'IŞİD Anadolu'ya yerleşme çabasında'

'IŞİD Anadolu'ya yerleşme çabasında'
Sultanahmet'teki patlama dikkatleri bir kez daha hükümetin Suriye politikasına ve alınacak güvenlik önlemlerine çevirdi. Uzmanlar Türkiye'nin 'büyük bir tehlike' ile karşı karşıya olduğu görüşünde birleşiyor.

İstanbul’daki patlamanın failinin Suriye kökenli bir IŞİD mensubu olduğu belirlendi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, güvenlik birimleriyle yaptığı değerlendirmenin ardından ‘görünür-görünmez’ tüm güvenlik önlemlerinin artırılacağını açıklarken, Türkiye’nin IŞİD’le mücadelede ‘daha sert’ olacağı mesajına vurgu yaptı. Peki Türkiye bundan sonra ne yapacak? 2.5 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’nin Suriye politikasında değişiklikler olabilir mi?

'IŞİD Anadolu'ya kendini ekiyor'

Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Doç. Mehmet Akif Okur DW’nin sorularını yanıtlarken, Ortadoğu’da turistik hedeflere yönelik saldırıların 1992’de Mısır’ta başladığı bilgisini verrdi ve bu tarihten sonra gerçekleştirilen eylemlerin teröristler adına ‘daha cazip’ hale geldiğini söyledi. “Çünkü; ülkedeki turistleri kaçırırken, ekonomiye de çok büyük zararlar veriyorsunuz. IŞİD’nin bundan sonraki eylem stratejisinin bu noktada ilerleyeceğini görmek gerekiyor” diyen Okur, güvenlik önlemleri noktasında ‘istihbarat servislerinin daha aktif hale getirilmesi ve uluslararası toplumla istihbarat paylaşımının daha hızlı ve etkin çalıştırılması’ prensibinin harekete geçirileceğini vurguladı:

“Bu işin özü istihbarattan geçiyor. Türkiye de bir yandan IŞİD’le olan mesafeyi korumak için sınırlarındaki güvenlik önlemlerini artırıyor, bir yandan da istihbarat bilgisini güçlendirmeye çalışıyor. İlginçtir ki IŞİD, Türkiye’deki eylemlerini hiç üstlenmiyor. Türkiye’deki eylemlerin arkasında kimler var bilinmiyor. Bunun da bir anlamı var. IŞİD; Türkiye’ye karşı bir cephe savaşı açmıyor, kendini Anadolu topraklarına ekip, yerleştirmek istiyor. İşte bu da büyük tehlike. Türkiye toprakları IŞİD elemanlarıyla dolup taştığında Türkiye bütün güvenlik sistemini, kodunu yenilemek durumunda ve bunu yapana kadar da neler olacağı bilinmeziyle mücadele etmek durumunda. Bu tehlikeye karşı yeni bir sistem gelişitirilmek zorunda.”

Okur, Suriye politikasında gelinen noktadan sonra çok büyük değişiklikler olmayacağını ancak Türkiye’nin Suriye’den vazgeçmeyeceğini de ekledi:

“Türkiye, fırsat bulursa Musul’da gerçekleştirilecek IŞİD operasyonunda aktif olmak istiyor. IŞİD’e karşı askeri birliklerin eğitiminden de Türkiye’nin sorumlu olmasını isteyen uluslararası güçler var. Türkiye’nin IŞİD’le çatışmayı sürdürmesi, Esad yönetimine dönük baskılarını artırması gerektiğini söyleyen uluslararası güçler önümüzdeki dönemde Suriye’ye karşı yürütecekleri politikada Türkiye’nin de desteğini görmek istiyorlar. Bu da şu anlama geliyor Türkiye; sahada IŞİD’le mücadelede daha aktif olmak istedikçe daha büyük zorluklar yaşanacak. PYD; Türkiye’yi dışlamaya çalışacak. Yine karmaşık bir durumla karşı karşıyayız.”

