"İnsan hayatı bu kadar ucuz değildir"
Madde bağımlılığıyla mücadele konusunda açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Gençlik Kolları Başkanı İlyas Kaya, insan hayatının bu kadar ucuz olmadığını belirterek, yetkililere ve ebeveynlere önemli çağrılarda bulundu.
Uyuşturucu kullanım yaşının ilkokul çağına kadar indiğini; okul önleri, kuytu sokak ve parkların bu illeti satan çeteler tarafından parsellenerek bölüştürüldüğüne dikkati çeken Kaya, uyuşturucuyla mücadele projesinin derhal hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Gençlerin uyuşturucu illetine bulaşmalarının ana sebepleri arasında ebeveynlerin çocuklarına karşı olan ilgisizliği, kötü arkadaş çevresi ve işsizliğin etkin olduğunu söyleyen Kaya, toplumun, ailelerin bu gençlere sahip çıkmaları ve bu gençleri başıboş bırakmamaları çağrısında bulundu.
HÜDA PAR Gençlik Kolları olarak teşkilatlarının olduğu il ve ilçelerde ‘Uyuşturucu Kullanma, Kullanılma’ temasıyla uyarıcı ve hatırlatıcı brandalar astıklarını söyleyen Kaya, herkesi bu konuda seferber olmaya davet ettiklerini ifade etti.
Türkiye’de uyuşturucuyu en az bir defa kullananların sayısının bir milyon 300 kişi iken tutuklanan sayının ise 50 bin olduğunu söyleyen Kaya, “Uyuşturucu illeti her geçen gün toplumumuzu ve geleceğimizi tehdit altına almaktadır. Uyuşturucu kullanım yaşı ilkokul çağına kadar düşmüş. Okul önlerinde çeteler tarafından parsellenerek bölüştürülmüştür. Hükümet yetkilileri ve bu işle uğraşanlar uyuşturucu istatistiklerini bir tarafa bırakıp bu işle mücadele etmelidirler. Biran önce uyuşturucu ile mücadele projesini hayata geçirmeleri gerekiyor. Türkiye'de paylaşılan istatistiklere göre en az bir kez uyuşturucu kullananların sayısı bir milyon 300 ve bu işte tutuklananların sayısı 50 bin kişi olarak belirtilmektedir.” dedi.
“HÜDA PAR Gençlik Kolları olarak uyuşturucuyla mücadele kapsamında birçok çalışma yaptık”
HÜDA PAR Gençlik Kolları olarak ellerinden gelen çalışmayı yapacaklarını ve uyuşturucuyla mücadele konusunda herkesi seferber olmaya davet ettiklerini sözlerine ekleyen Kaya, “Uyuşturucu iletine buluşan gençlerimiz hakkında yaptığımız araştırmalar neticesinde, bu gençlerin uyuşturucuya buluşmalarının ana sebepleri arasında genellikle ailelerin gençlerle ilgilenmemesi, bu gençlerin kendi arkadaş çevresi yüzünden bu işe bulaştıklarını tespit ettik. Bununla beraber gençlerin işsizliği bu işe bulaşmalarına sebebiyet vermiştir. Bizler de HÜDA PAR Gençlik Kolları olarak uyuşturucuyla mücadele kapsamında birçok çalışma yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Bunlarla beraber bir siyasi partiye olmamız hasebiyle bu işi gündem yaparız, daha sonra bu işin mücadele kapsamında devlet yetkilileri ve bu işle uğraşan bürokratlar da bu işe eğilmelidir. Gençlik kolları olarak hemen hemen teşkilatlarımızın bulunduğu her il ve ilçede ‘Uyuşturucu Kullanma, Kullanılma’ temasıyla brandalarımızı astık. Halk tarafından bu işe sahiplenilmesi gerektiğini deklare ettik. Uyuşturucuyla mücadele kapsamında birçok çalışmamız oldu. Herkesi bu konuda seferber olmaya davet ediyoruz. Bizler de bu iş için elimizden geleni yapacağız ve yapmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
“AMATEM ve ÇAMATEM gibi tedavi merkezleri yetersiz kalıyor”
