İstanbul “Dünya Kudüs Günü” için yürüdü
İstanbul Fatih Camisinde cuma namazının ardından başlayan yürüyüş, saraçhane parkına kadar devam etti. Yürüyüş esnasında sık sık ‘İstanbul’dan Kudüs’e direnişe bin selam, siyonist israil Filistin'den defol, Mescid-i Aksa onurumuzdur, kanımız canımız feda olsun Asa’ya, siyonist elçilik kapatılsın, yaşasın Filistin direnişimiz" şeklinde sloganlar atıldı.
Aralarında Fatih Akıncıları, Kudüs-Der, Mustazaflar Cemiyeti, Bilinç-Der, MTTB, Kevser Vakfı, Saadet Partisi Fatih Gençlik, Ak Parti Fatih Gençlik, Yeniden Refah Partisi, Umut Işığı Derneği, Akabe Vakfı, Genç Osman Vakfı gibi STK’ların bulunduğu Dünya Kudüs Günü Platformu ‘Dünya Kudüs Günü’nün 40’ıncı yılı münasebetiyle bir yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi.
Saraçhane Parkında bir araya gelen yüzlerce Kudüs sevdalısı Müslüman sıcak havaya aldırış etmeden program sonuna kadar alandan ayrılmadı. Yasin Aydoğan’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program grup İslami Direniş’in seslendirdiği ezgilerle devam etti.
“Şehitlerin kanı Amerika ve israilin kalbine korku salmıştır”
Programa katılan Şehid Abbas Musavi’nin kızı Betül Musavi basın açıklamasından önce kısa bir konuşma yaptı.
Filistin sorununu gündemde tutmak için bu günü Dünya Kudüs Günü olarak ilan edildiğini belirten Musavi, Kadir Gecesi'nin de içerisinde bulunduğu Ramazan’ın son 10 gününe önem verilmesi gerektiğini söyledi.
Musavi, “Kudüs günü diğer mübarek günlerle aynı öneme sahiptir. Kudüs’ün ihyası İslam’ın ihyasıdır. ‘Dünya Kudüs Günü’ İslam dünyasının uyanmasında büyük bir öneme sahiptir. Bu direniş şehidlerin mübarek kanlarının üzerinde yükselmiştir. Şehitlerin kanı Amerika ve israilin kalbine korku salmıştır. Direnişle birlikte inşallah Kudüs’ta namaz kılacağız." dedi.
"Filistin ve Kudüs üzerinde alçakça ve namertçe hesaplar yapmaktadırlar"
Platform adına basın açıklamasını okuyan Recep Yiğit, İslam ümmeti ve insaniyetin ortak değeri, İslam tarih ve medeniyetimizin mukaddes mirası, Filistin’in ebedi başkenti olan Kudüs için bir araya geldiklerini söyledi.
Yiğit, “Habil ile Kabil arasında başlayıp tarih boyu süregelen Hakk ile batıl mücadelesinde, genelde tüm dünyada, özelde ise bölgemizde gelişen hadiseler, hem insanlık alemi, hem de İslam Ümmeti olarak hepimizi tarihi bir dönüm noktasına, varoluşsal bir ayrımın eşiğine getirmiş durumdadır. Azgınlıkta hiçbir sanır tanımayan zamanın firavunları ve bölgesel müttefikleri tam bir küstahlıkla İslam ülkelerine, ümmetimizin kutsalları ve değerlerine saldırmakta, geçmişte hiç görülmediği şekilde tamamen arsız ve pervasızca, özellikle Filistin ve Kudüs üzerinde alçakça ve namertçe hesaplar yapmaktadırlar. “dedi.
