İşgalci siyonistlerle ticareti devam ettirenler protesto edildi

İşgalci siyonistlerle ticareti devam ettirenler protesto edildi
İşgalcilerin Filistin'e vahşi saldırıları devam ederken Türkiye ve işgal rejimi arasındaki ticari ilişkiler ise tartışılmaya devam ediyor.

Ankara'da İşgalcilerle ticareti devam ettiği iddia edilen bazı işadamlarının üyesi olan dernek önünde toplanan "Filistin için 1000genç" üyesi bir grup aktivist işgalcilerle ticaretin devam etmesini protesto etti.

İşgalci siyonistlerin Gazze'de 141 gündür yaptığı vahşi soykırım ve saldırıları devam ediyor. Bu süreçte Türkiye ve işgal rejimi arasındaki ticari ilişkiler tartışılmaya devam ediyor.

Siyonist işgalcilerle ticaretini devam ettirdiği iddia edilen bazı işadamlarının üyesi olduğu dernek protesto edildi. "Filistin için 1000genç" tarafından toplanan bir grup aktivist sloganlara atarak derneği ve işgalcilerle ticareti devam ettiren işadamlarını protesto etti.

Programda sık sık "İsraille ticaret, Filistin’e ihanet", "Katil israil işbirlikçi müsiad", "Soykırım sürüyor, gemiler yürüyor", "Kınama yetmez, ticareti kes" ve "Nehirden denize özgür Filistin" sloganları atıldı.

Sloganların ardından "Filistin için 1000genç" adına Türkçe olarak Çayan Zeki Aksu ve İngilizce olarak ise Sabreen Sabha okudu.

Türkçe ve İngilizce hazırlanan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Filistin toprakları, israil işgalcileri tarafından 75 yıldır tüm dünyanın gözü önünde sistematik olarak parça parça gasp ediliyor. Bu gasp ve işgal Filistin’in topraklarına, kaynaklarına, evlerine, zeytin ağaçlarına, denizine ve nehrine kadar yok etmek, yaşatmamak arzusundan besleniyor. Tüm dünyanın gözü önünde denizini ve nehrini savunan, israilin kan dökücülüğüne karşı direnişi örgütleyen onurlu Filistin halkı, on yıllardır mücadele içerisinde. 7 Ekim’den beri ise israil katliamlarını artırarak Filistin’de soykırım uygulamaya başlamıştır. Bu soykırım karşısında Filistinli direnişçiler dünya halklarına çağrıda bulunmuş ve mücadelelerini dünyanın her yanına taşıma iradesini örgütlemişlerdir. Bu yüzdendir ki dünyanın her yerinden insanlar, emperyalist ve işbirlikçi devletlerine karşı aylardır ayaktalar. 

Bugün burada toplanmamızın sebebi de Filistin direnişinin bu çağrısına icabet etmektir. Türkiye’de bir yandan elinde avucunda ne varsa Filistin’le paylaşabilecek insanlar aylardır konsolosluklar önünde haykırarak, sosyal medyada boykotlar örgütleyerek vicdanlarının gereğini yaparken öte yandan bu insanların vicdanından beslenen, emekçilerin hakkını gasp ede ede cebini doldurmuş büyük sermaye sahipleri var. Bu sermaye sahipleri, şirketler Filistin halkı elektriksiz, susuz, erzaksız katledilirken israili enerji yatırımları ile aydınlatıyor, çelik ihtiyacını karşılayarak işgal evlerine, silah sanayisine destek oluyor. Bugün burada Müsiad önünde toplanmamızın sebebi bu şirketleri ifşa etmek ve israille yapılan ticari işbirliklerinin iptal edilmesi çağrısında bulunmaktır. 

israil çelik ihtiyacının yüzde 65’ini Türkiye’den sağlamaktadır. Filistin’e destek israile lanet yürüyüşü yapan Müsiad bünyesinde yer alan İÇDAŞ, israile en çok çelik ihraç eden şirket olduğu için israil işgal devleti tarafından ödüle layık görüldü. Bu ödül, Filistinlilerin hafızasında yurtlarından koparılmanın tarihi olan Nakba’nın, yani israilin kuruluşunun 69. yıldönümünde verildi. 800 bin Filistinlinin yurdundan çıkarılması, on binlercesinin katledilmesi üzerinde yükselen israil işgali, kuruluşunu İÇDAŞ ile birlikte kutladı. 7 Ekim’den beri Filistinliler katliamların yanı sıra yiyecek yemek, içecek su bulamazken Müsiad üyesi olan İÇDAŞ bu tarihten beri israilin Hayfa limanına 50 bin ton sevkiyatta bulundu.

