ gibi örgütlenmelerin Müslüman halka yönelik baskı ve zulümlere rıza göstermedikleri için çeşitli kumpaslarla mahkûm edilenlerin mağduriyeti devam ediyor.

​2000'li yılların başında FETÖ'nün polis ve yargıdaki uzantıları tarafından oluşturulan kumpas ile tutuklanıp ağır hapis cezasına çarptırılan Yakup Taş, ailesinin organize ettiği düğününe katılamadı.

Türkiye'nin karanlık yıllarında JİTEM, PKK, FETÖ gibi örgütlenmelerin Müslüman halka yönelik baskı ve zulümlere rıza göstermedikleri için çeşitli kumpaslarla mahkûm edilenlerin mağduriyeti devam ediyor. Bu mağdurlardan, yaklaşık 20 yıldır cezaevinde olan Yakup Taş, evliliğinin nişanesi düğününe katılamadı.

Hafız Sait Tink’in Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan düğünde, ilahi ve ezgiler okunurken, davetliler de hep birlikte halaya durdu.

Düğün töreninde misafirlere hitap eden bölgenin tanınmış âlimlerinden Molla Ali Arslan, İslami kimliklerinden dolayı cezaevinde olan mahkûmların Allah ve Kur’an yolunda oldukları için mağdur edildiklerini söyledi.

"Babalar ve anneler, getirdiğimiz gelinler gözyaşlarıyla düğünlerini yapıyorlar"

Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılananların tahliye edildiğini ancak 28 Şubat FETÖ ve hâkimleri tarafından mağdur edilen Yakup Taş ve arkadaşlarının halen suçsuz yere zindanda olduğuna dikkat çeken Arslan, "Bir ay önce burada bir evlat hasretiyle bir baba vefat etti. Gözyaşlarıyla, hasretiyle, perişanlığıyla Allah'ın huzuruna gitti. Bunun hesabını nasıl verecekler? Nice evlatlar anne babalarını görmeden evlendi ve şu an çocukları var.  Nice anneler evlatlarını göremeden vefat ettiler, bu dünyadan göçtüler. Bir yıl değil 20 yıl boyunca beklediler. Gözyaşları ile Allah'ın huzuruna hesaba gittiler, davacı oldular. Şu sözle Allah’ın huzuruna gittiler: Her iki elimiz kıyamet gününde yakanızda olacaktır! Bir sene içinde Van’da damatsız tam üç düğün yaptık. Babalar ve anneler, getirdiğimiz gelinler gözyaşlarıyla düğünlerini yapıyorlar."

İslami kimliklerinden ötürü cezaevinde olan Müslümanlara ceza veren hakim ve savcıların şu an kendilerinin cezaevinde olduğunu söyleyen Arslan, "Eğer bunca yıldır içerde yatan Müslümanlar 'terörirst' ise onlara yıllarca ceza veren hâkim ve savcıları ne için yakaladılar? Yok eğer onlar 'terörist' ise yıllarını zindanda çürüten Müslümanlar ne için halen içerdeler?" diye sordu.

Düğün sonrası Yakup Taş’ın ailesi İLKHA'ya yaptıkları açıklamada hüzün ve sevinci bir arada yaşadıklarını söylediler. Hükümet yetkililerine seslenen Taş ailesi, Yakup Taş'ın salıverilmesini istedi.

"Yusufi kardeşlerimiz af istemiyor; yeniden yargılama istiyor"

Ağabeyi Yakup Taş'ın ve arkadaşlarının 28 Şubatçı ve FETÖ'cü hakim ve savcılar tarafından cezaevlerine konulduklarını söyleyen Bekir taş, "Müslüman bir ülkede yaşıyoruz. Müslüman bir Cumhurbaşkanımız olduğu halde Müslümanlar şu anda cezaevinde. Bir an önce hatalarından vazgeçip onlardan helallik isteyip yeniden yargılama yolu açabilirler. Şu an cezaevinde bulunan hiçbir Yusufi kardeşimiz af istemiyor; yeniden yargılama istiyor." diye belirtti.

Yakup Taş’ın ağabeyi Ahmet Taş, kardeşinin suçsuz olmasına rağmen tahliye edilmediğini bu yüzden hayırlı bir adım atarak düğün yaptıklarını söyledi.

Hükümete çağrıda bulunan Taş, "Cezaevlerinde İslami davadan dolayı bulunan kardeşlerimizi yeniden yargılasınlar diye sürekli dilekçe veriyoruz ve taleplerde bulunuyoruz. FETÖ ve hâkimleri tarafından 20-30 yıl ceza verilen, İslami davadan dolayı yatan kardeşlerimiz var. Devlet diyor ki; FETÖ bir terör örgütüdür. Madem ki o hâkim ve savcıları şu an tutmuşsun ve cezaevlerine koymuşsunuz, bunların diplomalarını da iptal etmişsiniz. Peki, bunların verdikleri cezaları neden iptal etmiyorsunuz? Biz sizden af istemiyoruz sadece yeniden yargılama istiyoruz."

"Hem sevinçliyiz hem hüzünlüyüz"

"Kardeşim cezaevinde. Düğününü yapıyoruz ama hem sevinçliyiz hem hüzünlüyüz. Bu durumu gerçekten yaşayan bilir." diyen Yahya Taş da, kardeşinin ömrünün yarısını zindanlarda geçtiğini belirtti.

Yakup Taş’ın yeğeni Kasım Taş da "Dışımız güler içimiz ağlar. Biz her ne kadar dışarıdan gülüyor gibi gözüksek de içimizde bir burukluk var." ifadesini kullandı.

Anne Makbule Taş da oğlu Yakup Taş'ı 20 yıldır hasretle beklediğini dile getirdi.  Anne Taş, "20 yıldır gözyaşlarımız hiç dinmedi. Herkes bayramlarda sevinirken benim gözlerimden yine yaş dökülüyor. Çocuklarımız suçsuz yere zindanlarda. Bu gencecik fidanlar ömürlerini zindanda geçirdi. Hükümet yetkililerinin vicdanları yok mu? Buradan hükümete sesleniyorum: Biz af istemiyoruz; sadece yeniden yargılama yolu açılsın." diye konuştu. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.