İslam’ın yayılması Avrupa’yı rahatsız ediyor

İslam’ın yayılması Avrupa’yı rahatsız ediyor
Uluslararası Müslüman Âlimler Derneği (UMAD) Gaziantep Şube Başkanı Ömer Mert, İslamofobi adı altında Avrupa devletlerinin İslam’a ve Müslümanlara karşı fiili bir saldırı içinde olduğunu ifade etti.

Batı dünyasında İslam’a ve Müslümanlara yönelik ‘İslamofobi’ adı altında artan şiddet eylemlerini değerlendiren STK temsilcileri ile vatandaşlar, İslam’ın yayılmasının Avrupa’yı rahatsız ettiğine dikkat çektiler.

Batı dünyasında İslamofobi ve yabancı düşmanlığı gün geçtikçe daha da tehlikeli boyutlara ulaştı. Her fırsatta dünyaya insan hakları başta olmak üzere hoşgörü ve özgürlükler dersi vermeye yeltenen Batı ülkelerinde, gün geçmiyor ki Müslümanlara yönelik yeni bir saldırı gerçekleşmesin. Son olarak Kanada'da bir camiye düzenlenen silahlı saldırı sonucu 6 Müslüman şehit edildi.

Son zamanlarda Batı dünyasında giderek artan İslam düşmanlığı ve İslamofobiyi değerlendiren STK temsilcileri ile vatandaşlar, Müslümanlara karşı artan saldırı baskı ve kısıtlamaları, medya kuruluşlarının Müslümanlar için çizdiği bu zehirli tabloya rağmen, dünyadaki İslami uyanış dalgasının her geçen gün yayılmasına bağladılar.

Uluslararası Müslüman Âlimler Derneği (UMAD) Gaziantep Şube Başkanı Ömer Mert, Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral ile vatandaşlar, İslamofobi’nin oluşturulmuş bir algı olduğunu ve Batı dünyasının İslam coğrafyasında yürüttüğü özel bir savaş olduğuna vurgu yaptılar.

Uluslararası Müslüman Âlimler Derneği (UMAD) Gaziantep Şube Başkanı Ömer Mert, İslamofobi adı altında Avrupa devletlerinin İslam’a ve Müslümanlara karşı fiili bir saldırı içinde olduğunu ifade etti.

Batıda İslam düşmanlığının yeni olmadığına dikkat çeken Mert, “ABD başkanının İslam ülkelerine yönelik koyduğu ambargo, öncesinden de belki son yüzyılda artarak devam eden cami düşmanlığı, Peygamber Efendimize yönelik saldırılar, karikatür krizi, camilere domuz kafası koyma gibi hakaretler, aslında tek kelime ile özetlenebilir: ‘İslamofobi’. Yani İslam karşıtlığı ve düşmanlığı batının nefret anlayışıdır. ” dedi.

“İslamofobi’nin temelinde Hak-batıl mücadelesi vardır”

İslamofobi’nin insanlık tarihi ile başladığını belirten Mert, “Hak-batıl mücadelesi aslında tarihi seyir ile eşdeğerdir. İslam düşmanlığı Kabil’in kardeşi Habil’i katletmesi ile başlamıştır. İslam düşmanlığının günümüzde artarak devam etmesinin temel sebebini iki şarta bağlıyorum. Birincisi Müslümanların Avrupa’da ve ABD’de sayılarının artıyor olmasıdır. İkincisi ise Müslümanların maddeten eskiye oranla özellikle Avrupa’da ve ABD’de biraz gelişme göstermeleridir. Bu iki neden İslamofobi’yi tetikliyor diye düşünüyorum. Ama aslında İslam ve Müslümanlara karşıtlığının asıl nedenini, ‘Yahudi ve Hristiyanlar sizden asla razı olmayacaklar. Siz onların dinine girinceye kadar’ ayeti bize gösteriyor. Yani İslamofobi’nin temelinde hak-batıl mücadelesinin kendisi vardır.” ifadelerini kullandı.

“İslam fetih dinidir, işgal dini değildir.”

İslam dünyasının ve Müslümanların İslamofobi’ye karşı projeler geliştirmesi gerektiğini belirten Mert, “Bizler Müslümanlar olarak bu İslam düşmanlığını reddediyor ve kınıyoruz. Buna karşı projeler geliştirmek gerektiğinin farkındayız. Batı dünyası her zaman olduğu gibi Müslümanlara sürekli zulmetmiştir. Bu apaçık bir şekilde ortadadır. Batı dünyası İslam’ı en büyük bir tehlike olarak görüyor. Ama İslam medeniyeti ve biz Müslümanla, Yahudilere ve tüm gayr-i Müslimlere dahi kucak açmışız. Bizim sınırlarımız içerisinde yaşayan gayr-i Müslimlere hiçbir baskı ve şiddet uygulamamışız. Biz yürekleri fethetmişiz. Daha sonra büyük fetihler gerçekleştirmişiz. İslam fetih dinidir. İşgal dini değildir. Ama Avrupa’ya bir şekilde iltica eden Müslümanlara büyük baskılar yapılıyor. Müslümanların da bu gelişmelere karşı çok dik durması lazım. Müslümanlar, Yahudi ve Hristiyanların kendilerinden razı olmayacağını bilmelidirler. Avrupa Birliği kapısında beklememelidirler. Müslümanlar kendi arasında bir birliktelik sağlayıp bu nefret politikasına karşı dik durmalıdırlar.” şeklinde konuştu.

Her yerde akan kanın Müslüman kanı olmasına rağmen batının ayakta kalabilmek için daima kendisini haklı olarak tanıttığının altını çizen Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral da, İslamofobi’nin bilinçli bir şekilde oluşturulmuş bir algı olduğunu söyledi.

