İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu “Yeniden Paydos Çağrısı”na hazırlanıyor
TOBB Türkiye İnşaat Müteahhitleri Meclis Başkanı ve İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, artan demir fiyatlarına yönelik açıklamalarda bulundu.
Tellioğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Ülkemizin dünyada demir/çelik üreticisi olarak ilk 5’e girmesine ve iç tüketimimizin yaklaşık 2 katından fazla üretim yapmasına rağmen, demir/çelik fiyatları yılbaşından bu yana yaklaşık % 50 fiyat artışıyla inşaat sektörünü zor duruma sokmuştur. Kanaatimiz, demir çelik üretiminde özellikle hurda, kömür ve elektrot girdilerindeki artışların başta Çin olmak üzere; dünya ülkelerindeki demir fiyatlarına yansımasını fırsat bilen ülkemizdeki demir/çelik üreticileri de ürettikleri hatta üretmedikleri demiri bile taahhüt karşılığı iç piyasadaki arz/talep dengesine bakmadan, yurtdışına satmış, iç piyasadaki bir kısım karaborsacılar tarafından kıtlık ve fahiş fiyatlarla sektörü zor durumda bırakmışlardır.
Demir çelik üreticilerinin konu ile ilgili genel değerlendirmeleri, yurtdışında hurda fiyatları ve diğer maliyet artışlarıyla orantılı direkt fiyata yansıma olarak ifade etmişlerdir. Diğer taleplerin hızlı karşılanmaması sezona bağlı olduğunu ifade etseler dahi Türkiye’de her zaman yaz aylarında inşaat sektörü öteden beri hep hareketli olmuştur. Bu durumda bu bir gerekçe olamaz.
İnşaat sektörü bu durum karşısında ciddi bir dar boğazla karşı karşıya kalmıştır. Hükümet kendi takdir enstrümanlarıyla demir/çelik fiyatlarını muhakkak düşürmelidir, aksi takdirde sektör krize sürüklenmektedir.
Fiyatların yükselmesinin yanında talep edilen demir tedarikinin karşılanmasında zaman zaman zorluk yaşanmaktadır. Dolayısıyla inşaat sektörünün hareketli olduğu, seçimlerin bittiği, sektörün önünün tam açık olduğu bir dönemde, inşaat sektörüne adeta demirden perde indirilerek, dur denilmiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın istihdamdaki seferberlik çağrısını desteklediklerini; fakat sorumsuz ve sadece kendi menfaatlerini düşünen kesimlerce sektörün sekteye uğratıldığını dolayısıyla Anadolu’daki Konfederasyonumuza bağlı 5 Federasyonumuz ve 120 bin üyemizin önemli bir kısmının “iş durdurma ve paydos çağrısı”na Konfederasyon’dan izin istediklerini, fakat Konfederasyon’un ekonomik gelişme ve istihdam sürecini olumsuz etkileyebileceği gerekçesiyle; bağlı birliklerden gelen iş durdurma çağrısına şimdilik izin vermemiştir. Fakat Anadolu’dan hala baskın bir şekilde bu talep devam etmekte; kısmen sessizce piyasa şartları açısından da işler yavaşlatılmıştır. Nihayetinde süreç bu şekilde devam edemez. Hükümetimiz ve ilgili Bakanlıklardan konuya taleplerimiz doğrultusunda olumlu manada müdahale yapılmadığı, çözüm yollarının bulunamadığı takdirde; “iş bırakma çağrısına” kulak verilecek ve daha geniş kitleleri de kapsayacak şekilde son çare olarak Konfederasyon öncülüğünde bu çağrı yapılacaktır.
İnşaat sektörü takdir edilir ki Türkiye ekonomisinin ana lokomotif sektörü olarak 250 alt sektörü taşıyan ve yine TÜİK rakamlarına göre, 2 milyon 200 bin kişiyi direkt istihdam eden önemli bir sektördür. Türkiye ekonomisinde inşaat sektörünün önemi neyse inşaat sektöründe de demir/çeliğin önemi odur. Dolayısıyla ülkemizin ekonomik geleceği olan inşaat sektörünün temel dayanağı olan demir/çelik konusu serbest piyasa, dış piyasa, bir kısım karaborsacılar veya statükoculara terk edilemez. Bu Türkiye ekonomisini de bu yapılara terk etmek anlamına gelir.
Demir fiyatları 2017 yılının başından bu yana yaklaşık olarak kg.1600 TL’den 2450 TL’ye ulaşmıştır, bu da yaklaşık % 50 fiyat artışı olarak yansımıştır. Mevcut sistemde demir fiyatlarının satışı hemen istenilirse kg. 2450 TL; istenildiği günün üzerinden, ortalama 45 gün geçilerek temin edilmesi halinde ortalama kg. 2200 TL’den satışı yapılmaktadır.
Son 3 yıldır üst üste gelen seçimlerden yorulan inşaat sektörünün yeniden hızla toparlanması, kentsel dönüşümün sekteye uğramaması, istihdamda yeni işsizlerin oluşmaması, taahhüte dayalı zaman süreli işlerin sekteye uğratılmaması için Hükümetimizden gerekli tedbiri alıp ne pahasına olursa olsun dünyada biraz artan bizde 2 kata yansıtılan fahiş demir fiyatlarının düşürmeye ve tedarikinin kolay erişilebilir olmasına yönelik demir ve çelik üreticilerini de zarara uğratmadan, gerekli her türlü tedbiri almasını Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan inşaat sektörünün ve dolayısıyla Türkiye ekonomisinin ve istihdamının sekteye uğramaması açısından hayati önem arz etmektedir. Hükümetimizden bu konuyu acilen çözüme kavuşturmasını saygıyla talep ediyoruz.
Sonuç Olarak Çözüm taleplerimiz;
a) %40 olan ithalat vergisi %10’a düşürülse de yetersiz kalmıştır. İthalat vergisinin sıfırlanması, ihracata %10 vergi konulması.
b) Demirdeki KDV’nin %18’den geçici olarak da olsa sıfırlanması veya % 9’a indirilmesi.
c) Demir üretim kapasitemizin %80’inin hurdadan üretilmesi, hammaddesi hurda olan fiyat artışları açısından bağımlı olmamız, hem de hurdadan üretilen demir kalitesinin düşük olması sebebiyle demiri; demir cevherinden üretilmesinin teşvik kapsamında desteklenmesi, yurtdışına bağımlılık açısından inşaatın 2 önemli ana maddesinden biri olan demir/çelik üretim ve istihdam alanımızın kurtarılarak, bağımsız ve kontrol edilebilir hale getirilerek, demir/çelik sektörünün bu tür fiyat manipülasyonlarından korunması.
e) Kamu müteahhitlerinin demirdeki aşırı fiyat artışından dolayı oluşan zararlarının fiyat farkı ödenerek giderilmesi.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.