İnce: "Beni kimse tehdit etmedi, bunlar asparagas haberdir"
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçim sonuçlarının belli olmasının ardından CHP Genel Merkezi’nde basının karşısına çıktı. İnce sosyal medyada hakkında çıkan dedikodulara yanıt verdi. İnce, “Beni kimse tehdit etmedi. Tehdit edecek adam da henüz yeryüzünde gelmedi” diye konuştu.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Cumhurbaşkanlığı seçiminden yüzde 31 oy alarak ikinci sırada yer almasının ardından Ankara’da CHP Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi.
İnce basın toplantısında şunları söyledi:
“Öncelikle sosyal medyada dolaşan bu asparagas haberlerle başlayım bunların hepsi yalandır. Beni kimse tehdit etmedi. Tehdit edecek adam da henüz yeryüzünde gelmedi. Yok eşimi kaçırmışlar tehdit etmişler, bunlar birkaç şizofrenin işi. Ciddiye alıp yaymak da problem ama neyse. Böyle bir şey yok. Yok ben saraya gitmişim filan bunlar asparagas şeylerdir.
İkincisi, 15 milyon yurttaşımız bana oy verdi. Bir kere hedefimiz bu 15 milyonu 30 milyon yapmak. Eğer 5 milyon insan Cumhurbaşkanlığı seçimden oy veriyorsa bu kısa sürede 30 milyon yapılabilir ve bunun için uğraşacağım.
Bir diğer iş, Sayın Erdoğan, lütfen artık bugünden sonra AK Parti Genel Başkanı gibi davranmayınız. 81 milyonun cumhurbaşkanı olunuz, herkesi kucaklayınız. Benim sloganımı kullanmanızı tavsiye ederim. Hepimizin cumhurbaşkanı olun artık. Bu gerginliğe son verin, kucaklayın bu milleti, herkesi kucaklayın. Seçilsem Ak Parti genel merkezine gelip sizin çayınızı içecektim. Herkesi kucaklayacaktım. Sayın Erdoğan’dan bunu bekliyorum.
Ülkemizin ve demokrasimizin şimdiki ve gelecekteki yaşamını derinden etkileyecek bir seçim yaşanıyor. Sonuçların açıklanmasına kadar her şeyiyle adaletsiz bir seçim olmuştur. Her şeyden önce seçime kan bulaşmıştır. Suruç’ta ver Erzurum’da yaşananlar, bu seçimi kanın bulaştığı seçim olarak tarihteki yerini aldırmıştır.
Yaşamını yitirenlere Allahtan rahmet yakınlarını baş sağlığı diliyorum. Yaralanan da acil şifalar diliyorum.
Seçim sonuçlarına dönük açıklanmaya dönük bir dizi konu var. Referandumda hayır ve evet bloku olarak şekillenmişti. Bu oylarda hayırdan daha az oy alınması açıklanmaya muhtaçtır.
Sandıklarda usulsüzlük yaşandığını gördük. Görevli arkadaşlar bunlarla cansiperane mücadele etti. Onların kararlılıklarını kutluyorum. Kendi adıma ve hepimiz adına teşekkür ediyorum.
Seçimde ıslak imzalı tutanak bulunur. Altında bizim ekibin imzası bulunur. Bizim için gerçek sonuç bu tutanaklarda yazanlardır. Bize ulaştırılan tutanaklar ile YSK sonuçları arasında anlamlı bir farklılık yoktur. Dolayısıyla seçim sonuçlarını kabul ediyorum.
Seçim sürecinde yaşananlarla ilgili elbette söyleyeceğimiz çok şey var.
İlk başta, bugün uygulamaya giren yeni rejimin Türkiye için ne kadar büyük bir tehdit olduğudur. Devlette birinin hem yürüme, yasama, yargı haline gelmesi başlı başına beka sorunudur. Türkiye için büyük tehlike olmaya devam edecektir. Bunu yaşayacağız ve bedelini ne yazık ki hep birlikte ödeyeceğiz. İnişli çıkışlı sürdürdüğü parlamenter sistemle bağını koparmıştır. Ne yazık ki kurallara bağlı olmayacağı anlaşılmıştır.
Tam anlamıyla bir tek adam rejimine geçilmiştir. Keyfiliğin nobranlığın önünde bir mekanizma yoktur. Geleceğimize yönelik hep endişelerimiz, kaygılarımız olmaya devam edecektir. Biz durum ne olursa olsun devam edeceğiz.
Bu seçimde her üç vatandaştan birinin oyunu almış olarak tüm vatandaşların takdirini kazanmaya çalışmayı sürdüreceğim.
Birlik olma arzusu güçlü bir hareket olmuştur. Bize düşen söylediklerimizin takipçisi olmak, seçimde birlikte yaşadığımız heyecanı ve inancı büyüterek devam etmektir.
