“İslam ülkeleri Cenevre’den medet ummamalı”
29 Ocak’ta İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılacak Suriye görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dicle üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Cenevre’nin İslam coğrafyasına yüzyıl önce giydirilen elbisenin 21. Yüzyıldaki versiyonu olduğuna dikkat çekerek, İslam ülkelerinin, sorunlarını artık kendi içinde çözmesi gerektiğinin altını çizdi.
Cenevre görüşmelerinden, Ortadoğu’daki halkların lehine bir sonuç çıkacağına inanmadığını belirten Şeyhanlıoğlu, Cenevre’nin Osmanlı devletinin Arap yarımadasındaki topraklarını bölüp parçalamak için gizlice imzalanan Sykes-Picot anlaşmasının bugünkü adı olduğunu söyledi.
“Suriye 4, Irak 3 parçaya bölünüyor”
Yüzyıl önce Sykes-Picot kapsamında İngiltere ve Fransa tarafından Ortadoğu haritasının belirlendiğine dikkat çeken Şeyhanlıoğlu, bugün ise bu coğrafyanın Amerika ve Rusya tarafından çizilmek istendiğini belirtti.
Suriye’nin dört parçaya bölünmeye sürüklendiğini kaydeden Şeyhanlıoğlu, “Irak üç parçaya bölünüyor. Bu yapılanmada kazançlı çıkarılan örgütlenmeler Batı yanlısı kişiler olacak gibi görünüyor. Bunu daha önce de gördük. Bugün Ortadoğu’yu yüzyıl yöneten diktatörlere baktığımızda Sykes-Picot tarafından desteklenen kişilerdi.” dedi.
Suriye’de 5 yıldan beri savaşın sürdüğünü hatırlatan Şeyhanlıoğlu, batı dünyasının bu süreçte Beşşar Esad’ı iktidardan indirebilecekken indirmediğini ve savaşı körüklediğini ifade etti.
Suriye’de devam eden savaş boyunca 500 bin insanın öldüğüne dikkat çeken Şeyhanlıoğlu, “6 milyon insan mülteci durumuna düştü. 10 milyon insan da kendi ülkesinde mülteci durumuna düştü. Merkezi, üniter bir devletin tamamen dağıldığını görüyoruz. Yeni bir toparlanma sürecinde ‘Bu ülkeyi nasıl toparlayacağız’ sorusu yerine ‘Bu ülkeyi nasıl daha çok kontrolümüze alabiliriz’ düşüncesi hakim. Cenevre görüşmelerinde son üç yılda bu mantığı net bir şekilde görmek mümkündür.” diye konuştu.
“Cenevre, Ortadoğu’yu pay etmenin adıdır”
ABD’nin Haseke’de, Rusya’nın ise Qamışlo’ da üs kurduğunu vurgulayan Şeyhanlıoğlu, Esad’ın, yerinde olduğunu, DAEŞ ile mücadeleyi kimsenin umursamadığını söyledi.
Şeyhanlıoğlu, “Rusya’nın Ortadoğu’ya çekilmesini sağlayan Amerika, İngiltere, Fransa, İsrail ve diğer ülkeler, Ortadoğu haritası üzerinden yüzyıllar sürecek bir paylaşım yapıyor ve bunun adı da Cenevre’dir.” şeklinde konuştu.
“Suriye ve Irak’tan sonra sırada Türkiye vardır”
Suriye’nin artık geri dönüşü olmayan bir yola girdiğine işaret eden Şeyhanlıoğlu, “Bu süreçten sonra kimse Suriye’de merkezi bir devlet beklemesin. Burada PYD, Uluslararası kamuoyunda tanınma ve yasallaştırma aşamasına sokuluyor. PYD’nin kuruluşuna baktığımız zaman 2011 yılında, Celal Talabani’nin elinde Ruslar tarafından kurulduğunu görüyoruz. Burada kaybeden 2 güçten birincisi Suriye halkı, ikincisi ise Türkiye’dir. Zaten Cenevre’de Türkiye’nin hiç istemediği PYD eş başkanı Salih Müslim’in davet edilmesi ortadadır. Bunu da masaya çekeceklerdir. Dün Arapları on parçaya bölenler, bu parçaları da bölüyorlar. Suriye ve Irak’tan sonra sırada Türkiye vardır.” diyerek uyarılarda bulundu.
“İslam coğrafyasına yüzyıl önce giydirilen elbisenin bugünkü adı: Cenevre’dir”
Batının gücü olması halinde Türkiye’yi dahi Cenevre’ye davet etmeyeceğini dile getiren Şeyhanlıoğlu, Türkmenlerin konferansa çağrılmamasının ayrı bir vaka olduğunu ifade etti.
Batının her şeye karışmak istediğini söyleyen Şeyhanlıoğlu, “Suudi Arabistan’ın bir toplantısı gerçekleşecek yarın. Bu toplantıdaki muhalif cihadi gruplara dahi Batı karışarak, bunları listeden çıkartmıştır. PYD’ye onay veren batı, Nusra ve Şam grubuna onay veremiyor. Açıkçası, kendilerinin kontrol edemediği bütün örgütlere ‘Hayır’ diyor. Kendi stratejileri doğrultusunda yüzyıl önce çizdikleri gibi yeni sınırlar çiziyorlar. Yeni bir Suriye, yeni bir Ürdün, yeni bir Irak hatta yeni bir Türkiye şeklinde uygulamak istiyorlar. İslam coğrafyasına yüzyıl önce giydirilen elbisenin adı şuan Cenevre’dir. Bu durum gelecek yüzyılımızı etkileyecektir.” şeklinde belirtti.
“PYD bölgedeki Müslüman ve muhalif olan 13 örgütü saf dışı etti”
Şeyhanlıoğlu, “Tablo şudur: 4’e bölünmüş bir Suriye vardır. Şam’dan Lazkiye’ye kadar Rusya ve Beşşar Esed’in kontrolünde olacak mini bir Suriye, bir kısım muvahhitlerin egemen oldukları Halep ve Humus’un bir kısmı olabilir. PYD son derece organize bir güçtür. PYD aynı zamanda batı tarafından büyük destekler alıyor. PYD bölgedeki Müslüman ve muhalif olan 13 örgütü saf dışı etti. Kendilerinden olmayan her grubu saf dışı ediyor. Maalesef işler, batının istediği çizgide gidiyor.” dedi.
“İslam ülkeleri, Cenevre’den medet ummak yerine sorunu kendi aralarında halletmeli”
İslam ülkelerinin, Cenevre’den medet ummak yerine kendi aralarında birleşmesi gerektiğini söyleyen Şeyhanlıoğlu, Türkiye, İran, Arabistan, Suriye, Irak, Endonezya, Pakistan ve diğer İslam coğrafyalarının toplanarak meseleleri kendi aralarında halletmesi gerektiğinin altını çizdi.
Şeyhanlıoğlu, “Cenevre’de, Moskova’da, Washington'da ya da başka bir yerde sorunlarımıza çözüm aramaktan bıkmadık mı? Biz bunlardan ne zaman hayır gördük? Bosnalıların, Dayton Barış Anlaşmasında Bosna-Hersekliler memnun mu? Filistinlilerin, Oslo görüşmelerinde Yaser Arafat ile İzak Rabin öldürüldü. Hangi görüşme Müslümanların lehine çözüldü. Şuan Libya’ya yönelik saldırılar başladı. Sisi’yi destekleyen mantığın tek isteği vardır. O da İsrail’in bekası, petrolün ve ekonominin batının kontrolünde olacağı bir Ortadoğu siyasal sistemi.” diye konuştu.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.