Madde bağımlılığıyla mücadele konusunda tedavi merkezlerinin yetersiz kaldığını söyleyen Kaya, “Uyuşturucuyla mücadele kapsamında birçok aile ile görüştük. Bazı il ve ilçelerimizde bu işe bulaşan kişiler bizzat gelip partimize müracaat etmiş ve bu illeti bırakacaklarını söylemişler. İllerden aldığımız bilgilere göre şu ana kadar AMATEM ve ÇAMATEM gibi tedavi merkezlerin yetersiz kalındığını, bu işe bulaşan kişilerin sayısının daha fazla olduğunu öğrendik. Örneğin doğu illerinde 15-20 yataklı AMATEM ve ÇAMATEM’leri var. Bu tedavi merkezleri ve kapasiteleri çok az ve yetersizdir. Zira bir mahallede en az 200-300 gencin bu işe bulaştığı görülüyor. Bunu il geneline çarptığımızda karşımıza korkunç bir rakam çıkıyor. Dolayısıyla bunların tedavileri için daha çok yataklı tedavi merkezlerin olması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Uyuşturucuyla mücadele konusunda en büyük görev ailelere düşüyor”
Ailelere de önemli çağrı ve tavsiyelerde bulunan Kaya, Sözlerini şöyle sürdürdü: “Uyuşturucuyla mücadele konusunda ailelere düşen çok büyük sorumluluklar bulunmaktadır. Ebeveynler özellikle çocuklarına büyük ilgi ve sevgi göstermelidirler. Kesinlikle başkalarının yaptığı gibi çocuklarını odalara kapatıp onlara ceza vermemelidirler. Çocuklarını sürekli takip altında tutmalıdırlar. Çocuklarını bu işe bulaştıran kişileri tespit edip direkt yetkili mercilere bildirmeleri gerekiyor. Bundan dolayı uyuşturucuyla mücadele konusunda en büyük görev ailelere düşüyor. Ayrıca okul yöneticileri ve öğretmenler de uyuşturucuya bulaşan ve bulaştıran kişileri tespit edip ailelerine bildirmelidir. Aileler de bunun takibatını yapıp ilgili yerlere iletmelidir.”
“Açıklanan uyuşturucu istatistikleri bu işin vahim boyutunu ortaya koyuyor”
Kolluk güçleri tarafından yapılan operasyonlarda genellikle ‘bu kadar TL'lik uyuşturucu yakalandı’ denilmesinin bu işi cazip bir hale getirdiğini söyleyen Kaya, “Halkın yarısından fazlasının fakir olduğu ve beşte birinin açlık sınırının altında olduğu bir ülkede, uyuşturucu ile alakalı yapılan operasyonlarda genellikle ‘bu kadar TL'lik uyuşturucu yakalandı’ denmesi bu işi cazip bir hale getiriyor. Ayrıca yapılan operasyonlarda bu işi üstlenen devletin yetkilileri, emniyet birimleri yaptıkları uyuşturucu operasyonlarında ‘bu kadar insan öldü’ demeleri bu işin vahimlik durumunu ortaya koyuyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz değildir. İnsan değerli bir varlıktır.” dedi.
“Bu illeti bırakmak isteyen genç kardeşlerimiz kendi kötü çevrelerini değiştirmeleri gerekiyor”
Son olarak uyuşturucu illetine bulaşan gençlere de önemli tavsiyelerde bulunan Kaya, “Uyuşturucu illetine bulaşan genç kardeşlerimizi görünce büyük bir üzüntü duyuyoruz. Bizler bu genç kardeşlerimize bazı tavsiyelerde bulunacağız. Öncelikle şunu söylemek gerekir ki, bu genç kardeşlerimiz kendi çevrelerini değiştirmeleri gerekiyor. İslami bir çevreye bürünmeleri için İslam ile hemhal olmuş genç kardeşlerimizle bir arada hareket ederek, bu illetten kurtulabilirler. Onlarla beraber kendi yaşamlarını da İslami bir yaşam modeline sokmaları gerekiyor. Kur’an-i iklimden geçmeleri gerekiyor. Kur’an-ı Kerim’i okumayı biliyorlarsa okumalı, anlamını okuyup kendini çevresine anlatmalı. Eğer Kur'an okumayı bilmiyorlarsa Kur’an-ı Kerim’i okuyup öğrenmeleri gerekiyor. Bizler de bu genç kardeşlerimize yardımcı olmak için, onlarla beraber vakit geçirmek için, onların bu işlerden kurtulması için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız.” şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.