Türkiye Tayyip Erdoğan ve kadrolarıyla yönetim anlayışıyla içinde bulunduğumuz koşullarda yaşamını sürdüremez. Sorunun nedenidirler. Sorunun nedeni olanlardan sorunları çözmelerini beklemek işin doğasına aykırıdır.
Önümüzdeki süreci çok iyi değerlendirmeli ve halkımızla buluşmaya devam etmeliyiz.
Beni aday yapan tüm seçmenlere dönük sayısız dersler bulunmaktadır.
Yapılan her şey eksiklik içerebilir. Yanlışlıklar bulunabilir. O halde bize düşen bunları düzeltmek olmalıdır. Bize güvensizlikleri kaldırmak zorundayız. Türkiye herkesin Türkiye’si olana kadar çalışmalıyız. Birbirimize güvendiğimizde çok şeyler başardığımızı bu seçim göstermiştir.
Ülkemizin geleceğini için kaygıları dünden daha fazla hissetmeye devam etmeliyiz.
Herkes ortak beklentilerde buluşmaya devam etmelidir.
Benim gündemim Türkiye’dir, bu devam etmelidir.
15 milyon insan bana güvenip oy vermiştir. Bu paydada gençlerin payının çok yüksek olduğunu biliyorum.
50 günlük yerine 500, 5000 günlük kampanyayla devam edeceğiz. Sizlerin bana güveni devam ettiği sürece ben çalışmaya devam edeceğim.
Bu 50 günlük kampanyada o sıcaklarda Ramazan ayında meydanlarda beni yalnız bırakmayan vatandaşlarımıza, bayraklarımızı asan gençlerimize, broşürlerimizi dağıtan kadınlara, görevli basın mensuplarına, güvenlik güçlerine, seçim aracımız geçerken o esnada çocuklarını uyandırdığımız annelere, görüntü kirliliği verdiklerimize teşekkür ediyorum, onlardan özür diliyorum. Aynı kararlılıkla bugünden itibaren çalışmaya devam edeceğimi milletimize bildiriyor, hepinize saygılar sunuyorum.”
“KÜÇÜKKAYA’YA O MESAJI ATMAM HATA OLDU”
Toplantıda daha sonra soru cevap bölümüne geçildi.
Bir basın mensubunun CHP Genel Başkanlığı’na aday mısınız şeklindeki sorusuna İnce şu yanıtı verdi:
“Parti içi konuları tartışmayacağım. İstediğiniz kadar sorun cevap vermeyeceğim. Mücadele etmek için illa milletvekili olmak gerekmez. Çok yolları vardır. Siyasi kadrolarda bulunmuş insanlar onun yolunu bulacaktır.”
Bir gazetecinin “Önümüzdeki yerel seçimlere iyi hazırlanmalıyız dediniz. Bize ipuçları verebilir misiniz, CHP nasıl hazırlanmalı? Parti ile aranızda yüzde 8’lik bir oy farkı var. Bunun nedeni ne” şeklindeki sorusuna Muharrem İnce’nin yanıtı şöyle oldu:
“Ben tek başıma CHP’ye akıl verecek konumda değilim, tam da kastettiğim budur, böyle denmemelidir. Ortak akıllı yön bulunmalıdır.”
Bir başka gazetecinin, “Dün gece İsmail Küçükkaya’ya mesaj attığınız doğru mu? Basın açıklaması gece niye gelmedi de şimdi geldi? Özel bir sebebi var mı?” şeklindeki sorusunu CHP’nin Cumhurbaşkanlığı adayı İnce şu şekilde yanıtladı:
“Hayır, hayır. Orada bir hatam oldu. Ben İsmail Küçükkaya’ya arkadaşça mesaj attım. Benim gibi bir deneyimli bir siyasetçi yapmaması gerekirdi. Sizlerin tweetle öğrenmemesi gerekirdi. Onu haber yapacağını düşünmediğim için. Çünkü takip ediyordum ben sonuçları, ıslak imzalı tutanakları.
Çıkacaktım sonuçları bekliyordum. Demek ki gazetecilerle dost olurken daha dikkatli olmak gerekiyormuş. Hata benim. Öyle bir şey yazmamam gerekiyormuş. Özür diliyorum o konu için.
Ben medyanın karşısına çıkacaktım. Hatta 5’i 10 kala YSK önüne gittim. Yakın bir noktadaydım takip ediyordum. Fakat şu da bir gerçek: Oy çalmışlar mıdır? Evet çalmışlardır. 10 milyon çalmışlar mıdır? Hayır. Seçimin sonucunu kabul ediyorum.
Eğer bir yarışa girerken sonunda karşıdakini kutlayamıyorsanız o yarışa girmeyeceksiniz. Bu böyledir.
Arada 10 milyon fark var değerli arkadaşlar. Bunları görmek istedim. Kaçtığımız tehdit edildiğimiz yok. Bunlar palavradır. Sadece tweetlerle öğrenilmesi şık olmamıştır. Bunu kabul ediyorum."