Müsiad’a üye olan ve israil işgalinin altyapısını oluşturan tek şirket İÇDAŞ değil. Necmettin Baktır’ın sahibi olduğu Demiryaka Holding bünyesinde bulunan Metal Matris, İsrail için kablo üretiyor. Bu şirket aynı zamanda Kayseri Müsiad üyesi. Metal Matris israilin fiber kablo altyapısını kuran şirketlerden bir tanesi. Aynı şekilde Büyük Birlik Partisi Kurucular Kurulu Üyesi ve 2018 AK Parti milletvekili adayı Mustafa Semerci’nin sahibi olduğu Pamukkale kablo da Denizli’den israile kablo üretiyor.

AK Parti Malatya Yeşilyurt Belediye Başkanı ve Genç Müsiad’ın Kurucu Başkanlığı’nı yapmış, 2019’da tescilli markası Müsiad’dan ekonomi ödülü almış olan Mehmet Çınar’ın sahibi olduğu Osmanoğulları Gaz Beton Şirketi de israile prefabrik beton üniteler satmaktadır. Bu betonların Filistinlilerin işgal edilen topraklarında, yıkılan evlerinin üzerine kurulan işgal yerleşimini inşa ettiğini biliyoruz. Soruyoruz; işgal evlerinin tuğlalarını örerken Filistin için yürüyüş düzenlemek nasıl bir amaç taşımaktadır?

Bütün bunların yanı sıra israilin atıkları, çöpleri Türkiye topraklarına yerli milli şirketler aracılığıyla taşınıyor. Topraklarımız soykırımcıların çöpleri ile zehirlenirken bu şirketler israil ile işbirliğinden kazandıkları ile ceplerini dolduruyorlar. Aralarında Müsiad Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Nadir Gök’ün şirketi Adanus Plastik’in de olduğu Türkiyeli atık şirketleri, BM 2023 verilerine göre 11 milyon 650 bin 848 kilogram atık ithal etmişlerdir. Adanus Plastik bu işbirliği ile israilden en çok çöp ithal eden şirket unvanına sahip olmuştur. 

Burada toplanma sebebimiz Filistin direnişinin çağrısına kulak vermek demiştik. Bunun için haftalardır Ahmet Nazif Zorlu’nun sahibi olduğu Zorlu Holding’i boykot etmeye yönelik çağrıda bulunuyoruz, eylemler yapıyoruz. Bugün burada Zorlu ve Müsiad’ın işbirliği içerisinde olduğu yerli milli bir projeyi de ifşa ediyoruz. Yerli milli arabamız olarak sunulan Togg markasının yüzde 23 hissesi israilin enerjisini karşılayan, israili aydınlatan Zorlu Holding’e ait. Aynı zamanda Ahmet Nazif Zorlu Togg’un yönetim kurulu üyesi. Togg’un tanıtımı ise MÜSİAD EXPO Ticaret Fuarı’nda gerçekleştirildi. 

israil ile ticari veya siyasi işbirliği, soykırım suçuna ortak olmaktır. Soykırımın altyapısını hazırlayan şirketler ve bu şirketlerin bünyesinde bulunduğu Müsiad hesap vermek zorunda. Vicdanlı kitleleri Filistin yürüyüşüne çağırıp İsrail ile işbirliği yapmanın hesabını o kitlelere vermek zorunda. Bu zorunluluğu bugün burada haykırdığımız gibi yarın, öbür gün kesintisiz bir şekilde haykırmaya devam edeceğiz. 

Bunun yanında biliyoruz ki, israilin demir-çelik, beton, kablo alımları yaptığı, çöpünü sattığı Müsiad’a bağlı bu şirketlerin İsrail tarafından ödüllendirilmesi şaşılacak bir durum değil. Bu ticari hacim sebebiyle İsrail Ticaret Odaları Başkanı Uriel Lynn, 'Türkiye’yi evimiz kadar yakın hissediyoruz' diyor. Ancak soruyoruz; Müsiad Başkanı Mahmut Asmalı, Müsiad’ı 'erdem ve yüksek ahlak temelinde yükselen bir medeniyet davası' olarak tanımlarken, Filistin için yürüyüş organize ederken, Filistinli çocukların, gençlerin hayatını solduran israili beslemek, hangi değerlere ve hangi medeniyet tasavvuruna, davasına dayanıyor. israil ile işbirliği kuran her bir devlet, her bir şirket, ellerindeki kanları ne ulvi sözlerle ne de medeniyet davaları ile temizleyemeyecekler. Biz, Filistin’in yerle bir edilmesine hizmet edenlerin medeniyet davasının karşısında, yalnızca onlara ellerindeki kanı hatırlatanlar olacağız. Bu kan lekesi çıkmaz, tarih ve hafıza bunu unutmaz. Unutturmayacağız. 

Yalnızca Müsiad bağlantılı işbirlikçiler değil, Türkiye’de israilin soykırımını besleyen hangi siyasi-ticari oluşum varsa hepsi sırasını beklesin. Her birinin işbirlikleri devam ettiği müddetçe kapısında toplanacağız, ellerimizi yakalarından çekmeyeceğiz. Yaşasın Filistin direnişi, Yaşasın halkların onurlu mücadelesi." (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.