'Tehlikenin boyutları arttı'

2.jpgEkonomi ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi Başkanı Sinan Ülgen de DW’nin sorularını yanıtlarken Sultanahmet patlamasının ardından Suriye politikasında değişiklik olmayacağını söyledi. “Türkiye zaten bütün riskleri biriktirdi” diyen Ülgen, Türkiye’nin Suriyeli mültecilere karşı uyguladığı ‘açık kapı’ politikasına gönderme yaparak ülkeyi ‘tehlikeli günler’ beklediğine vurgu yaptı:

“Sultanahmet’teki patlama diğer bombalamalardan farklı. Diğer bombalamalar Türkiye kaynaklı bir şebekenin operasyonlarıydı. Bu sefer ki; mülteci olarak Türkiye’ye girmiş Suriyeli bir bomba. Bu da Türkiye’nin karşılaştığı tehlikenin boyutlarını artırıyor. Suriyeli sığınmacılar arasında da bu tip bombacılar çıkabileceğini gösteriyor. Bundan böyle Türkiye için hem Suriye’ye geçişler hem de hem de 2 milyondan fazla Suriyeli mültecinin güvenlik durumu tehlikeli. Ancak Türkiye’nin; mültecilerin soruşturma ve analizini yapacak durumu da yok. Hiçbir güvenlik filtresi uygulanmadan Suriye’den gelenler kabul edildi. Birçok güvenlik önleminden söz ediliyor ancak Türkiye’nin bu riski azaltması gerekir. Türkiye’de bomba her an, her yerde patlayabilir. Bu durumda nasıl güvenlik önlemleriyle ilerleneceği de ciddi kafa karışıklığı yaratıyor. IŞİD’e karşı hiçbir tolerans yok, sert önlemler alınıyor ama sonuçlarının neler olduğu üzerine de değerlendirme yapmak gerekiyor.”

Ülgen; patlamanın ardından Suriye politikasında bir değişiklik gözlemlenmeyeceğini söylüyor:

“Türkiye Suriye konusunda halen Esad odaklı bir çizgide ilerliyor ve gelecekte neler olacağına dair bir öngörüde bulunamıyor. Güvenlik tehlikesinin bu kadar arttığı bir dönemde Suriye politikasında geri dönüşler düşünmek bile mümkün görünmüyor. Türkiye için –olan oldu- noktasında bir durum sözkonusu. Türkiye bundan böyle gücünü tamamen güvenlik önlemlerine ve uluslararası toplumla dayanışmaya ayıracaktır.”

'Türkiye'nin bölgede gücü yok'

Emekli büyükelçi Osman Korutürk DW’nin sorularını yanıtlarken özellikle Türkiye’nin Suriye politikasına dikkat çekti. “Bir komşu ülkenin içişlerine müdahale edilmeye çalışılıyor. Bunun yanlış olduğu görülse bile ısrarlı davranılıyor. Binlerce insan hayatını kaybediyor ama siz yönetimde Esad’ın olmaması gerektiğini söyleyip duruyorsunuz” diyen Korutürk, Türkiye’de üst üste yaşanan bombalı saldırıların aslında “Türkiye’nin bölgede gücü olmadığı”nı da ortaya koyduğunu belirtti:

“1 Kasım seçimleri Türkiye’nin Suriye’de girmiş olduğu bataklıktan kendi özgür iradesiyle çıkamayacağının da bir göstergesiydi. Uluslararası camiayla bütünüyle tersine hareket etse de, aslında büyük bir dayanışma içindeymiş görüntüsü veren Türk hükümetinin, gelinen noktada dış politikada değişiklik yapacak gücü de kalmamıştır. Çünkü ne yapılmak istendiği de bilinmemektedir. –Esad gitsin-mantığını akıllı bir zemine yerleştiremeyince IŞİD’le mücadele, sınır kontrolü gibi temel kavramlar günlük politikalarla geçiştirilmeye çalışılmıştır. Bundan sonra yapılacak açıklamalar da inandırıcı olmayacaktır. Türkiye’deki patlamaların nedeni tamamen Suriye politikasıdır. Ondan önce IŞİD diye bir şey yoktu. Yanlış dış politika Türkiye’ye bölgedeki gücünü kaybettirdi ancak bu bile görülmüyor. Hükümet, neyin ısrarında bunu zamanla göreceğiz.”

Kaynak: DW

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.