İslam dünyası Avrupa’nın planlı İslam düşmanlığına karşı harekete geçmeli
HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, yaptığı haftalık dış gündem değerlendirmesinde; Avrupa’nın planlı İslam düşmanlığı ile ümmetin sorunlarını omuzlaması gereken İslam âlimlerine vazifelerini hatırlattı.
Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel’in, ‘terörü’ önlemenin yolu olarak imamları eğitmek için bir Avrupa enstitüsünün kurulması çağrısında bulunmasını değerlendiren Sağlam, “İslam ve Müslüman karşıtlığının adım adım tırmandırıldığı Avrupa’da her gün camilere ve İslami kuruluşlara sistematik fiili saldırılar yapılmaktadır. Ancak bunlar, yönetimler tarafından ‘bireysel eylemler’ olarak değerlendirilip örgütlü yönü örtülmektedir. Avrupa’da ‘teröre karşı’ bir İmam enstitüsü kurulması, devlet ideolojisine göre bir ‘Avrupa İslamı’ arzulandığının açık göstergesidir. Kanunların suç saydığı bir fiili işlemeleri halinde bile gözaltına alınmaları yasal olarak mümkün olmayan 10 yaşındaki çocukların hakaret karikatürlerini tasvip etmediklerini söyledikleri için gözaltına alındıkları Fransa’da ‘terör ve nefret’ konusunda bizzat devlet yetkilileri eğitilmelidir. Zira Müslümanlara karşı nefret ve şiddet devlet politikası haline getirilmek isteniyor.” dedi.
“Irkçı saldırılara karşı İslam dünyası harekete geçmeli”
Avrupa’da artan ırkçı saldırılara değinen Sağlam, “Almanya başta olmak üzere Avrupa’da artışa geçen ve camileri hedef alan ırkçı saldırılara karşı İslam dünyası harekete geçmeli, faşist yönetimlere karşı ortak tavır alma konusunda inisiyatif geliştirmelidir. Aksi takdirde Avrupa ülkelerinde yaşayan Müslümanların ibadet, fikir ve yaşam özgürlüğüne karşı saldırılar artmaya devam edecektir.” uyarılarında bulundu.
"İslam Alimleri ümmetin sorunlarını omuzlamalıdırlar"
Suud Hanedanlığının Müslüman Kardeşler Teşkilatını “Terörist” olarak yaftalamasını eleştiren Sağlam, “Suudi Arabistan Kıdemli Alimler Konseyi, 10 Kasım'da yaptığı yazılı açıklamada, ‘İhvan, İslam'ı temsil etmeyen, sapkın, yöneticilere karşı çıkan, fitne çıkaran, şiddet yanlısı terörist bir gruptur’ ifadelerini kullandı. Hem siyasi hem de ilmi anlamda hiçbir etnik ve mezhebi farklılığa takılmadan, İslam ümmetinin yol göstericiliğini yapması gereken ilmi mercilerin, İslam düşmanlarına şirin görünmek için ümmetin meşru kurumlarına düşmanlık yarışına girmesi acı bir durumdur. İslam Ümmeti, siyasi, anlamda tarihinin en kötü dönemini yaşamaktadır. Başta Filistin, Kudüs ve Keşmir gibi yerler olmak üzere birçok İslam beldesi işgal altındadır. Yemen, Suriye, Afganistan, Libya gibi birçok yerde de iç ihtilaflar ve çıkar çatışmaları nedeniyle Müslümanlar birbirleri ile savaşmaktadır. Yine Yemen, Suriye, Arakan, Güney Afrika, Sudan, Somali’de bu iç savaş ve ambargolar nedeniyle açlık ve hastalıklarla boğuşan milyonlar varlık-yokluk mücadelesi vermektedir.” dedi.
“Müslüman âlimlerin sorumluluğu İslami değerlere savaş açanlara karşı mücadele etmektir”
Müslüman alimlere çağrıda bulunan Sağlam, “Bütün bunlar yaşanırken âlimlerin görevi; ümmetin izzet ve onuru için yıllardan beri mücadele veren İhvan, Hamas ve diğer İslami hareketlerin aleyhinde konuşmak, onları terörist ilan etmek değildir. Âlimlere düşen; İslam coğrafyasını işgal eden emperyalistlere, Kudüs’ü işgal eden Siyonist rejime karşı durmak, ümmeti düşmanlarına karşı birliğe çağırmak ve bu mücadelenin ön saflarında yer almaktır. Müslüman âlimlerin sorumluluğu; başta Fransa olmak üzere Peygamber'e (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ve İslami değerlere savaş açanlara karşı mücadele etmek, ihtilaflar ve iç savaşları bitirmek için çabalamak, ümmetin birlik ve beraberliğini kurmaya çalışmak olmalıdır.” şeklinde ifade etti. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.