İsveç'te Kur'an'ın yakılması ve Charlie Hebdo'nun alçak kararı Malatya'da tel'in edildi
İnisiyatif, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını ve Charlie Hebdo dergisinin Hazreti Muhammed’e hakaret içeren karikatürün yayımlama kararını kınayarak, Türkiye’deki NATO üslerinin kapanması çağrısını yineledi.
Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi, Malatya Yeni Cami Meydanı'nda Cuma namazından sonra "NATO'ya ve Üslerine Hayır" sloganıyla basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasından önce İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılması ve Charlie Hebdo dergisinin Hazreti Muhammed’e (Sallallahu Aleyhi Vesellem) hakaret içeren karikatürün yayımlama kararına değinen Kemal Kamahlı, bu tür alçakça saldırılara verilecek en iyi cevabın Kur'an-ı Kerim'in emirlerine ve Hazreti Muhammed'in sünnetine daha sıkı sarılmak olduğunu söyledi.
Kamahlı, "Kur'an'ımızın yakılması ve Fransız dergisinin ifade özgürlüğü kisvesi altındaki eylemleri bir provokasyondur ve dünyadaki bir milyardan fazla Müslüman'ın inancına saldırıdır. Batının anladığı ifade özgürlüğü kutsal değerlere alçakça hakaret etmektir. Emperyalist ve siyonist sinsi odaklar bu tür saldırılarla İslam dünyasının içinde kendilerinin oluşturduğu DAİŞ gibi terör unsurlarını beslemek ve onlara malzeme üretmek istemektedir. Fakat Müslümanlar bu oyuna gelmeyecektir. Bu tür alçakça saldırılara verilecek en iyi cevap Kur'an-ı Kerim'in emirlerine ve Hazreti Peygamber efendimizin sünnetine daha sıkı sarılmaktır." dedi.
"Bugün İslam ülkelerinde siyonizme ve emperyalizme karşı bir mücadele ve direniş varsa, bu İmam Hüseyin’in kıyamı sayesindedir"
Daha sonra basın açıklamasını okuyan Mavi Marmara Gazisi Mehmet Tunç, Hazreti Hüseyin ve 72 yareninin muharrem ayında Kerbala çölünde şehid olmalarına değindi.
Tunç, "Malumunuz olduğu üzere Hicri Kameri aylardan olan Muharrem ayının içerisindeyiz. Muharrem’in onunda yani Aşura gününde Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa’nın (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ciğer paresi Hazreti İmam Hüseyin ailesi, akrabaları ve arkadaşlarıyla beraber Kerbela çölünde lanetlik Yezid’in ordusu tarafından hunharca şehid edildi. İmam Hüseyin ve beraberindeki 72 yareni pak canlarını öz Muhammed’i İslam’a kurban ettiler. Eğer o gün onlar bu yolda canlarını feda etmeselerdi bugün Emevi İslam’ı ve Amerikancı İslam, Müslüman ülkelerin tamamına hâkim olurdu. Bugün Filistin’de, Lübnan’da, Yemen’de ve bazı İslam ülkelerinde siyonizme ve emperyalizme karşı bir mücadele ve direniş varsa, bu İmam Hüseyin’in kıyamı sayesindedir." diye dikkat çekti.
"ABD yapımı AN-TPY-2 Radarı, korsan israile fırlatılacak her türlü balistik füzeyi algılama vazifesini yerine getiriyor"
Siyonist işgal rejiminin güvenliğini sağlayan Kürecik NATO Radarı ile ilgili kamuoyunun dikkatinden kaçırılan bazı bilgileri aktaracağına değinen Tunç, "Bilindiği gibi bu radar üssü, halkımızın tüm itirazlarına rağmen 2012 yılında Kürecik’te kuruldu. 1000 kilometre yarıçapta her türlü hava aracını belli bir yüksekliğe ulaştığı anda tespit edebilen ABD yapımı AN-TPY-2 Radarı, korsan israile fırlatılacak her türlü balistik füzeyi algılama vazifesini yerine getiriyor. Bu radar, siyonist israile atılan bir füzeyi tespit edip füzenin yörüngesini ve düşeceği yeri tanımlar ve bu istihbarı bilgileri ABD’nin savaş gemilerine veya karaya yerleştirdiği hava savunma sistemine gönderir. Böylece karşı önleyici füze ateşlenir." dedi.
"Kürecik’teki bu radar terörist israile çok kritik bir bilgi vermektedir"
ABD’nin, Siyonist işgal rejiminin Negev çölüne yerleştirdiği aynı tip radarın konum itibariyle Kürecik’teki radar gibi çalışmasına imkân olmadığı için Kürecik NATO radarı kurulduğuna dikkat çeken Tunç, daha sonra şöyle devam etti:
"Mesela israile atılan 1300 kilometre menzilli bir füze, Kürecik’teki radar tarafından daha 300 kilometre mesafeye ulaşmadan tespit edilecek, füzenin uçuş yörüngesinden israilde düşeceği koordinat hesap edilerek Siyonistlerin 10 dakika içerisinde sığınaklara girmesi sağlanacaktır. Ayrıca Kürecik NATO Radarından gelen istihbaratla ABD ve israil ordularına ait karşı önleyici füzelerin bulunduğu bataryalar harekete geçirilecektir. Görüldüğü gibi Kürecik’teki bu radar terörist israile çok kritik bir bilgi vermektedir."
