İdam edilen İhvan gençlerine yapılan işkenceler kan dondurdu

İdam edilen İhvan gençlerine yapılan işkenceler kan dondurdu
​Mısır'da, idam edilen 9 kişiden 3 gencin mahkemede, kendilerine yapılan işkenceleri anlattığı görüntüler ortaya çıktı. Gençlere yapılan işkenceler kan dondurdu.

Mısır'da Başsavcı Hişam Berekat'a düzenlenen bombalı saldırıdan sorumlu olduğu bahanesiyle idama mahkum edilen 9 İhvan üyesi genç, Sisi cuntası tarafından şehit edildi.

İdam edilen 9 gençten Mahmud Ahmedi, Ebul Kasım Ahmed Ali ve Ebu Bekir Seyyid Abdulmecid'in mahkemede, kendilerine yapılan işkenceleri anlattığı görüntüler ortaya çıkarken yapılan işkenceler insanın kanını dondurdu.

Yapılan işkenceler, cunta mezalimini ortaya koyarken gençlere yönelik suçlamaların da zorla kabullendirildiğini gözler önüne serdi.

Gençlerin suçlarını itiraf ettiği videolar mahkemede izletildikten sonra cuntacı hâkim gençlere soru soruyor ve şehid Mahmud Ahmedi'ye hitaben, "Az önce videoda bütün suçlamaları kabul ettin. Seninle birlikte eylemi gerçekleştiren arkadaşlarını açıklamaya başla." diyor

Ezher Üniversitesi Yabancı Dil ve Tercümanlık Fakültesi öğrencisi olan Ahmedi de "Müsaade ederseniz konuşmama başlayayım." diyerek, mahkeme salonundaki kameraların kapalı olduğunu ve çalışmadığını, bu nedenle çalıştırılmalarını istiyor.

Ahmedi, "Çünkü bize bu itirafları yaptırmak için işkence edildiğimizde kameralar kapalıydı. Biz bu itirafları yaparken etrafımızda silahlı kişiler, araçlar, tanklar vardı. Bunlar başbakanın etrafında dahi yoktur. Bizim etrafımızı sarmış, zorla bize itiraf ettiriyorlardı." ifadelerini kullanıyor.

Cuntacı hakimin, alaycı bir şekilde, "Yani senin etrafında eylemci arkadaşların olduğunu kabul ediyorsun." sözlerine Ahmedi, şu karşılığı veriyor:

Evet, benim yanımda adamlar vardı ama güvenlik güçleri vardı. Benimle birlikte 20 saat boyunca inceleme yapan kişiler vardı. İstersen o videoda gördüğün kişiyi getirip ona da sorabilirsiniz. Hatta bize yapılan işkenceleri de sorabilirsiniz."

"Ey insanlar bakın, ayaklarımdaki ve ellerimdeki kelepçe izlerine bakın!"

Alaycı tavrının sürdüren ve "Sen şimdi doktorun verdiği sağlık kontrolü raporunun sahte olduğunu mu söylüyorsun?" sorusuna soran cuntacı hakime, Ahmedi, "Doktorun verdiği sağlık raporu yalandır. (İşkence edilen yerlerini göstererek) isterseniz bakın; biz mi yalancıyız onlar mı? Ey insanlar bakın, ayaklarımdaki ve ellerimdeki kelepçe izlerine bakın." diyor.

"O videolardaki itiraflar hepsi işkenceler altında alındı"

Bunun üzerine Ahmedi'nin sözüne kesen cuntacı hakim, "Hadi uzatma devam et." diyince, Ahmedi, "İnanmıyorsanız isterseniz sizde yakından bakabilirsiniz. Bakın, bu kadar insanın ve kameraların önünde bana bir elektro şok aleti verin, buradan herhangi birini de yanıma getirin ben o şahsa Enver Sedat'ı dahi öldürdüğünü itiraf ettiririm. Böylece sen de belki bizim neler çektimizi anlarsın! Bize verilen elektirik Mısır'a 20 sene yeter! İşte, o videolardaki itiraflar hepsi işkenceler altında alındı. Ben, 12 gün boyunca Lazoğlu Hapishanesi'nde kaldım. Kardeşim 3,5 ay kaldı. Oraya girdiğimde bir polis bana, 'Senden istediğim her şeyi kabul et. Burada ben ne istersem o olur. Savcının ölümünü üstleneceksin.' dedi. Ben de bu zulüm değil mi dedim. O da 'Üstleneceksin, hiç tasalanma üstleneceksin!" dedi." karşılığını verdi.