Bir başka gazetecinin, “Size 15 milyon kişi oy verdi. O 15 milyon kişiyle birlikte yürümeye devam edecek misiniz” şeklindeki sorusuna İnce şu yanıtı verdi:
“Onlar benimle yürüdüğü sürece ben devam edeceğim. Siyaset uzun vadeli uzun nefesli bir iştir. Ben dün akşam kesinleşmesini istedim o yüzden çıkmak istemedim. İhtimal dahilindeydi yüzde 50’nin altına düşmesi. Onu görmeden çıkmak istemedim. Diğer muhalefet çok az oy aldı. Onlar yüksek oy alsa seçim ikinci turdaydı.
Ben utanırım bunlara söylemeye 8-9 puan fark almışız... 77’den sonra 41 yıl sonra yüzde 30 barajını geçmişiz. Onlarda yüksek oy alsalar seçim ikinci turdaydı, bütün her şey gerçekleşiyordu. 30 barajını yıktık. 50 barajını da yıkacağız. Bana derlerse ki yürü önümüzden, ben yürümeye hazırım.”
Bir gazetecinin, yapacağı yürüyüşü Türk bayrağıyla mı, CHP rozetiyle mi devam ettireceği yönündeki sorusuna İnce şu yanıtı verdi:
“Türkiye’nin bu gidişattan dışarı çıkması, nefes alması lazım. Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin nasıl kuşatıldığını göreceğiz. Buradan dar bir kadro ile yol almak mümkün değildir. Buradan çıkış yolu; sandıklara baktığınızda illere, bütün kesimlerden oy almışız. Kim geliyorsa aklınıza. Siyasi yelpazede kim varsa oyu yansımış bizim cumhurbaşkanlığımıza. CHP’lilerin full oyu var, 30’un için ülkücüler, HDP’liler, Ak Partililer, İyi Partililer var. İyi incelerseniz bunun hepsini görürsünüz. Bunu büyütmemiz lazım. ‘Hepimizin Cumhurbaşkanı’ doğru bir slogan olduğunu gördünüz.”
Başka bir gazetecinin İnce’nin Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu ile görüşüp görüşmediği yönündeki sorusuna İnce, “Görüşmedim ama görüşeceğim” şeklinde yanıtladı.
“Erdoğan ile görüştünüz mü” şeklindeki soruya ise İnce şu yanıtı verdi:
“Hayır görüşmedim. O sosyal medya yalanlarından biriydi. Dün akşam Erdoğan ile uğraşacak vaktim yoktu. Tutanaklar ile uğraşıyordum.
Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül kavga etsin bizim oyumuz artsın. Ben bu mantıkta biri değilim. Ona çamur atayım… Bunu yapacak biri değilim. O hazırlığı yeniden yapacağız. 50 günlük bir kampanyada 41 yıllık 30 barajını aştık. 500 günlük bir kampanyada neler yapabileceğimizi herhalde milletimiz takdir eder.”
“DİĞER ADAYLAR ÇOK DÜŞÜK KALDI”
“Nerede yanlışlık yapıldı? Kendinize bir özeleştiri yapacak mısınız? Tayyip Erdoğan’ı tebrik edecek misiniz” şeklindeki soruya İnce’nin yanıtı şu oldu:
“Açıkçası ilk turda hedefim Yüzde 35’ti. CHP’nin yüzde 25 bandı vardı. Hani ekonomide orta gelir tuzağı 10 bin dolar denir ya. CHP de bunu (yüzde 30’u) aşamıyor, yıllardır aşamıyor. ‘Birinci turda 35’i aşarsak, bu seçimi ikinci turda alırım’ diyordum. Buna yaklaştık. Ama diğerlerinin de yüksek alacağını, Saadet’i 3 bandında görüyordum. İyi’yi ve HDP’yi 12 öngörüyordum. Bunu topla, 73 kalır, bu 73’ü paylaşırız diyordum. İkinci turda diğer muhalefetle bir araya gelip bu seçimi alırız diyordum ben. Buna inandım ben. Fakat diğer muhalefet adayları tahminimin çok altında aldı. Ancak barajı aştık o psikolojik sınırı aştık.
Ben adaylık sırasında tüm adayları ziyaret ettim. Bu tür insani şeylerden çekinmem. Siyasetin normalleşmesi lazım. Erdoğan’a 81 milyonu kucakla derken bunu diyorum. Ziyaret edebilirim. Bundan özel bir siyasi anlam çıkmasın."
Erdoğan’ın Rize’den yüzde 77 gibi oy aldığı, İnce’nin Yalova’dan yüzde 36-37 gibi bir oy aldığı, memleketine sitemi olup olmadığı yönündeki soruya İnce şu yanıtı verdi:
“Yalova küçük bir Türkiye’dir, Rize gibi tekil bir şehir değildir. 81 vilayetten insan vardır. Yalova ile Rize bir değildir. Anlıyorsunuzdur sanırım ne demek istediğimi.”
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.