İran'da nükleer bayram esintisi!
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA), İran’ın 14 Temmuz 2015’te kabul edilen nükleer anlaşma kapsamında gerekli adımları attığını onayladı. İran’ın başta uranyum zenginleştirme programının daraltılması olmak üzere kabul ettiği bir dizi programı 6 aydır inceleyen IAEA’nın nihai raporunun ardından, ABD ve Avrupa Birliği (AB) İran’a yönelik yaptırımları kaldırdıklarını açıkladı. IAEA tarafından yapılan açıklamada, İran ile IAEA arasındaki ilişkilerin yeni bir aşamada süreceği kaydedilirken, “Bu, uluslararası toplum için önemli bir gündür” ifadesi kullanıldı. İran haber ajansı ISNA’ya konuşan İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, “Bugün İran halkı ve dünya için güzel bir gün” dedi. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise kararı “Şanlı bir zafer” olarak yorumladı. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, alınan kararın ardından IAEA Başkanı Yukiya Amano’nun pazar günü İran’a bir ziyaret düzenleyeceğini duyurdu.
Yaptırımların kaldırılmasıyla, İran’ın ülke dışında bulunan ve dondurulmuş olan milyarlarca dolarlık varlığına tekrar erişimine izin verilmiş oldu. Ayrıca İran’ın yeniden uluslararası piyasalara petrol ihracatının da önü açıldı. Çeşitli hesaplarda bulunan 100 milyar dolarlık varlıklarının serbest bırakılması ile birlikte İran’ın dünyaya entegrasyon anlamında 1989 yılındaki İslam Devrimi’nden bu yana devam eden tarihi izolasyon pozisyonunun değişmesi bekleniyor.
Ekonomik yaptırımların ardından silah ve füze ambargolarının ise 5 yıl sonra kalkması planlanıyor. Almanya ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 5 daimi üyesi ABD, Rusya, Çin, Britanya ve Fransa’nın oluşturduğu P5+1 grubu ile İran arasında müzakereler 17 gün sürmüş ve 14 Temmuz’da anlaşmaya varılmıştı. Anlaşma uyarınca Tahran, santrfüj sayısını önemli ölçüde azaltmayı kabul etmişti.
KİMLER İÇİN ZAFER?
İran ile uluslararası nükleer anlaşmanın sağlanması özellikle buna önayak olan ABD Başkanı Barack Obama ve mevkidaşı İran Devlet Başkanı Hasan Ruhani için zafer anlamına geliyor. İki lider de barışçıl dışa açılma politikaları ile bu anlaşmanın imzalanması için katalizör görevi gördü. İran Dışişleri Bakanı Zarif ise olumlu ve neşeli tavırları ve ilk baştan bu yana yapıcı yaklaşımı ile anlaşmanın tıkanmasını önledi. Zarif’in göreve geliş amacının bu anlaşmanın sağlanması olduğu belirtiliyor.
KİMLER TARAF KİMLER KARŞI?
Başta ABD’deki Cumhuriyetçi kanadın tüm temsilcileri olmak üzere İsrail, Suudi Arabistan ve İran’daki katı milliyetçi kesim başından beri anlaşmanın imzalanmasına karşı çıktı. Cumhuriyetçilerin en popüler başkan adayı, göreve gelir gelmez bu anlaşmayı geçersiz kılacağını belirtmişti. İran’daki Vatan-e-Emrooz gibi milliyetçi gazeteler bu anlaşmanın ‘milli gururu zedelediğini’ ve İran’ın öz savunma gücü olan nükleer programını kendi elleriyle toprağa gömdüğünü yazmıştı.
AÇIKLAMA ÖNCESİ ESİR TAKASI
İran, yaptırımların kaldırılmasına dair açıklamadan saatler önce hapiste tutulan İran asıllı 4 ABD vatandaşının
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran ile yapılan anlaşmaya karşı olduğunu pek çok kez açıklamıştı. Netanyahu, İran’ın nükleer silah üretme konusunda yavaşlamayacağını iddia etmiş, 2012 yılında BM kürsüsünde yaptığı konuşmada el bombası şemasıyla İran’ın nükleer silah üretme çalışmalarına değinmişti.
Kaynak:HABERTÜRK
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.