“Kudüs’ün siyonist rejimin egemenliğine bırakılması ve Filistin direnişinin tüm kazanımlarının sıfırlanmasıdır”
Donald Trump’ın ABD başkanı olmasıyla birlikte başlayan yeni dönemde, dünyada ve bölgede Amerikan çıkarları ve siyonist rejimin güvenliğini tehdit eden tüm güçler ve bütün direnç noktalarının topyekun sindirilmesi üzerine kapsamlı bir plan ortaya konulduğunu ve bu bağlamda “Yüzyılın Anlaşması” adıyla tüm zamanların en büyük ihanetinin ortaya konma istediğini belirten Yiğit, "Kudüs işgalcisi Siyonist rejimin güvenliği ve daha da genişletilmesi amacıyla hazırlanan bu planın birinci hedefi de, direniş ekseninin kalbi olan Filistin davasının tamamen bitirilmesi, Kudüs’ün siyonist rejimin egemenliğine bırakılması ve Filistin direnişinin tüm kazanımlarının sıfırlanmasıdır. Öyle bir plan ki, 'barış görüşmeleri' adı altında emperyalist ve siyonistlerle aynı yuvarlak masa etrafına oturanların bile reddettiği bir plan ile karşı karşıyayız." diye konuştu.
Yiğit, konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “İslam ümmeti ve insanlığın ortak değerleri açısından tarihin en büyük ihaneti sayılan bu saldırganlıkta başta Suudi Arabistan olmak üzere bölgesel birtakım Amerikan işbirlikçisi rejimlerin Filistin’in Siyonistlere satılması ve Kudüs’ün siyonist işgal rejiminin çizmeleri altına bırakılmasında doğrudan pay sahibi olmaları ve bu meşum plana aktif ve lojistik destek sunmalarıdır. Dolayısıyla, İslam ümmetine yönelik firavunca azgınlıkta, tarihin en kapsamlı ve en yıkıcı saldırılarına tanık olduğumuz gibi, bölgemizdeki İslam ülkeleri içindeki birtakım yöneticilerin Camp David zilletinin altına imza atan Enver Sedat’ları çok geride bırakan bir ihanet içine girdiklerini görüyoruz.
“Ümmet olmanın bilinç ve sorumluluğu ile göğüslerimizi Kudüs’e siper etmeliyiz”
Böyle bir durum, genelde bütün dünya Müslümanlarını ve özelde de bölgemiz ve ülkemizdeki bütün müslümanları her zamankinden daha büyük bir sorumlulukla karşı karşıya bırakmaktadır. Hangi ülke ve belde, hangi mezhep ve cemaat, hangi grup ve hareket olursa olsun, Ümmet olmanın bilinç ve sorumluluğu ile göğüslerimizi Kudüs’e siper etmeli, Kudüs’ü savunma ve özgürleştirmek için evrensel bir dayanışma cephesinde ellerimizi ve yüreklerimizi birleştirebilmeliyiz.”
Bugün sadece Mescid-i Aksa’nın içinde ve çevresinde değil, dünyanın her bir yanında Kudüs için ribatta durulması gerektiğini söyleyen Yiğit, “Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla hepimiz bir Kudüs gönüllüsü olarak yaşadığımız tüm coğrafyalarda murabıt rolümüzü yerine getirebilmeliyiz. Mübarek Ramazan ayının bu son cuması, dünya Kudüs gününde, Kudüs’le olan ahdimizi ve misakımızı bir kez daha yenilerken değişik sivil toplum kuruluşlarından oluşmuş Kudüs Günü Platformu olarak hem Türkiye hem de bütün dünyaya buradan en yüksek sesle duruşumuzu ilan ediyoruz." şeklinde konuştu.
“İhtilafları bir kenara bırakıp evrensel bir Kudüs seferberliği başlatmaya davet ediyoruz”
Kudüs için bütün dünya Müslümanlarını küresel güçlere karşı durmaya davet eden Yiğit, konuşmasını ilan ettiği 6 madde ile nihayete erdirdi:
1-ABD Başkanı Donald Trump’ın önderliğinde emperyalist batı, siyonist rejim ve işbirlikçilerin eliyle İslam ülkelerine, direniş cephesine, özellikle de Kudüs davasına yönelik hazırlanan tüm planları, düzenlenen tüm komploları ve yapılan tüm şeytanca hesapları bütünüyle reddediyor, bütün dünya Müslümanlarını, büyük şeytan Amerika’nın başını çektiği küresel şer cephesine karşı tek ümmet bilinciyle hareket edip güçlerini birleştirmeye ve aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp evrensel bir Kudüs seferberliği başlatmaya davet ediyoruz.
