İslamda Kardeşlik konusu
RAMAZAN MANİSİ:
Göz aydın hepimize,
Mübarek günler bize,
On bir ayın sultanı,
Hoş geldin evimize.
AYET:
"Şüphesiz ki Müminler kardeştir. O halde iki kardeşinizin arasını bulun. ALLAH’tan korkun ki merhamet bulasınız." -Hucurat Suresi: 10-
HADİS:
"En sağlam iman bağı ALLAH için birbirini sevmek ve ALLAH için birbirini sevmemektir." -Buhari: iman 1-
İyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren, sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya biricik lâyık olan...
Vedûd'un iki mânası vardır: 1. Seven, 2. Sevilen.
Allah Teâlâ, kullarını çok sever, onları lütuf ve ihsanına gark eder. Sevilmeye lâyık ve müstehak olan da ancak O'dur.
İSLAMDA KARDEŞLİK
ALLAH’a (C.C.) hamd. Resulu’ne Salat-u Selam olsun.
İslamda kardeşlik ALLAH’ın emri, Resullullah’ın sünnetidir.
İslamda kardeşlik Müslümanların kalplerinin, ruhlarının ve bedenlerinin imanları gereği birleşip aynı anda aynı hedefe kenetlenmesidir. İman bağıyla birbirlerine bağlanmasıdır.
Bağların en güçlüsü olan kardeşliği de önderimiz, örneğimiz ve Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi Vessellem) şöyle tarif ediyor:
"En sağlam iman bağı ALLAH için birbirini sevmek ve ALLAH için birbirini sevmemektir." -Buhari: iman 1-
ALLAH (C.C.) insanlara sayılamayacak kadar nimetler vermiştir.
Bunlardan bazıları bireysel, ailevi ve toplumsal nimetlerdir.
Kardeşlik; ferde, ALLAH’ın (C.C.) emir ve yasaklarını uygulamada yardımcı olur.
Kardeşlik; ferde, canla verilen bir garanti olur.
Kardeşlik; ferde, maddi yönden bir garanti olur.
Kardeşlik; ferde, sosyal işlerde yardımcı olur.
Kardeşlik; ferde, yardımlaşma ve dayanışmayı öğretmede örnek olur.
Kardeşlik: ferde, gayret ve fedakarlıkta öğretici olur.
Kardeşlik; ferde, ailede ve toplumda yapması gerekli olan ahlaki ve içtimai kuralları öğretir.
Kardeşlik; ferde, hak ve hukuka saygılı olmada yardımcı olur.
İslam’a kucak açan ve ona gönül veren Ensar ve Muhacir arasındaki ilişkiler iman, fazilet, başkalarını kendine tercih etme bilinci, eşitlik, karşılıklı sevgi ve muhabbet, hakkı yüceltme ve yayma esasları üzerine kurulmuştu. ALLAH’ta onları hayat nizamımız olan Kur’an’ı Kerimde şöyle anlatır:
"Onlardan evvel Medine’yi yurt ve iman (evi) edinmiş olan kimseler kendilerine hicret edenlere sevgi beslerler. Onlara verilen şeylerden dolayı göğüslerinde bir ihtiyaç meyli bulmazlar. Kendileri de fakr-u ihtiyaç içinde olsalar bile onları öz canlarından daha üstün tutarlar. -Haşr Suresi: 9-
Peygamberimiz (SAV) Müslümanlara sevgi ve kardeşlik toplumunun nasıl bina edileceğini bizzat göstererek öğretiyordu. Sahabeden Muaz (R.A.)’ın elini tutup şöyle buyuruyordu.
"Ey Muaz vallahi hiç şüphesiz ben seni seviyorum. Sonrada sana nasihat ediyorum.
Ey Muaz! Her namazın peşinden, ‘ALLAH’ım bana zikrin, şükrün ve ibadetin için yardın et’ demeyi unutma."
Kardeşlikle ilgili bazı ayet ve hadisleri yorumsuz olarak mealen siz düşünün ve yorumlayın.
