İkizce köyünde Kutlu Doğum coşkusu
Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından, Şanlıurfa’nın Merkez Eyyübiye ilçesine bağlı İkizce köyünde Kutlu Doğum etkinliği düzenlendi.
Platform üye ve gönüllüleri günler öncesinden yaptıkları hazırlık çalışmaları kapsamında köy halkına siyer kitabı dağıtarak, halkı mevlit etkinliğine davet etti.
Sabahın erken saatlerinden itibaren platformun kurulduğu köy meydanı, tevhid bayrakları, flamalar ve üzerinde Peygamber efendimiz için yazılmış sözlerin bulunduğu pankartlarla donatıldı.
Etkinliğe Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci, HÜDA PAR Haliliye İlçe Başkanı Basri Demir, Eyyübiye İlçe Başkanı Mehmet Şılaş Alkanat ve köy halkı katıldı.
Ellerinde tevhit bayraklarıyla çocuk, genç, yaşlı, kadın salâvat ve tekbirler getirerek, etkinliğin yapıldığı alana geldi. Özellikle minik çocukların ve yaşlıların alınlarına Arapça Allah ve Hz. Muhammed yazılı bandajlar bağlaması güzel görüntüler oluşturdu.
Sunuculuğunu Celal Kılıç’ın yaptığı etkinlik köy İmamı Ahmet Taşkıran’ın Kur’an’ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Şanlıurfa Kardeşler İlahi Grubunun okuduğu Mevlid-i Şerif ile devam etti. Mevlitten sonra birbirinden güzel ilahiler ve ezgiler seslendirildi.
Daha sonra günün anlam ve önemine binaen konuşan İlahiyatçı Yazar Nezir Tunç, Peygamber efendimizin hayatından kesitler sundu.
İnsanlık tarihi boyunca hak-batıl mücadelesinin sürdüğüne işaret eden Tunç, "Hz. Âdem’in yolundan gidenler ve iblisin yolundan gidenler. Hz. Âdem’in çocukları Habil’in, Nuh’un, İdris’in, İbrahim’in, İsmail’in ve Hz. Muhammed’in yolundan gidenler ile İblis'in, Nemrud'un, Firavun'un, Ebu Cehillerin ve onların yolundan gidenlerin yolu vardır. Dolayısıyla insanlık 2 fırkadır. Hak ve adalet fırkası, zulüm ve tuğyan fırkası."
“Hak ve Adalet denilince akla Hz. Muhammed gelir”
Hz. Muhammed'in, küfrün ve zulmün hakim olduğu bir zamanda dünyaya geldiğini hatırlatan Tunç, şöyle devam etti: “Hak ve adalet denilince akla Hz. Muhammed gelir. Daha peygamberlik gelmeden önce, yeryüzünde küfür, zulüm hâkimdi. Güçlü olanlar mazlumları eziyor, fakirlere zulmediyor, ellerinden gelen bütün zulümleri yapıyor ve onlara karşı çıkan da yoktu. Dünyada iki kutup vardı. Birincisi Bizans İmparatorluğu, ikincisi Pers İmparatorluğu. Aynı bu günümüz gibi nasıl şu anda dünyada iki tane egemen güç var, nasıl dünyanın bir tarafının kaymağını Amerika, diğer kaymağını Rusya yiyorsa o dönemde de aynen böyleydi. Peygamberimiz o günde dünyaya gelmişti."
Hz. Muhammed’in, Medine vesikası ile Müslümanların, Yahudilerin ve müşriklerin arasında adaletle hükmettiğini söyleyen Tunç, "Dikkat edin o adalet ve hakkaniyete o kadar bağlıydı ki onun düşmanları, onu öldürmeye gelenler ve Müslümanların kanını içmeye gelenler bile onda hayat buluyordu. Onun yanına geldiklerinde imana geliyorlardı. Hz. Muhammed (as) Mekke’den Medine’ye gittiğinde, devlet kurduğunda ve güçlü olduğunda da hak ve adaletten şaşmamıştır. Hak ve adalet kendisinde tecelli olmuştur. Hz. Muhammed Medine’de bir taraftan ensar ve muhacirin kardeşliğini pekiştirirken diğer taraftan Medine vesikası ile Müslümanların, Yahudilerin ve müşriklerin arasında adaletle hükmediyordu. Kimsenin hakkı kimseye geçmesin diye adaletle davranıyordu." şeklinde konuştu.
Etkinlik, Ömer Soyaslan hocanın yaptığı duadan sonra ikram edilen tirit ile son buldu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.