“Kürecik Radar Üssü’nün kapatılmasını talep ediyoruz”
2-Emperyalizmin yüz yıldır bölgemizde sürdürdüğü hegemonyasının tamamen son bulması için, Amerikan emperyalizminin İslam ülkelerindeki askeri, siyasi, istihbari tüm üslerinin kapatılmasını, özellikle, 15 Temmuz meşum darbe girişiminin merkez üssü olan İncirlik Üssü ve siyonizme lojistik destek sağlayan Kürecik Radar Üssü’nün kapatılmasını talep ediyoruz.
3-Siyonist işgal rejimi ile ilişkileri geliştiren, doğrudan dolaylı işbirliği ve ittifak için giren bir takım İslam ülkeleri yöneticilerinin bu ihanetlerini şiddetle telin ediyor, cumhurbaşkanımız ve hükümetimizden de, ümmetimizin iftiharı Mavi Marmara özgürlük filosunda 10 kardeşimizi de şehid eden Filistin işgalcisi siyonist rejim ile tüm ilişkilerin kesilmesini, Siyonistlerin kullandığı elçilik ve konsoloslukların Filistin direnişi liderliğine teslim edilmesini talep ediyoruz.
“İsrailsiz ortadoğu projesini gerçekleştirmek için bütün Müslümanları Kudüs merkezli direniş ekseninde buluşmaya davet ediyoruz”
4-Siyonist rejimin ömrünü uzatmaya ve güvenliğini sağlamaya yönelik tüm girişim ve projelerin hepsini ayaklarımızın altına alıyor, bütün bu şeytani plan ve projeler karşısında ümmetimizin unutulmaz liderlerinin yol göstericiliği ve kahramanlarımızın fedakarlığı ile bayraklaşan “İsrailsiz Ortadoğu projesi”ni gerçekleştirmek için bütün Müslümanları Kudüs merkezli direniş ekseninde buluşmaya davet ediyoruz
5-Siyonist işgal rejimi bütünüyle ortadan kalkıp denizden nehire bütün Filistin özgürleşmedikçe, Kudüs başkentli bir Filistin devleti kurulmadıkça, siyonist rejim ve işgale karşı duruşumuzu sonuna kadar koruyacağımızı, siyonizme karşı mücadele cephesini hiçbir zaman yalnız ve yardımcısız bırakmayacağımızı, maddi manevi bütün gücümüzle Filistin direnişinin yanında duracağımızı en yüksek sesle bir kez daha ilan ediyoruz.
“Filistin davasının unutulmaz destanı olan Mavi Marmara özgürlük filosunun tüm şehit ve gazilerini minnet ve şükranla selamlıyoruz”
6-Başta Filistin’in hamisi Sultan Abdulhamid olmak üzere, Kudüs’ün özgürleşmesi için bütün ömrünü siyonizme karşı mücadeleye adayan merhum Prof. Dr. Necmeddin Erbakan hocamızı, “Her Müslüman bir kova su dökse İsrail’i sel alır” diyerek “Dünya Kudüs günü”nü İslam Ümmeti’ne kazandıran merhum İmam Humeyni’yi, İşgal altındaki Filistin toprakları ve Kuds-u Şerif’in özgürleştirilmesi için pak göğüslerini Siyonist düşmanın namlularına siper edinerek al kanlara boyanan Şeyh Ahmet Yasin’lerin, Dr. Fethi Şikaki’lerin ve Seyyid Abbas Musavi’lerin şahsında tüm direniş şehitlerimizi ve Filistin davasının unutulmaz destanı olan Mavi Marmara özgürlük filosunun tüm şehit ve gazilerini minnet ve şükranla selamlıyor, onların kutlu miraslarına sadık kalacağımızı onların yükselttiği direniş sancağını nihai zafere kadar elden ele taşıyacağımızı ilan ediyoruz.
Program Yasin Aydoğan hocanın duası ve siyonist işgalci ile emperyalist ABD’nin bayraklarının yakılmasıyla sona erdi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.