İslami alimleri: Filistinliler işlerini, aşlarını bırakıp Mescid-i Aksa’yı savunuyor
Mardin Artuklu Üniversitesi Kudüs ve Filistin Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından 'Beytülmakdis Konuşmaları' programı, düzenlendi.
İslam ülkelerinin Alimler Birliği Başkanlarının katılımıyla Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleşen program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Programın açılış konuşmasını Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar yaptı.
Programda İslam Alimleri, Kudüs'teki durum, Müslümanlara yapılan haince saldırılar, Beytülmakdis’i (Mescid-i Aksa) koruma fikirleri hakkında önemli konuşmalar gerçekleştirildi.
Konuşmacılar ayrıca, vefat eden Şeyh Yusuf el-Karadavi için Yüce Allah'tan rahmet temennilerinde bulunarak vefattan dolayı çok üzüntülü olduklarını ifade ettiler.
Sözlerine Şeyh Yusuf Karadavi’ye rahmet temennilerinde bulunarak başlayan konuşmacılardan Sudan Alimler Birliği Başkanı Dr. Abdulhey Yusuf, şu an Müslümanların en önemli meselesinin Kudüs olduğunu belirtti.
Dr. Yusuf, şu an uğraşılması gereken tek meselenin, ümmetin büyük meselesi olan Mescid-i Aksa olduğunu hatırlatarak, "Nitekim yaşadığımız zaman insanları ihtilaflı meselelerle uğraştırma zamanı değildir. İnsanları ümmetin büyük meseleleriyle buluşturmamız gerekiyor. Bu buluşmaların en büyüğü de Kudüs ve Mescid-i Aksa meselesidir. Allah’tan dileğim sizleri bu hususta muvaffak eylemesidir." şeklinde konuştu.
“Siyonistler dünya gözünde iyi ve haklı gösterilirken Filistinliler terörist olarak gösterilmektedirler”
Sudan Alimler Birliği Başkanı Dr. Abdulhey Yusuf
Dr. Abdulhey Yusuf, "Allah Şeyh Alim İmam Yusuf Karadavi’ye rahmet eylesin. Sözlerime ona rahmet okuyarak başlamak istiyorum. Rabbim mekanını cennet makamını âlî eylesin. Müslümanların en önemli meselesi olan Kudüs, kasti olarak insanların gözünde farklı gösteriliyor. Siyonistler dünya gözünde iyi ve haklı gösterilirken Filistinliler terörist olarak gösterilmektedirler. Bu hususu düzeltmek, insanlara açıklamak sizlere düşüyor. Bu yanlışı doğruya tebdil etmek sizlerin boynunun borcudur. Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın (Cellecelaluhü) şöyle buyurduğunu görmekteyiz: ‘İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti Kitap’ta açıklamamızdan sonra onları gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lânet eder hem de bütün lânet etme konumunda olanlar lânet eder.’ (Bakara, 159) Bizler bu ayetin uyarılarını dikkate alarak Kudüs ve Mescid-i Aksa meselesini anlatmalıyız." ifadelerini kullandı.
“Onun en meşhur olduğu şey Mescid-i Aksa ve Kudüs’ü savunmasıdır”
Mısır Uluslararası İslam Peygamber'ine Destek Birliği Başkanı Dr. Muhammed Sağir
Mısır Uluslararası İslam Peygamber'ine Destek Birliği Başkanı Dr. Muhammed Sağir, Şeyh Yusuf el Karadavi'nin vefatına derinden üzüldüklerini onun en meşhur olduğu şeyin Mescid-i Aksa ve Kudüs’ü savunması olduğunu aktardı.
Dr. Muhammed Sağir, vefat eden Şeyh Yusuf el Karadavi'nin hayatından önemli kesitlerinden bahsederek, "Şeyhul İslam İbn’il Kayyim şöyle diyor: 'Kim bir şeye lazım olursa onunla bilinir ve onunla meşhur olur.' Bugün biz Mardin’de asrımızın alimi ve imamı olan Yusuf El-Karadavi 'nin vefatını teessürle öğrendik. Hepimiz onun öğrencileriyiz. Nitekim şu an dediğimiz her şey, yazdığımız ve insanlara ilettiğimiz her şey ilmin bereketiyledir. Allah İmam Yusuf El-Karadavi’ye rahmet eylesin. Onun en meşhur olduğu şey Mescid-i Aksa ve Kudüs’ü savunmasıdır. Hicri olarak 100 yaşında vefat etti. Bu süreç boyunca 200 kitap ve 100 cilt eser yazdı. Tüm bunları bilgisayar ile değil elleriyle yazmıştır. O bir ümmete bedel bir alimdi. Suriye, Libya, Mısır vb. bütün ülkelerdeki devrimleri destekledi ve zalimlere karşı dimdik ayakta durdu." ifadelerini kaydetti.