Kanada'da bir camiye düzenlenen silahlı saldırı sonucu 6 Müslümanın şehit edildiği olayı kınayan Göral, “Dünya geneline baktığımız zaman akan kan hep Müslüman’ın kanı. Bu kendi ülkesinde de başka ülke de olsa durum aynıdır. Terörist ilan edilenler Müslümanlardır. Bu bir algı operasyonunun sonucudur. En son Kanada’da yapılan Müslüman katliamı da kasıtlı olarak yapılmıştır. Bundan amaç,  oradaki Müslümanları tahrik etmek, harekete geçirmek veya sindirmek ile buna benzer bazı nedenlerden dolayı Kanada’da böyle bir olay yaşandı. Müslümanlar kendi ülkelerinde de aynı şekilde bu katliamları yaşıyorlar.” dedi.

“Hiçbir zaman bir kafir Müslüman’ı dost edinmez”

Batının İslam düşmanlığını apaçık bir şekilde ilan ettiğini ve gizleme gereği bile duymadığına vurgu yapan Göral, “Daha önce batılı ülkeler yapmış oldukları bu gibi şeyleri saklıyor ve gizliyorlardı. Veya direk kendileri ‘biz yapıyoruz’ demiyorlardı. Dolaylı bir şekilde bunları yapıyorlardı. Fakat şu anda bunu artık alenen yapıyorlar. ABD Başkanı Trump açık bir şekilde ‘ben Müslümanları kendi ülkemde istemiyorum’ diyerek bununla ilgili kanunu da imzaladı. Müslümanların artık uyanması ve uyanık olmaları lazım. Hiçbir zaman bir kafir Müslümanı dost edinmez. Günümüzde artık alenen açıklanıyor. Bu yüzden Müslümanların birlik ve beraberlik içinde olmaları ve birlikte hareket etmeleri lazım. Suriye’de yaşanan olaylar aynı şekilde. Yine bu gibi olayların batılı ülkelere taşınması zaten kasıtlı olarak yapılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Müslümanlar üzerinde oynanan oyunların hiç bir zaman bitmediğini ve bitmeyeceğinin de altını çizen Göral, Müslümanların, Batı dünyasının kendilerine karşı yapmış olduğu bu oyunları feraset içerisinde anlamaları, birlik ve beraberlik içinde ümmet ruhu ve bilinci ile hareket etmeleri gerektiğini ifade etti.

Göral, “Şu anda Suriye ve Mısır’daki olaylar biraz durdu. Şimdi ise ‘biz ne şekilde Müslümanları tekrar harekete geçiririz’  hesabını yapıyorlar. Bunlar hepsi bir oyunun parçasıdır. Şu anda Suriye’de ateşkes ilan edildi. Artık Müslümanların kanı akmayacak mı? Müslümanlar üzerinde oynanan oyunlar bitecek mi? Kesinlikle hayır. Müslümanlar üzerinde oynanan bu oyunlar hiç bir zaman bitmedi ve hiç bitmeyecek. Müslümanların buna karşı yapacakları şey uyanık olmaktır. Kafirlerin kendilerine karşı yapmış olduğu bu oyunları feraset içerisinde anlamaları, birlik ve beraberlik içinde ümmet ruhu ve bilinci ile hareket etmeleri gerekir. Kanada’da olan bu olay gerçekten çok vahimdir. Bunu lanetleyerek kınıyorum.” diye konuştu.

Avrupa’da İslam’ın yayılmasının birilerini rahatsız ettiğini dile getiren vatandaşlar ise, ‘İslamofobi’ adı altında Avrupa devletlerinin İslam’a ve Müslümanlara karşı fiili bir saldırı başlattığını kaydettiler.

 

“Batı ve ABD İslam düşmanıdır”

ABD’ye Başkanı Donald Trump’ın daha seçilmeden önce İslam karşıtı biri olduğunu defalarca dile getirdiğini belirten İsmail Çetin, “Batı ve ABD İslam düşmanıdır. Trump’ın gelmesi ile birlikte bir değişiklik oldu. Trump gelmezden önce İslam karşıtı biri olduğunu söylerdi. Trump ABD ve dünya için bir felakettir. Ortadoğu’da Müslümanlara karşı çıkan da, Ortadoğu’yu ve Müslüman ülkeleri karıştıran da ABD’dir. Bu konuda Müslümanların uyanık olmaları gerekir.” dedi.

Dünyada işlenen bütün zulümlerin arkasında ABD ve Avrupa’nın olduğunu belirten Sema Güngör ise, şöyle konuştu:

“Bu tür olaylar çok yanlıştır. Her zaman kınıyoruz. Fakat bu, aslında şaşırtıcı bir olay değildir. Çünkü bu, batının her zaman yaptığı bir şeydir. Müslümanların ölümüne hep göz yumuyorlar. Sadece Kanada’da camiye yönelik bir saldırı değil. Halep’te de ölen insanlar var. Batı bunların hepsine her zaman sessiz kalmıştır. O yüzden pek şaşırmadım. Tabi ki camiye saldırı çok yanlıştır. İlk önce Türkiye’deki Müslümanların birleşmesi gerekiyor.”

Batı dünyasının İslam düşmanlığının sürekli devam edeceğini belirten Ahmet Aktaş da, camilere yönelik saldırıları kınarken, Yaşar Coşkun da, İslam inancının özellikle Avrupa'da bir kesim tarafından bilinçli olarak yanlış tanıtılmaya çalışıldığına dikkat çekti. (İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.