"Şüphesiz ki Müminler kardeştir. O halde iki kardeşinizin arasını bulun. ALLAH’tan korkun ki merhamet bulasınız." -Hucurat Suresi:10-
"Hani siz birbirinizin düşmanları idiniz de O (cc) kalplerinizi ısındırıp birleştirmişti. İşte onun bu nimeti sayesinde din kardeşleri olmuştunuz." -Al-i İmran Suresi: 103-
"Onlar birbirlerine karşı şefkatli, merhametli ve alçak gönüllüdürler." -Maide Suresi: 54-
"Nefsim kudret elinde olan ALLAH’a yemin ederim ki, İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. Size yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir şey göstereyim mi? Aranızda selamı yayınız." -Müslim-
"ALLAH’u Teala buyurdu ki; Benim için birbirlerini sevenlere, benim için oturanlara, benim için birbirlerini ziyaret edenlere ve benim için sadaka verenlere muhabbetim vacip oldu." -Hadisi Kudsi-
"Müminler birbirini tutan tuğlalardan yapılmış duvar gibidir." -Müslim-
"Müminlerin birbirlerini sevmelerinde, birbirlerine acımalarında ve birbirlerine şefkatlerindeki misalleri bir uzvu ağrıdığında diğer uzuvları da o ağrıdan müteessir olan bir vücuttur." -Müslim-
"Müminler gözü ağrıyınca her yeri başı ağrıyıncada her tarafı ağrayan bir insan gibidirler." -Müslim-
"Ey ALLAH’ın kulları kardeş olun. Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zülüm etmez. Ondan yardım elini çekmez ve onu küçük görmez. Takva işte buradadır. Kişiye şer olarak Müslüman kardeşini hakir ve küçük görmesi yeter." -Müslim-
"Şu üç şey kimde varsa O imanın tadını almıştır. ALLAH ve Resûlu’nu her şeyden daha çok sevmek, sevdiğini (kardeşini) ALLAH için sevmek ve ateşe atılmaktan korktuğu gibi ALLAH kendisini kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmekten de öylece korkmak." -Buhari-Müslim-
"Kendisi için sevdiğini kardeşi içinde sevmedikçe tam iman etmiş olamaz. -Buhari, Müslim-
"Birbirini seven iki kişinin en üstünü arkadaşını en çok sevendir." -Buhari-
"Mümin Kardeşinin aynasıdır. Mümin müminin kardeşidir. Onun malını korur ve onu kollar." -Buhari-
"Kişi kardeşine zalimde olsa mazlumda olsa yardım etsin. Zalim ise ona engel olsun. Bu ona bir yardımdır. Mazlum ise ona yardım etsin." -Müslim-
"Kabul olunması açısından duaların en süratlisi insanın başka birine onun arkasından yaptığı duadır." -Buhari-
İmtihan bitmeden, zaman tükenmeden ve can bedenden ayrılmadan bir daha bin daha düşünelim. ALLAH’ım bizi affet.
İslami vahyi ışığında anlayıp kardeşliği asrı saadette yaşandığı gibi yaşayıp dünya ve Ahiret huzurunu, saadetini kazanma ümidiyle…
Duamızın (işimizin) başı da sonu da ALLAH’a (C.C.) hamd etmektir.
İKİ KÖLE
Zamanın birinde bir hükümdar köle pazarından iki köle satın aldı. Kölelerden biri güzel yüzlü, tatlı dilli, hoş kokulu idi. Diğeri asık suratlı, çirkin ve ağız kokuluydu. Konuşmasını pek beceremiyordu.
Hükümdar hangisini ötekinin emrine vereceğine karar vermek için onları bir sınavdan geçirmek istedi. Bu nedenle önce güzel yüzlü köleye iltifatlarda bulunup hamama gönderdikten sonra, çirkin köleyi yanına çağırdı ve ona şöyle sordu:
— Ben seni beğeniyorum. Gerçekte bir köle değil, yüz köleye bedelsin. O kıskanç bizi senden soğutmaya çalışıyordu. Senin hakkında çok kötü laflar etti. “Güvenilmez, hırsızın tekidir.” Diyor. Sana göre o nasıl birisi sen anlat, sana güveniyorum.
Çirkin köle:
— Arkadaşım doğru sözlüdür, güvenilir biridir, diye arkadaşını övdü. Şu ana kadar bana bir zararı dokunmadı. Size de dokunmaz.
Hükümdar ne yaptıysa bir türlü o köleye aleyhinde söz söyletemedi. Yeminler ederek onun güzel huylarını saymaya başladı. Nihayet güzel yüzlü köle hamamdan geldi. Bu defa hükümdar çirkin olanı hamama gönderdi ve güzel yüzlü köle ile konuşmaya başladı:
— Sıhhatler olsun. Yıkanınca tertemiz olmuş ve daha da parlayıp güzelleşmişsin. Ama o çirkin köle senin hakkında güzel şeyler söylemedi. Birçok kötü huyunun olduğunu söyledi. “Güvenilmez ona, hırsızın tekidir. Aman sakın onu bir işe tayin ederseniz yalnız bırakmayın” diye tembihlerle bulundu. Acaba öyle mi?
Güzel yüzlü köle birden bire kızdı ve öfke damarı kabardı:
— O pisin tekidir. Ona inanma, beni kıskandığı için böyle söylüyor. Asıl ona güvenilmez.
Arkadaşı hakkında bir sürü kötü söz sayıp dökmeye başladı.
Hükümdar:
— Yeter anlaşıldı, diyerek onu susturdu. Seni onunla, onu da seninle tanıdım.
Diğer köle geldiğinde ikisini birden karşısına aldı ve aralarında yaptığı denemeyi açıklayarak nedeni de anlattı.
Sonra onlara:
— İkinizin de cevherini, özünü anladım. Birinizin yüzü çirkin; ama içi ve kalbi güzel, yüce ahlaklı, diğerinizin yüzü güzel; ama içi güzel değil, kötü ahlaklı, dedi.
Sonra yüzünü güzel olana döndürerek:
— Sen onun emrinde olacaksın, haydi gidin, dedi.
Sonunda her köle hak ettiği makamda kaldı.
HAZIRLAYAN: VEYSİ DEMİR HÜR24
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.