Türkiye’deki darbe girişiminde kendilerinin de o sırada bulunduklarını ifade eden Dr. Sağir, Türkiye’deki darbe girişiminde ben de buradaydım. O gece Türkiye halkıyla beraber Ya Allah Bismillah Allah'u Ekber sloganlarını attım. Yusuf Karadavi de bu darbeyi lanetledi. Selahaddin-i Eyyubi’nin, Abdulhamit Han’ın, Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesellem)’in davası sizin boynunuzda emanettir. Bu emanete sahip çıkın." dedi.
Şeyh Yusuf el Karadavi'nin yaşamış olduğu bir hatırayı dile getiren Dr. Sağir, "Şeyh Yusuf el Karadavi Gazze'ye gittiğinde orada Kassam Tugaylarıyla bir araya geldi. Orada bulunan Tugaylar ona şunları söylediler, 'Ey İmam, sen 2 bin sayfayla cihat fıkhını yazdın. Biz de o yazdığın cihat fıkhını Gazze'nin ve Kudüs'ün eteklerinde meydanda uyguladık.' Bu ifadeleri ona aktarınca gözlerinden yaşlar akmaya başladı. İşte böyle Yusuf el Karadavi direnişin Şeyhidir." ifadelerini aktardı.
“Yüce Allah her asırda dinini tecdit edecek müceddid alimler gönderir”
Libya Alimler Birliği Genel Başkanı Şeyh Sami El Saidi de İmam Yusuf el- Karadavi’ye rahmetle sözlerine başladı.
Libya Alimler Birliği Genel Başkanı Şeyh Sami El Saidi
Dr. Şeyh Sami El Saidi, "Allah Şeyh Alim İmam Yusuf el- Karadavi’ye rahmet eylesin. Sözlerime ona rahmet okuyarak başlamak istiyorum. Rabbim mekanını cennet makamını âli eylesin. Değerli kardeşlerim İslam’ın mesajı kıyamete kadar baki kalacaktır. Hadiste de geçtiği üzere yüce Allah her asırda dinini tecdit edecek müceddid alimler gönderir. Sizler işte bahsedilen o alimlerdensiniz inşallah. Biz Müslümanların da bu çabaya nail olmasını yüce Allah'tan temenni ediyorum. Allah ilmimizi, malımızı, gençliğimizi, ömrümüzü bize soracaktır. Kıyamet gününde bunların hesabını vermeden geçemeyeceğiz." dedi.
Ümmetin en önemli meselenin Filistin ve Mescid-i Aksa meselesi olduğunu belirten Dr. Saidi, "Ümmetin meseleleri çoktur. Bunların en önemlisi ve öncelenmesi gereken ilk mesele Filistin ve Mescid-i Aksa meselesidir. Bizler Filistin ve Kudüs’teki kardeşlerimizi gördük. Onlar işlerini, aşlarını, evlerini ve ailelerini bırakıp Mescid-i Aksa’yı yani İslam’ın mukaddesatlarını korumak için fedakarlıklar gösterdiler. Kudüs meselesinin başarısı için dışardaki Müslümanların da mücadele etmeleri ve uğraş göstermeleri gerekmektedir. Bu olmadan bu mesele başarıya ulaşmayacaktır." şeklinde konuştu.
“Alimin ölümü alemin ölümüdür”
Irak Davetçiler ve İmamlar Birliği Başkanı Dr. Said Lafi, Şeyh Yusuf el-Karadavi‘nin vefatını hatırlatarka "Alimin ölümü alemin ölümüdür" sözüne atıfta bulundu.
Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün en eski tarihlerine ve Kudüs'e gösterilen fetih çabalarına değinen Dr. Lafi, "Kudüs meselesinin önemini hepiniz idrak etmektesiniz. Bunu tekrarlamak yerine sizleri biraz tarihe götürmek istiyorum. Selahaddin-i Eyyubi’nin Kudüs’ü fethi zamanına götürmek istiyorum. Selahaddin-i Eyyubi zamanında ve öncesinde insanlar ‘neden Mescid-i Aksay’a gidiyoruz, diğer ülkelerimiz şehirlerimiz de işgal altındadır. Niye Kudüs’ü önceliyoruz’ şeklinde serzenişler yapmışlardı. Bu serzenişleri biz günümüzde de görmekteyiz. Fakat Selahaddin-i Eyyubi zamanında hiçbir zaman Aksa’nın fethi için mücadele bitmemiş, onun için hazırlıklar her daim yapılmaya devam etmiştir." bilgilerini aktardı.