"2012’de Gazze’ye yapılan saldırılarda HAMAS tarafından atılan füzeler, Kürecik’ten gelen istihbarat bilgisi ile vuruldu"
Tunç, "Hatırlanacağı gibi, ABD Savunma Dergisi olarak bilinen Defense News 2014 yılında, israilin demir kubbe hava savunma sistemini test ettiğini bu testler sonucunda sistemin Türkiye’de bulunan Kürecik NATO Radar Üssü ile entegre halde çalıştığını yazmıştı. 20 Kasım 2012 tarihinde Gazze’ye yapılan saldırılar sonucunda HAMAS tarafından atılan füzelerin, Kürecik’ten gelen istihbarat bilgisi ile israilin demir kubbe sistemi tarafından vurulduğu da dergi tarafından aktarılan bilgiler arasında yer almıştı. Daha önce yapılan denemelerde israil savaş uçağından fırlatılan Blue Sparrow 2 füzesi hem israil hem de Kürecik Radar Üssünden anında tespit edilmiş ve savunma sistemleri harekete geçirilmişti. Tatbikatta Kürecik’teki sistem ile israilin demir kubbe’sinin hem veri paylaşımı hem de koordinasyonu test edilmişti. Yani Kürecik’teki radar, israildeki aynı tip iki radarla ve Almanya’nın Ramstayn Üssündeki ana merkezle irtibatlı bir radardır." diye belirtti.
"Kürecik radarının esas amacı, siyonist israile ve körfezdeki arap krallıklarına gelebilecek olan tehditleri önceden algılayıp oraya gerekli uyarıyı yapmaktır"
"Emekli Tümgeneral Beyazıt Karataş’ın verdiği bilgilere göre; bu radarın özelliği ihbar amaçlı kullanılmasıdır" diyerek açıklamaya devam eden Tunç, "Kürecik’te bulunan radar, NATO’nun hava savunma sistemi kurulu olan üslerine bilgi aktarır. Kürecik’teki radar, Türkiye’ye gelebilecek tehdidi önleyecek durumda değildir. Çünkü Türkiye’de bu radarlarla uyumlu bir hava savunma sistemi yani füze bataryası yoktur. Zaten bu yüzden biz Rusya’dan S-400’leri aldık. Kürecik radarının esas amacı, Siyonist israile ve Körfezdeki Arap Krallıklarına gelebilecek olan tehditleri önceden algılayıp oraya gerekli uyarıyı yapmaktır. Zaten Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin Paşa geçtiğimiz aylarda Kürecik NATO Radarıyla ilgili olarak, ‘Bu radar, Türkiye’nin hava savunmasından çok israil ve ABD’nin hava savunmasına hizmet eden bir sistem’ demişti." diye hatırlattı.
"Hükümet bu yanlıştan bir an önce dönmeli, ülkemizi siyonist israile hizmet eden Kürecik NATO Radar Üssü ayıbından kurtarmalıdır"
Seyyid Battal Gazi’nin şehrinde kurulu olan radar üssünün ülke için büyük bir tehlike oluşturduğuna dikkat çeken Tunç, "Bu yüzden Kürecik NATO Radar Üssü hiç vakit kaybetmeden sökülmeli burada çalışan ABD’li ve israilli personel ülkelerine gönderilmelidir. Hükümet bu yanlıştan bir an önce dönmeli ve ülkemizi Siyonist israie’e hizmet eden Kürecik NATO Radar Üssü ayıbından kurtarmalıdır." diyerek çağrıda bulundu.
"Birleşik Arap Emirlikleri bu yanlış kararı ile Filistin ve Kudüs davasını sırtından bıçakladı"
Tunç, "Bilindiği gibi katil Trump’ın siyonist damadı Jared Kushner ve Netanyahu’nun birlikte hazırladıkları ‘Yüzyılın Anlaşması’ adlı şom plan çerçevesinde Birleşik Arap Emirlikleri ile siyonist israil arasında ilişkilerin normalleşmesi anlaşması imzalandı. Bu anlaşmaya binaen Büyük Şeytan ABD’den ve korsan israilden üst düzey heyetleri taşıyan ilk israil uçağı Abu Dabi Havaalanına indi. Böylece Mısır ve Ürdün’den sonra gasıp israil ile ilişkilerini normalleştiren 3. Arap ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri oldu. Birleşik Arap Emirlikleri bu yanlış kararı ile Filistin ve Kudüs davasını sırtından bıçakladı. Filistin’e ve İslam dünyasına ihanet etmiş oldu. siyonistler ve onların ağababaları Amerikalılar Arap krallıkları ile tek tek anlaşma imzalayarak Filistin ve Kudüs davasını unutturmaya ve halkların gönlünden söküp atmaya çalışıyorlar. Fakat şunu iyi bilsinler ki bu uğursuz hedeflerine asla ulaşamayacaklar. Türkiye’nin de bu anlaşmaya vereceği en net tepki, siyonist israil ile tüm ilişkileri kesmek ve özellikle Mavi Marmara anlaşması başta olmak üzere yapılan ikili anlaşmaları iptal etmek olacaktır." dedi.
"Gazze, Yemen ve Lübnan direnişi İslam ümmetinin yüz akıdır"
Siyonist çetelerin Gazze’ye yönelik 14 yıldır sürdürdüğü ablukanın artık dayanılacak gibi olmadığına dikkat çeken Tunç, "Coronavirus ile mücadele eden Gazze halkı yeterli tıbbi malzemeye ulaşamamakta, ekonomik sorunlar ve elektriksizlik hayatı yaşanmaz hale getirmektedir. Gazze’ye uygulanan ambargo bir an önce kaldırılmalıdır. Biz Malatya’dan şerefli ve kahraman Gazze halkını selamlıyoruz. Gazze, Yemen ve Lübnan direnişi İslam ümmetinin yüz akıdır ve onlar her türlü desteği hak etmektedir." diye konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.