"Bana ve arkadaşlarıma işkence eden kişi burada"

Hapishanede kendisine işkence eden kişilerden birinin de mahkeme salonunda olduğunu söyleyen Ahmedi, "Eğer istersen sana  onu göstereyim. Ama sonra hapishaneye geri döndüğümde başıma ne gelir bilemem! Ben kafesteyken onu gördüm ama buraya konuşmaya çıkınca hemen arka tarafa kaçtı. Bana ve arkadaşlarıma işkence eden kişi burada ama şu anda insanlar arasına karışarak kendini saklamaya çalışıyor. Ben o adamın buraya gelmesini istiyorum. Biliyorum o şu anda burada. Ben bu kadar insan arasında onu size gösterebilirim." ifadelerini kullanıyor.

Ahmedi'nin bu sözlerine üzerince cuntacı hakim, pişkince, "Senin, bunları daha önce söylemen gerekirdi." diyor.

"Bize işkencenin her çeşidini yaptılar"

23 yaşında olan ve Ezher Üniversitesi İslami Davet Fakültesi öğrencisi Ebul Kasım Ahmed Ali de kendisine yapılan işkenceleri mahkemede şöyle anlatıyor:

"Ben, 19 Şubat 2016'da gözaltına alındım. Bana çokça işkence ettiler. Hapse girdiğim günden itibaren her gün işkenceye uğradım. Hatta bundan iki gün öncesine kadar da işkenceye uğradım. Bana işkence ederlerken hassas yerlerime vuruyorlardı. Gözlerime, kafama… Şu anda gözlerim iyi görmüyor. Bize işkencenin her çeşidini yaptılar. Bizi incelemeleri için farklı kurumlara götürüyordular. Her gittiğimiz kurumda günlerce kalıyor ve oranın çalışanlarından işkence görüyorduk. Ailelerimizle görüşmeye izin vermiyorlardı. Psikolojimizin bozulması için her şeyi yapıyorlardı."

"Öyle işkenceler yapıyorlardı ki istemsizce çığlıklar atıyordum"

25 Şubat 2016'da gözaltına alındığını söyleyen 26 yaşındaki Zekazik Üniversitesi Makine Mühendisliği Fakültesi son sınıf öğrencisi Ebu Bekir Seyyid Abdulmecid, yeni ameliyat olmasına rağmen o şekilde gözaltına alındığını söylüyor.

Abdulmecid, "Ben, şu anda savcı öldürmekten suçlanıyorum. Beni almaya gelenler bıçak çıkararak beni tehdit ettiler. Ben, hiçbir şey yapmadığımı söylememe rağmen beni zorla alıkoydular. Beni emniyet müdürlüğüne götürerek işkencelerden geçirdiler. Ben, işkence altındayken 'itiraf etmezsen aileni getireceğiz.' diyorlardı. Bana, kışın ortasında soğuk su döküyorlardı. Öyle işkenceler yapıyorlardı ki istemsizce çığlıklar atıyordum." diyor.

Abdulmecid'in, "İsterseniz işkence yerlerimi size gösterebilirim." sözlerine cuntacı hakim, "Hayır hayır. Gerek yok!" karşılığını veriyor.

Başsavcıya suikast davasında yargılanan 9 İhvan üyesi genç 19 Şubat sabahı Kahire İstinaf Cezaevi'nde asılarak şehid edildi.

İhvan’ın en yüksek icra heyeti olarak bilinen Rehberlik Ofisi üyesi Muhammed Taha Vehdan'ın oğlu Ahmed Taha da şehid edilenler arasında yer aldı. Ahmed Taha'nın, idamla şehit edilen ilk İhvan yöneticisi oğlu olduğu belirtiliyor.

Şehit edilen İhvan üyelerinin isimleri ise şöyle: Ahmed Taha, Ebul Kasım Ahmed, Ahmed Cemal Hicazi, Mahmud el-Ahmedi, Ebu Bekr es-Seyyid, Abdurrahman Süleyman, Ahmed Muhammed, Ahmed Mahrus Seyyid ve İslam Muhammed. (İLKHA)











HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.