Dr. Lafi, "O dönem Mescid-i Aksa necislere terk edilmişti. Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşunca temizlenmiş ve hutbe okunması için hazır hale getirilmişti. Herkes orada hutbe okumak istiyor. Herkes Selahaddin-i Eyyubi’ye bakıyordu. Nitekim bu şerefe bütün alimler nail olmak istiyorlardı. Selahaddin-i Eyyubi 4 ay önce Kudüs’ün fethi ile ilgili şiir yazan bir alimi çağırdı. Bu alimin ismi Muhyiddin El-Kureyş'iydi. O hutbeye normal standardın dışında şu ayet-i kerime ile başladı: 'Böylece zulmeden o toplumun kökü kesildi. Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.' (En’am, 45) Rabbim bizlere de Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne kavuştuğu günleri göstersin. Orada okunacak hutbeye iştirak etmeyi hepimize nasip eylesin." şeklinde kaydetti
“Filistin sadece Araplar için veya Filistinliler için değildir”
Filistin Alimler Birliği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri
Filistin Alimler Birliği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri, Ümmetin alimlerini zafer ile müjdeleyerek Filistin meselesinin sadece Arapların veya Filistinlilerin değil bütün ümmetin meselesi olduğunu vurguladı.
Dr. Nevvaf Tekruri, "Biz ümmetin alimlerini zafer ile müjdelemek istiyoruz. Filistin sadece Araplar için ve Filistinliler için değildir. Bu mesele bütün ümmet içindir. İşte dünyanın her bölgesinden alimler buradadır. Bu durum Kudüs davası için mücadele etmenin hepimizin vazifesi olduğunu ortaya koymaktadır." ifadelerini kullandı.
Şeyh Yusuf el Karadavi'ye değinen Dr. Tekruri, onun gibi alimlerin çaba gösteren Müslümanlar arasından da çıkabileceğini belirterek, "Şeyh Yusuf el-Karadavi, Aksa Şeyhi idi. Onu bu şekilde isimlendirmiştik. Onun gibi alimler Türkiye’den, Mardin’den, Diyarbakır’dan da neden çıkmasın ki. Karadavi sadece bir alim değildi. O aynı zamanda bir davetçi kimliğine sahipti. Değerli hocalarım bizler malımız, mülkümüz veya makamımız ile kurtulmayacağız. İmanımız ile kurtulacağız." dedi.
Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıların olduğunu ifade eden Dr. Tekruri, “Şu an Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılar var. Bu saldırılar her zamanki saldırılar gibi değildir. Aksine daha çetin bir şekilde devam etmektedir. Nitekim Yahudiler Mescid-i Aksa’yı yıkmak ve Süleyman tapınağını inşa etmek istiyorlar. Alimler, imamlar, davetçiler her Cuma hutbesinde, her namaz sonrasında belki de her an ve zamanda Mescid-i Aksa meselesini savunmalı ve bu uğurda mücadele etmelidirler. Mescid-i Aksa hepimizindir. Fakat biz Mescid-i Aksa’mızı ve İslam topraklarımızı yönetmekten ve savunmaktan maalesef aciziz. Tekrardan bu şerefe ulaşmamız gerekiyor." şeklinde vurguladı.
Hep birlikte Mescid-i Aksa meselesi için ayakta durup mücadele etmenin gerekliğini vurgulayan Dr. Tekruri, "Bugünden gelecek ayın sonuna kadar Yahudilerin kutlayacağı onlara has olan bazı bayramlar mevcuttur. Bu süreçte mutlaka mücadele etmeliyiz ve onların propaganda ve saldırılarına karşı insanları bilinçlendirmeliyiz. Hep birlikte Mescid-i Aksa meselesi için ayakta durup mücadele etmeliyiz. Kendi şehrimizde, farklı şehirlerde hatta Türkiye dışına çıkıp bu mesele için insanları bilinçlendirmeliyiz. Üzerimize düşen vazifemizi yapmalıyız. Bu bizler için bir zorunluluktur." dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.