Işık: "Diyarbakır'da 61 bin 430 öğrenci yaz Kur'an kurslarına geldi"
Diyarbakır İl Müftü Yardımcısı Abdullah Işık, 32 bin 475'i erkek ve 28 bin 955'i kız olmak üzere toplam 61 bin 430 öğrencinin yaz Kur'an kurslarında eğitim gördüğünü söyledi.
Yaz Kur'an kursları, Türkiye genelinde olduğu gibi Diyarbakır'da da mayıs ayının son haftasında "Camilerde Çocuk Sesi Vatanımın Neşesi" temasıyla başladı.
Konuyla ilgili olarak bilgilendirmelerde bulunan Diyarbakır İl Müftü Yardımcısı Abdullah Işık, kursların 17 Ağustos 2018 tarihinde sona ereceğini söyledi.
Işık, "Okulları tatile giren çocuklarımızı camilere, Kur'an kurslarına veya kendi evlerine en yakın mescitlere, eğlenerek ve oynayarak Kur'an öğrenmeye davet ettik. Çok şükür, bu davetimize icabet ettiklerini gördük. Sayısal verilere baktığımızda bunu görüyoruz. İl genelinde 32 bin 475 erkek öğrencimiz, 28 bin 955 kız öğrencimiz olmak üzere toplamda 61 bin 430 öğrencimiz kurslarımıza geldi. Bin 862 camimizde, 623 Kur'an kursumuzda ve 84 mescidimizde çocuklarımızı misafir ettik. Vatandaşlarımızın kendi imkânlarıyla ayarladığı ve bizden hoca talep ettiği 611 yere de hoca verip, çocuklarımızı Kur'an-ı Kerim eğitimine tabi tuttuk. Yaz Kur'an kursu programımız, güz programı bittikten sonra yani mayıs ayının son haftasında başladı. 17 Ağustos'ta kapanış programıyla sona erecek." dedi.
"Çocuklarımızı ilin değişik yerlerine götürdük, gezdirdik"
Öğrencilere temel dini bilgileri, Kur'an-ı Kerim ve ahlaki ilkeleri anlatıp, sosyal açıdan etkinlikler gerçekleştirdiklerini bildiren Işık, şunları söyledi:
"Temel amacımız, çocukların Kur'an-ı Kerim öğrenmesidir. Kur'an-ı Kerim'in yanı sıra dinini, diyanetini, Allah'ı, peygamberi tanıyacak imanlı bir neslin yetişmesine katkıda bulunmak istiyoruz. Bunun için temel dini bilgileri verdik. Peygamberimizin siyerini anlattık. Ahlaki bazı ilkelerle ilgili hocalarımız dersler verdi. Bunun yanında sosyal ve kültürel etkinliklerimiz oldu. Çocuklarımızı ilin değişik yerlerine götürdük, gezdirdik. Alanında uzman kişileri kurslarımıza davet ettik. Psikologlarımız hâlâ öğrencilerin eğitimleriyle ilgili gerekli katkıları sağlıyorlar."
Eylülün son haftasında güz dönemi programı başlayacak
Yaz Kur'an kurslarındaki bu programın, güz döneminde de devam ettiğini vurgulayan Işık, "Bu program, eylül ayının son haftasında tekrar başlayacak ve yazın yapılan programdan biraz daha yoğun olacak. Çünkü biz, tatile giren çocuklarımızı çok fazla sıkmadan, yormadan, eğiterek ve eğlendirerek Kur'an eğitimi vermeye çalışıyoruz. Eylül ayının son haftasında başlayacak programa, yazın gelen öğrencilerimiz fırsat buldukça gelebilirler, tekrar kayıt yapabilirler. Orta yaşın üstünde kişiler olabiliyor. Onlar da yazın geldikleri gibi eylül ayının son haftasında başlayacak programa katılabiliyorlar. Yaz programının haftalık ders süresi 15 saatken, güz döneminin 30 saat oluyor. Programda görülen dersler aynı derslerdir. Değişen bir şey olmuyor. Sadece biraz daha yoğun oluyorlar." ifadelerini kullandı.
"Yaz Kur'an kurslarını önemsiyoruz"
Işık, özel din eğitimi almayanların, temel dini bilgilerini genellikle bu kurslardan öğrendiklerini dile getirerek, "Yani camide hoca ne anlatmışsa onun üzerine dini bilgilerini bina ettiklerini öğreniyoruz. Bunun için ihtiyaç odaklı kurslar yani 'D' grubu kurslar açıyoruz. Çocuklarımızın zamanı varken dini bilgilerini üzerine inşa edecekleri bir temel veriyoruz. Temel olması hasebiyle bunu çok önemsiyoruz. Hocasından neyi görüyorsa dini anlayışını onun üzerine bina ediyor. Bu açıdan yaz Kur'an kurslarını önemli görüyoruz." şeklinde konuştu.
"Veliler, camiden eve gelen çocuklarını takip etmeli"
Ailelerin, çocukların camide öğrendiklerini takip etme sorumlulukları bulunduğuna dikkati çeken Işık, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hepimiz anne babayız. Birimiz bir işle, öbürümüz başka bir işle iştigal ediyor. Hepimizin ailevi anlamda sorumlulukları var. Tabi, bu sorumluluklar bizi yoruyor. Genelde aileye çok az zaman kalıyor ama bu bizi ailevi sorumluluktan kurtarmıyor. 'Az zamanım var, ilgilenemedim.' deme lüksümüz olmuyor. Ailelerin, çocuklarının camide öğrendiklerini takip etme sorumlulukları var. Nasıl ki okulda ödev verilince takip ediliyorsa özellikle Kur'an okumasını bilen veliler, camiden eve gelen çocuklarını aynı şekilde takip ederlerse o eğitimin anne baba ayağı, veli ayağı tamamlanmış olur. Yoksa bir tarafı hep eksik kalıyor. Diyelim ki çocuk yaz Kur'an kursunu bitirdi, eylül ayında başlayıp dört dönem olarak devam eden kurslara gelemedi. Eğer aile o anlamda çocuğa vakit ayıramasa bazı bilgiler unutulabiliyor. O yüzden o bilgilerin tekrar edilmesi, hocadan öğrendiklerinin sorulması önemlidir. 'Bugün ne öğrendin? Bana anlatacağın bir şey var mı? Hoca sana Peygamber Efendimizle ilgili ne anlattı?' gibi sorular sorarak hem çocukların bu kurslara ilgisini artırırız hem de dini anlamda bir şahsiyet kazandırırız." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.